İlk insanlar yeryüzünde 4 milyon yıl önce ortaya çıktı, ancak insanın evrimi sürecinde bir sıçrama yaşandı, bu nedenle birçok uzman, o dönemde insanların hızlı bir şekilde evrimleşmeye başlamadan önce yabancı faktörlerden etkilenmiş olması gerektiğine inanıyor. Yeryüzündeki diğer türlerden uzaktır.
İlgili araştırmacılar ve yazar Fenton, insanlığın en eski kökenlerini ve neden insan beyninin 800.000 yıl önce aniden hızla geliştiğini inceliyor.Bu araştırma aynı zamanda birçok araştırmacının, o zamanın insanların uzaylı medeniyetler tarafından dönüştürülmüş olması gerektiğine inanmasına da yol açtı. Rehberlik, çünkü o zamanlar yeryüzünde birçok türün beyin gelişimi yüksek değildi, açıkçası bu dünya türlerinin insanlara verdiği rehberlik değildi.
Avustralyalı araştırmacılar, primatların ve insanların genlerini çıkardılar ve ayrıca birçok genetik değişiklik buldular, bu da insanların modern primatlara kıyasla anormal olduğunu ve bazı genetik değişikliklerin bile aşırı olduğunu gösteriyor.
Fenton ayrıca kitabında beyin büyüklüğü, sinir yapısı ve bilgi işlemeyle ilgili genlerdeki bir dizi köklü değişikliği vurguladı. Bu değişiklikler arasında aniden ortaya çıkan genler, insanlarda "önemsiz genler" denen bazı genler ortadan kaldırılmış ve hatta bazı genler yeniden düzenlenip birleştirilmiştir.
Fenton, 780.000 yıl önce bazı yabancı faktörlerin kromozom-2'yi insan genleriyle birleştirdiğini söyledi. Bu füzyon tüm insanlarda mevcuttur, ancak diğer primatlarda yoktur. Kromozom 2'nin füzyon gen mutasyonu yanlış bir füzyona neden olursa, sonraki nesilde ortadan kalkması gerektiğini veya çok az insanda olması gerektiğini açıkladı. Ama tam tersine, bu "mutasyon" tüm insanlarda 780.000 yıl önce ortaya çıktı. Ve aniden hatırı sayılır sayıda kişide ortaya çıkar ve kromozom-2'yi kalıcı ve baskın bir özellik haline getirir, bu da insan genomundaki bilinen doğal mutasyonlarla tamamen uyumsuzdur.
Fenton şöyle açıkladı: "Tüm insanların kromozom-2 füzyonu üretmesine izin veren tüm bir gen neslini dönüştüren şey. Kromozom-2 füzyonunun beyin gelişimi, bağışıklık sistemi ve üreme süreci üzerinde de etkisi var.
İnsanlar ayrıca FXP2 genindeki benzersiz değişiklikleri değiştirdi, sinaptik bağlanabilirliği değiştirdi ve yeni deneyimleri rutin süreçlere dönüştürme yeteneğimizi geliştirdi.Bu, anlamlı konuşmalar üretme yeteneğimiz üzerinde büyük bir etkiye sahip. Fenton, bu değişikliğin diğer primatlarda gözlemlenmediğine dikkat çekerek, yaratıcılarımızın hızlı bir şekilde yeni alışkanlıklar, davranışlar ve özel dil kullanımı oluşturabileceğimizi umduğu görülüyor.
İnsanların kökeni ve evrimi her zaman büyük bir sorun olmuştur ve hala bilim adamlarının çalışıp keşfetmelerini bekleyen birçok bulmaca vardır!