Görsel bilgi, retina üzerinde görsel bir sinir uyarısı oluşturur ve görsel bilgiyi görsel yol boyunca görsel merkeze ileterek görmeyi oluşturur, böylece zihnimizde bir görüntü oluşturur. Işık, çeşitli şeylerin taşıyıcısıdır, ancak insanlar vizyon sahibi olduklarında ışık sinyallerini alabilirler. Görme siniri ve beynin bu sinyalleri nasıl dönüştürdüğü profesyonel bir problemdir ve çok karmaşıktır, bu alanda uzman değilim, bu yüzden tartışmayacağım.
İnsan beyninin işlenmesi ve görüntülenmesi için ışık sinyalini alması belli bir süre alır ancak bu süre çok kısadır ve bir anda tamamlanır. Tüm nesneler insan retinasına ulaştığında, bu nesnelerin ışığı gözlerimize ulaşmıştır ve biz onları görebiliriz. Bu objeleri üzerlerine bakarak gören gözümüz değil. Geçmişe bakmadınız, o zaten gözünüzün önündedir, geçmişi sadece sizin yanılsamanız olduğunu gördüğünüzde görürsünüz, bunun geçmişe "gözleri" "vurduğunu" sanırsınız.
Örneğin, 1 milyar ışıkyılı uzaklıkta bulunan galaksiler, göz kürenize ulaşmadan önce 1 milyar yıl seyahat ettikten sonra yaydıkları ışığı görebilirler. Şimdi gördüğünüz şey, 1 milyar ışıkyılı uzaklıkta olan ve 1 milyar yıl önceki gezegenidir ve onu yalnızca 1 milyar yıl önceki haliyle görebilirsiniz. 100 milyon yıldan sonra, gördüğünüz şey hala 10'dur. 100 milyon yıl önceydi, çünkü sonraki 100 milyon yıl size geldi ve bir milyar yıl daha.
Uzamsal-zamansal iletişim, her türlü şeyi gözlerle tanımlamak için "hiçbir şey için bekleme" kelimesini kullanır, görüntüyü düşünüyor musunuz? Bu, bu nesnelerin gözlerinizin önünde ışık yaydığı veya ışığı yansıttığı ve sadece orada pasif olarak kabul edilmeyi bekliyorsunuz demektir.
Görmek istiyorsan gör, görmek istemiyorsan gözlerini kapat, ama o hala oradadır. Her türlü ışık çevrenizdedir, hangisine bakıp bakmayacağınız seçiminize bağlıdır.
Yararlı ışık sinyallerini diğerlerinden daha hassas ve daha hızlı yakalayabilir misiniz? Bu hız sadece beyninizin IQ'sunu test eder.
Bu, zaman-uzay iletişiminin bakış açısıdır, tartışmaya ve yorum yapmaya hoş geldiniz.