Ortaokul ders kitaplarında genlerin insanların gelişimini belirlediğini hatırlıyorum.Genlerin tutulmasıyla birçok genetik faktör sadece benzersiz bireylere katkıda bulunmakla kalmayıp aynı zamanda insan uygarlığının devamını teşvik etti. İnsan cinsiyeti kromozomlarla belirlenir.Dişiler XX kromozomlarıdır, erkekler XY kromozomlarıdır ve Y kromozomları, cinsiyetin görünümünü belirleyebilen erkeklerin benzersiz özellikleridir.
Son araştırmalar, insan kromozomlarının değişmez olmadığını gösteriyor.Yaratıcı'nın tüm bunları nasıl şart koştuğunu uzun vadeli gözlem ve araştırmalara dayanarak bilemesek de, temelde insan Y kromozomlarının yavaş yavaş yok olduğunu görebiliriz.
Başka bir deyişle, başlangıçta çok sayıda olan Y kromozomlarının sayısı, insanlar gelişmeye devam ettikçe keskin bir şekilde azalmaktadır.Bu uçurum benzeri düşüş bilim adamlarını çok tedirgin etmiştir.Haberler duyurulduktan sonra geniş ilgi gördü.
Kromozomlar pek çok değerli bilgi içerir, bu yüzden insanlar onu tam olarak deşifre etmemişlerdir.Bilim adamları, kromozomlarla ilgili tüm bilgilere sahip olduğumuz sürece, yaşamın gizemine hakim olmaya eşdeğer olduğumuza inanıyorlar, ancak bu süreç çok uzun. Daha çok yapılması gerekiyor.
İnsanların Y kromozomu ortadan kalkarsa ne olacağını hayal etmek zor, çünkü bu cinsiyet ve insan uygarlığının evrimsel yönü ile ilgilidir ve ilgili konular hafife alınmamalıdır.
Y kromozomunun birkaç milyon yıl içinde yok olacağı ve daha sonra insanların tamamen yeni bir ırka sahip olacağı ve insan üremesinde erkeklerin yerini alabilecekleri ve var olmaya devam etmek için başka bir parçaya dönüşecekleri söyleniyor. İnsanlığın geleceğinin nasıl olacağına gelince, bilim adamları doğru bir cevap veremezler.
Y kromozomunu kaybeden erkekler farklı görünmese de, zaten yepyeni bir ırka aittirler. Hatta bazı bilim adamları, bu ırklardan bazılarının modern toplumda doğduğuna inanıyor, ancak sayıları o kadar az ki insanlar henüz onları keşfetmedi.
Bizim için Y kromozomunun yok olması neredeyse geri döndürülemez bir süreçtir çünkü doğanın büyüsü ve büyüklüğü insanlar tarafından kısa sürede değiştirilemez. Artık bu değişiklikler öngörüldüğüne göre, bilinmeyenler karşısında insanlar teknolojiyi ancak mümkün olduğu kadar çok şey keşfetmek için kullanabilir.
Statükoyu değiştirmek için ileri teknolojiye sahip olsak bile, bu insan uygarlığının gelişmesine ille de vesile olmaz. Dolayısıyla, insanoğlunun hayatta kalmasını tehdit etmediğimiz sürece, yine de doğaya uyum sağlamamız gerekiyor, bu son milyonlarca yıldır özetlediğimiz değerli bir deneyim.