Son zamanlarda, ABD "Wall Street Journal", Çin'in aşıları hakkında başka bir yanlış rapor yayınladı.Raporda, "Çin, yeni taç aşısının deneysel aşamasını on binlerce kişiye enjekte etti." ABD medyasının sadece "konsepti çalma" hilesi yapmakla kalmadığını, aynı zamanda Çin'in, yardım için denizaşırı ülkelere giden devlete ait teşebbüs personeline yönelik acil aşılamasını "büyük ölçekli" bir enjeksiyon olarak nitelendirdiğini belirtmek gerekir.
Yeni taç pnömonisinin ortaya çıkmasından bu yana, Amerika Birleşik Devletleri'nin yalan söyleme hilelerinde gittikçe daha az akıllı hale geldiğini ve hatta bir ülkenin ana akım medyasının bile yalan haber vermeye başladığını belirtmekte fayda var.Bu, insanları düşündürmek zor değil.Amerika Birleşik Devletleri kümülatif teşhislerle karşılaştığı için mi? Ölenlerin sayısı 200.000'i geçecek ve zihniyet çöktü mü?
Ülkemiz yeni kron aşı konusunda atılımlar yaptığını duyurduğundan beri Amerika Birleşik Devletleri'ndeki asit literatürü kırılmamış, sadece Çin teknolojimizi asitlendirmekle kalmamış, aynı zamanda mantıksız bir şekilde ülkemizin aşılarını da sık sık gözden düşürmüştür.
Çin'in dünyadaki ikinci "Çernobil" olmasını dört gözle bekleyen tüm Amerikalılar, Çin'deki salgının kısa bir süre içinde etkin bir şekilde kontrol altına alındığını gördüklerinde, ABD hükümeti sadece ülkesinin geride kaldığı yeri yansıtmakta başarısız olmadı. Aksine Çin'in inatçılığını aramaya başladı.
Çin deneme aşamasında 10.000 kişiye yeni taç aşısı mı enjekte etti? Bu sadece bir "sahte haber" değil, aynı zamanda Amerikalıların cehaletini de yansıtıyor. Ülkemiz salgını iyi kontrol edildiği için klinik denemeler için Birleşik Devletler kadar çok sayıda enfekte hastamız bulunmadığını belirtmekte fayda var, ancak bu etkili aşılar geliştiremeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Çin, salgını ilk kez kontrol altına aldıktan sonra deneyimli sağlık personelini yardıma muhtaç birçok ülkeye sevk etti. Ancak yurt dışında çalışanların güvenliğini sağlamak için acil durumlarda aşılar yapıldı. Ancak tüm bağlantılar, ilaç firmaları ile ihtiyaç sahibi insanlar arasındaki gönüllü işbirliğidir.
İkinci olarak, Çin'in geniş çaplı kamu enjeksiyonu daha da yanlıştır. Ülkemizde çok fazla doğrulanmış hasta bulunmadığından, ülkemiz ilaç firmaları daha fazla deney katılımcısı bulmanın yollarını bulacaktır, ancak geniş çaplı bir halk enjeksiyonu yoktur. Ülkemizde on milyonlarca doğrulanmış vaka bulunmadığını belirtmekte fayda var, eğer varsa, o zaman ABD medyasında çıkan haberler ülkemize doğrudan yetişkinler arasında Araf diyebilir.
Bilmediğim şey, ABD medyasının, Amerika Birleşik Devletleri'nin klinik deneyler için yeterli hastaya sahip olduğunu düşündüğü zihniyetin övünecek bir şey olduğu!
Bununla birlikte, "Wall Street Journal" a ek olarak, ülkemizin aşılarını geçersiz kılan birçok başka ABD medyası var.Bazı ABD medyası doğrudan "kara ellerini" Çin ordusuna uzattı. Tanınmış bir Amerikan akademik dergisi "Nature", geçtiğimiz günlerde Çin ordusunun Çin'in aşı geliştirmesindeki rolü hakkında bir makale yayınladı.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, ABD medyası bir kez daha Çin ordusunu ve aşılarını büyük çapta "şeytanlaştırdı", Çin'in aşılarını burun ve gözle siyasallaştırdı ve Çin'in aşı araştırmalarının tamamen siyasi propaganda amaçlı olduğunu söyledi. Ayrıca Çin ordusunun bilime odaklanmasının onu yüksek teknolojili bir ekip haline getirdiği de söyleniyor. Sadece bu değil, daha da nefret dolu olan şey, aynı zamanda Çin aşılarının başarısının veya Amerika Birleşik Devletleri gibi Batılı ülkelerden teknolojilerin çalınmasının kamuoyunu yaratmasıdır.
Bunu görünce, bazı netizenler sormaktan kendini alamıyor: ABD aşı geliştirme başarılı oldu mu? En iyi öğrenci, fakir bir öğrencinin ödevini kopyalar mı? Amerikalılar gerçekten cahil!
İster ana akım Amerikan medyası, isterse bu yanlış ve karalama haberleri sorumsuzca bildirebilecek yetkili bir dergi, ABD hükümetinin liderliğindeki Birleşik Devletler'in ne kadar etik olduğu tahmin edilebilir. Ama teyit edilmiş vakaların kanlı gerçekleri karşısında, Birleşik Devletler potu ne kadar atarsa atsın, aynı zamanda kendisini de aldatmıyor mu?