İnsanların dünya anlayışı eski zamanlardan beri değişiyor. Yüzbinlerce yıl önce atalarımız, insanların yalnızca ağaçlarla ve hayvanlarla çevrili olabileceğine inanıyordu ve sadece nasıl hayatta kalacaklarını önemsiyorlardı. İnsanlar kabile çağına girdiklerinde, dünyada insanların yanı sıra tanrıların da olduğuna inanmaya başladılar. Bunun nedeni, insanların sınırlı doğa bilgisine sahip olmaları ve içgüdüsel bir doğa huşu duymalarıdır, bu nedenle bu tür düşünceler ortaya çıkacaktır.
İnsanlar nihayet medeniyet geliştirdiğinde, Tanrı'nın nasıl bir varoluş olduğu ve dünyamızın nasıl olduğu hakkında düşünmeye ve hatta dünyamızın dışındaki dünyayı düşünmeye başladılar. Ancak o zaman insanlar anlamak istemiyorlardı.Yüzlerce yıl öncesine kadar insanoğlu teleskopu icat etti ve deneylerle sonunda bir topun içinde yaşadığımızı kanıtladı. Bilimin sürekli gelişmesiyle birlikte, dünyanın dışında birçok gezegen olduğunu ve evrenin insanlık için çok geniş olduğunu öğrendik.
Evren çok büyük olduğu için, hiçbir zaman sona ulaşamayacak gibi görünmüyoruz, bu yüzden bazı insanlar evrenin gerçekliğinden şüphe etmeye başladı. Dünyanın sanal olduğunu kanıtlamak için yeryüzündeki dört garip görüntü sunulur.
İlk fenomen, zaman yavaşlatma etkisi
Einstein'ın görelilik teorisinden, hızım gittikçe arttığında, o zaman benim için zamanın yavaşladığını biliyoruz, buna zaman genişlemesi denir. Peki hız ne kadar hızlıysa, zaman o kadar yavaş olur? Bu problemin gerçekte açıklanması çok karmaşıktır. Ancak dünya sanalsa, zamanın neden yavaşladığını açıklamak kolaydır. Sizi bilgisayar olarak ele alırsak, bir programı çalıştırırken bir üst sınır vardır. Ne kadar hızlı çalışırsa, bilgisayardaki gereksinimler o kadar yüksek olur. Tabii ki daha sıkışıp kalabilir. Kulağa saçma geliyor, ama bazı gerçekleri var gibi.
İkinci fenomen, kuantum
Kuantum, evrendeki en küçük madde birimidir Evrendeki her şey, çeşitli kuvvetlerin etkileşimi bile nicelleştirilebilir. Neden dünyanın en küçük birimi bir kuantumdur ve sonsuza kadar alt bölümlere ayrılamaz? Dünya sanalsa, belki açıklanabilir. Bir bilgisayarın sınırsız hesaplama gücüne sahip olması imkansız olduğu için, tüm maddenin sonsuza kadar dolaşmasına izin vermek elbette imkansızdır.
Üçüncü fenomen, gözlemci etkisi
İnsan bilim adamları, kuantum durumunda belirsizlik olduğunu kanıtladılar.İnsanlar bir şeyi gözlemlemediğinde, kuantum tüm olasılıklara sahiptir, ancak insanlar onu gözlemlediğinde kuantum çöker ve belirli bir duruma dönüşür. Bu kulağa inanılmaz geliyor ama doğru. Bu etkinin neden meydana geldiğine gelince, en iyi kuantum bilimcisi bile size cevabı söyleyemez.
Dördüncü fenomen, ışık hızı en hızlısıdır
Einstein, durgun kütleye sahip hiçbir nesnenin ışık hızına ulaşamayacağını söyledi. Çünkü hız arttıkça madde kütlesi artar ve ışık hızı ışık hızına ulaştığında madde kütlesi sizi sonsuzluğa götürür Evrende bu kütlenin nesnelerini itmeye yetecek kadar enerji yoktur. Bu, evrenin sınırlamalarını açıklıyor, belki de bilgisayarlar bu kadar yüksek performansa erişemiyor.