Dünya ekosisteminde virüsler neredeyse en küçük canlılardır. Hücre yapıları yoktur, genellikle sadece onlarca nanometre ve daha büyük olanlar birkaç yüz nanometreye sahiptir.
Bununla birlikte, bilim adamları, son yıllardaki keşiflerde bu doğal virüsün muhtemelen düşündüğümüzden çok daha karmaşık olduğunu keşfettiklerinde şaşırdılar. Ve bazı son derece "devasa" virüsler çirkin yüzlerini birbiri ardına gösterdi.
1992'de belirli bir kolordu askerleri çok garip bir hastalığa yakalandı. Bilim adamları hastalığın suçluyu bulduktan sonra, bu mikroorganizmanın boyutunun bakteri aralığına ait olduğunu buldular ve bu nedenle adını Bradford Coccus olarak adlandırdılar.
Ancak bilim adamları, bakterilerin analiz edildiği gibi hücre duvarlarını çözmeye çalıştıklarında, bu tür mikroorganizmaların buna sahip olmadığını keşfettiler. Derinlemesine araştırmalardan sonra bilim adamları, bu mikroorganizmanın daha önce keşfedilen gökkuşağı virüsüne çok benzediğini keşfettiler, ancak aynı değil, ancak sonunda bunun bir tür virüse ait olduğunu biliyorlar.
2008'de bilim adamları bir kez daha benzer büyüklükte yeni bir virüs keşfettiler. "Bradford cocci" den alınan derslerle, bilim adamları bunun yeni bir süper büyük virüs olduğu sonucuna hızlı bir şekilde vardılar.
Bilim adamının kafasındaki hangi ipin yanlış olduğunu bilmiyorum ve aslında bu virüse çok nazik bir isim-anne virüsü verdi.
Bu noktada virüs ailesinin yeni bir cinsi ortaya çıktı - Bacteroides cinsi.
2011, 2013 ve diğer yıllarda bilim adamları, en büyüğü artık nanometre seviyesinde olmayan daha birçok psödobakteriyel virüs keşfetti ve 2014 yılında keşfedilen geniş ağızlı kavanoz virüsü 1,5 mikrona bile ulaştı. Şimdiye kadar bulunan en büyük virüsün çapı 2,3 mikron, yani saçın yalnızca 1 / 30'u. Bu sayı küçük görünebilir ama kesinlikle virüs dünyasında bir dev.
Geniş ağızlı kavanoz virüsü
Bilim adamları belirttiler: Yeryüzünde 1 milyon çeşit virüs olduğu tahmin ediliyor, artık sadece birkaç bin tür bildiğimizi herkese söylemek bir onurdur ...
Belki de bu süper büyük virüs, virüs dünyasında sıradan bir boyuttadır ve bu nano seviyedeki virüsler, aralarında bir uzaylı.
Öyleyse, bu süper hacimli virüsler insanlara zarar verecek mi, hatta insanların hayatta kalmasını tehdit edecek mi?
Yukarıda da söylediğimiz gibi, "Bradford Coccus" askerlerin hastalanmasına neden olduğu için bulundu. Diğer mimetik virüslerin benzer veya daha güçlü bir güce sahip olup olmadığına ilişkin bir durum yoktur.
Bir yandan bu tür virüslerin daha az olması ve insanlığın hayatta kalmasını tehdit etmemesi için dua etmeliyiz; diğer yandan da bilim adamlarının dünyadaki virüsleri daha hızlı, daha doğru bir şekilde anlayacağını umuyoruz.
Nature dergisinde yer alan bir habere göre, yapay zeka, bilim insanlarının daha önce tamamen bilinmeyen 6.000'den fazla virüsü keşfetmesine yardımcı oldu. Yapay zekanın sürekli gelişmesiyle, sonunda insanlığın bu düşmanının giderek daha fazla farkına varacağız. Sözde kendini ve düşmanı tanımak savaşta asla sona ermeyecektir. Yalnızca virüslerin bilgilerini anlayarak onlara karşı daha iyi savaşabilir ve onlardan zarar görmekten kaçınabiliriz.
Belki bir gün, insanlar uzaylılarla savaşmaya zaman bulamadan virüsle savaşacaklardır.
Hazır mısın?