Bu soruyu düşündüm, çok kaba hesaplamalar yaptım ve sonra bir cevap aldım: Mümkün, ancak gerçek olmak imkansız, kötü şanstan önce erken uyarı almalıyız.
Bazı galaksilerin merkezlerinde süper kütleli kara delikler bulunur ve bu büyük adamların milyonlarca güneş kütlesi olabilir. İki galaksinin birleştiği ve iki galaksinin merkezlerindeki süper kütleli kara deliklerin birbirinin yanından geçtiği bir durumu hayal edebilirsiniz, böylece daha zayıf kara deliklerden biri yerçekimi sapan etkisi nedeniyle "dışarı atılır". İkisi kaynaşıyor. Tek bir galaksi olarak. Geriye kalan kara delik, ayrıldığında ona eşlik edecek bazı yıldızları toplasa da, aşağı yukarı, geniş evrende tek başına dolaşırdı.
Şimdi, bu siyah devin galaksimize girdiğini ve aynı zamanda güneş sistemimize çok yakın olduğunu hayal edin. Galaksimize girdiğimizde, yıldızların yörüngeleri bozulacak. Benzer şekilde, bize yaklaştığında, Samanyolu'nun merkezi etrafında dönen güneş sistemimizin normal durumu artık mevcut değildir.
Ne kadarına güvenmen gerekiyor? Sanırım sadece bin ışık yılı uzaklıkta olabilir Bin ışık yılı olduğu sürece bazı şüpheli fenomenler olacak. Ancak sadece Samanyolu merkezinin etrafındaki güneş sisteminin yörüngesi bozulursa, Dünya'daki yaşam üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olmak yeterli değildir. Aslında, bu kara devle gerçek felaket vurmadan, bin ışık yılı öteden sınırı geçmeden önce karşılaşsak bile, yine de yüzbinlerce yıllık nefes alma süremiz olabilir.
Peki gerçek felaket nedir? Dev kara delik bizden birkaç yüz astronomik birim uzaklaştığında (astronomik birim güneş ile dünya arasındaki mesafeyi ifade eder), güneş sisteminin gezegen yörüngelerini tamamen bozacaktır.Bu nedenle, sıcakta veya soğukta canlılık olmadan yüksek bir hızla güneşe doğru veya uzağa hareket edeceğiz. Kelimeler. O zaman, tahmin edilemeyen birçok belirsiz olay olacak. Güneşe mi çekildi yoksa sınır dışı mı edildi? Kara deliğin eliptik yörüngesine düşme ve yavaş yavaş yutulma olasılığı da vardır.
Son olasılığı ele alalım: Bizimle kara delik arasında sadece bir astronomik birim kaldığında, ya çok büyük olacak ve kaynayacak ya da güneşte donacak. Bundan sonra, yeryüzündeki enkaz yığınları deli gibi kara deliğe atıldı ve asla geriye bakamadı. Fizikçiler bundan sonra ne olduğunu asla bilemeyecekler. (Christopher Springgob)