İşinden utanan insanların özgüvene sahip olması zordur.
-Russell
Emeğin daha derin anlamı şudur: maddi ödüller verirken, aynı zamanda size onaylama ve kendinize saygı da verir.
Baker'ın büyükbabası sık sık çalışmanın hayatın özü olduğunu söylerdi. Baker'ın büyükbabası ve büyükannesi hayatları boyunca dikkatlice bir çiftliği yönetmişlerdir. İnekleri, tavukları, domuzları ve çeşitli sebzeler yetiştirirler, kendi kendilerine yeterler ve eğlenirler. Büyük Buhran yıllarında bile çok fazla etkilenmediler, o yıllarda birçok insan işini kaybetti, yerinden edildi ve hatta bazıları şehirden uzak çiftliklere sürüklendi.
Dedem, çiftliğine ilk gelen kişinin paçavralar içinde ama zarif bir tavırla bir adam olduğunu hatırladı. Şapkasını çıkardı ve büyükbabasını selamladı, sonra iş bulmayı umarak iki üç gündür yemek yemediğini söyledi. Büyükbaba ona baktı ve cevap verdi: "Arka bahçe duvarının yanında bir yığın yakacak odun var. Birinden onları bahçenin diğer tarafına götürmesini istiyorum. Öğlen yemeğinden önce onları taşımayı bitirmek için yeterli zamanınız olacak." Sonra uzandı. Büyük, nasırlı el adamın elini sıkıca sıktı.
Büyükanne iri gözlerinin parladığını ve sonra işe başlamak için arka bahçeye koştuğunu hatırladı, masaya bir tabure ekledi ve elmalı turta yaptı. Öğle yemeğinde yabancı nadiren konuşurdu, ama gittiğinde beli çok daha dikti. Büyükbaba daha sonra Baker'a "Hiçbir şey bir insanı özgüvenini kaybetmekten daha fazla etkilemez." Dedi.
Adam birkaç gün gittikten sonra, başka bir adam çiftliğe geldi ve büyükbabasından ona yiyecek vermesini istedi. Bu adam bir takım elbise giymişti ve yanında biraz eskimiş bir bavul taşıyordu. Dedem çim biçerken ellerini sildi ve adamla el sıkıştı. "Arka bahçemde duvarın yanında bir odun yığını var. Umarım onları benim adıma bahçenin diğer tarafına taşıyabilirsiniz. Tüm ailemiz sizinle birlikte olmaktan çok mutlu olacaktır. Birlikte öğle yemeği yiyin. "Adam hemen elbisesini çıkardı ve işe gitti ...
Büyükanne, arka bahçedeki yakacak odun yığınının kaç kez hareket ettiğini bir kenara bırakalım, artık çiftliğine kaç yabancının gittiğini ve onlarla yemek yediğini hatırlamadığını söyledi, ancak hem kendisi hem de büyükbabası olduğunu anladılar. Birkaç gün içinde, bu kuru odun yığını insanların kalplerinin ateşini yakmak için kullanılabilir.