Bir süre önce, metin tabanlı bir macera oyunu olan "Invisible Guardian", bir zamanlar oyun endüstrisinde büyük bir heyecan yarattı. Bu oyundaki tüm karakterlerin gerçek insanlar tarafından oynanması dışında, yakışıklı erkeklere ve güzel kadınlara güvenerek göze çarpmanın dış faktöründen bahsedilmez, bu oyunun oyuncuları cezbeden iki özelliği var.
Birincisi, bu oyunun arka planı, vatanseverlik ve kahramanlık duygularına dayanan Japonya'ya Karşı Direniş Savaşı'nda geçiyor.Her oyuncu devrimci bir savaşçı veya görünmez bir koruyucu olabilir.
İkincisi, aynı türdeki diğer oyunlarla aynı olmayan bu oyunun interaktif oynanışıdır.Her soru tamamen doğru bir sonuç alınmadan sorulur.Sonunda, kahramanın dört farklı sonu tamamen beklenmediktir. Elbette, bazı sorular doğru şekilde cevaplanmazsa, kahraman daha az ciddi ise düşman tarafından şüphelenilecek ve doğrudan ölecektir. Bu belirsiz faktör aynı zamanda bu oyunun cazibesi.
Ve şimdi, mobil oyun olan "After Tomorrow" da, mobil oyun olan Doomsday, geleneksel interaktif oyundan daha ilginç olan bu tür interaktif bir oyunu da tanıttı.
Yarın çıkacak olan üniversite için yeni harita, ana hat nükleer sızıntı sonrası kurtarma ... Oyun, nükleer kirlilik savağını açmak için kayıt yaptıran üç gönüllü gibi şehri kurtarmak için hayatlarını veren sıradan kahramanların hikayelerine tamamen uyuyor. İtfaiyeciler gibi Sovyet işçileri. Kahramanlık da burada parlıyor.
Oyundaki interaktif oyun da "Invisible Guardian" ile benzer olabilir. Birkaç oyun oynadıktan sonra kendimi gerçekten karışmış hissediyorum, bu bir ruh ve insan doğası meselesi. NPC'ler her zaman bazı zor talepler öne sürdüler, bazıları benden insanları kurtarmamı istedi, bazıları benden vanayı kapatmamı istedi, ondan sonra temelde ölüydüm, gitmezsem birçok insanın bu yüzden ölmesini izlemek zorunda kaldım, ne yapmalıyım? ? Duyarlılık ve mantık birbirine dolanmış, insanları birbirine karıştırıyor.
Yeterince aklı başında olduklarını düşünen arkadaşlar bunu deneyebilir ve sizi dolaştırıp kapamayacaklarını görebilirler?