Aix-Marseille Üniversitesi'ndeki gökbilimcilerden elde edilen kanıtlar, Jüpiter'in eritem kalınlığının yüzey alanı azaldığında nispeten sabit kaldığını gösteriyor. Bulgular Nature Physics dergisinde yayınlandı. Araştırmacılar, kalınlığı nasıl tahmin ettiklerini ve neden eritemin yakında yok olmayacağını düşündüklerini açıkladılar. 1610'da Galileo Galilei önce Jüpiter'i keşfetti ve ardından üç Jüpiter'in uydusunu keşfetti. Yaklaşık 200 yıl sonra, Samuel Heinrich Schwab ilk olarak Jüpiter'in Büyük Kırmızı Lekesini keşfetti.
O zamandan beri, Jüpiter'in Büyük Kırmızı Lekesi, profesyonel ve amatör gökbilimciler tarafından merak ve dikkatli gözlemin konusu olmuştur. Son yıllarda, Jüpiter'in Büyük Kırmızı Lekesinin küçüldüğü açık hale geldi Büyük Kırmızı Leke, eskiden Dünya'nın yaklaşık üç katı genişliğindeydi, ancak şimdi Dünya'nın yalnızca iki katı genişliğinde. Bu nedenle uzay bilimi camiasındaki bazı insanlar, bu Büyük Kırmızı Nokta Fırtınasının zayıflayıp zayıflamadığını ve bir gün tamamen yok olup olmayacağını merak etmeye başladı. Bu yeni çalışmada, araştırmacılar Jüpiter'in Büyük Kırmızı Lekesinin kalınlığını daha iyi anlamaya çalışıyorlar.
Bu, fırtınanın yoğunluğu ve nihayetinde Jüpiter'in Büyük Kırmızı Lekesinin ortadan kaybolup kaybolmayacağı hakkında ipuçları sağlayabilir. 1979 gibi erken bir tarihte, iki Voyager uzay aracı dev gezegen Jüpiter'in yanından geçerek araştırmacılara bu kırmızı noktayı ölçme fırsatı verdi. Bu yeni projenin araştırmacıları, kalınlığının o zamandan beri değişip değişmediğini bilmek istiyor. Ancak atmosfer opak olduğundan, ışık noktasının kalınlığını doğrudan ölçmek imkansızdır, bu da onları matematiksel modeller ve sayısal simülasyonlar gibi dolaylı araçları, tuzlu suyla dolu pleksiglas bir su tankında bir girdap kullanmaya zorlar.
Araştırma sonuçlarını karşılaştırarak ve tarayarak bir fikir birliğine varıldı: Büyük Kırmızı Leke yaklaşık 170 kilometre kalınlığındadır ve araştırma sonuçları Voyager sondasının ölçümleriyle iyi bir uyum içindedir, bu da Jüpiter'in Büyük Kırmızı Leke kalınlığının nispeten sabit kaldığını göstermektedir. Araştırma için bir sonraki adım, sonuçları her 53 günde bir Jüpiter'in yörüngesinde dönen NASA'nın Juno uzay aracından alınan verilerle karşılaştırmaktır. Jüpiter'in dinamikleri Jüpiter'in bulutlarının şeklini şekillendirdi, ancak bu doğal gözlem engeli altında insanlar hala büyük ölçüde hiçbir şey bilmiyorlar. Bu nedenle, potansiyel üç boyutlu bulut akışını ortaya çıkarmak, NASA'nın devam eden Juno görevinin ana amacıdır.
Bu çalışma, Jüpiter'in vorteksinin dinamiklerini incelemek ve Jüpiter'in Büyük Kırmızı Nokta şeklini oluşturan genel kuvvet dengesini belirlemek için teori ve sayısal analizle desteklenen laboratuvar deneylerini kullanır. Çalışma, Jüpiter'in yatay ve dikey en boy oranının ölçeklendirme yasalarını çevresel rotasyon, tabakalaşma ve bölgesel rüzgar hızının bir fonksiyonu olarak tanımlar. Özellikle Büyük Kırmızı Nokta için, çalışma tarafından öngörülen yatay boyut, Voyager'ın 1979'daki görevinden bu yana bulut seviyesi ölçümleriyle tutarlı. Ayrıca, doğrudan gözlemlenemeyen Büyük Kırmızı Leke kalınlığını da tahmin etti. Yatay daralma gözlemlenmesine rağmen, beklenmedik bir şekilde değişmeden kaldı ve çalışmanın sonuçları hala yaklaşan Juno'nun gözlemleriyle karşılaştırılmayı bekliyor.
Telif Hakkı Science X Network / Bob Yirka / Phys
Referans dergisi "Natural Physics"
DOI: 10.1038 / s41567-020-0833-9
Brocade Park Bilim, Teknoloji, Bilimsel Araştırma, Popüler Bilim
Takip edin Bokeyuan Daha fazlasını görün Damei Universe Science