Şimdi Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri ile tamamen aynı dönüşü olmayan yola girmiş ve ülkeler arasındaki çelişkili ilişkileri artırarak ülke içindeki dikkati başka yöne çekmiştir. Üstelik hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Hindistan şu anda dünyanın en ciddi etkilenen ülkeleri ... Modi'nin Trump'ın gerçek hikayesini gerçekten öğrenip öğrenmediği bilinmiyor.
Bloomberg'in 13'ünde yayınlanan bir raporuna göre, anonim bir Hint kaynağı, Hindistan devletine ait petrol şirketlerinin ham petrol ve petrol ürünlerini taşımak için Çin tankerlerinin kiralanmasını yasakladığını ortaya koydu. Bu aynı zamanda, Çin-Hindistan sınır çatışmasından bu yana Hindistan tarafından benimsenen yeni bir ekonomik baskı önlemleri turudur.
Raporda, Çin bayrağını taşıyan veya Çin'e ait olan petrol tankerlerinin bu kapsama dahil edildiği ve Hindistan ham petrol ithalatı ve rafine petrol ihracatı taşımacılığı işine katılmalarının yasaklandığı belirtildi. Hindistan devlete ait büyük enerji şirketleri de, Hindistan'a kargo göndermek için Çinli tankerleri kullanmayı reddeden ham petrol tüccarlarına ve tedarikçilerine ilgili talimatlar yayınladı.
Hintli petrol şirketlerinin iki yöneticisi, aslında bu alanda Çin petrol tankerlerinin kullanımının çok sınırlı olduğunu ve bunların çoğunun Liberya, Panama ve Mauritius'tan geldiğini söyledi. Dahası, Çin tankerlerinin ana işi sıvılaştırılmış doğal gaz taşımaktır.
ABD medyası, Hindistan hükümetinin bu hareketinin Çin ile Hindistan arasındaki gerilimi artıracağına inanıyor, ancak Indian Petroleum Corporation da yasağın enerji ticareti üzerinde çok az etkisi olduğunu söyledi.
Geçen ay Hindistan Maliye Bakanlığı, Hindistan'da ortak kara sınırları olan ülkelerden gelen tüm teklif sahiplerinin kısıtlanacağını duyurdu. Bu kararnamede Hindistan hükümeti isim vermemiş olsa da, genel olarak Hindistan'ın Çin ve Pakistan'ı hedef aldığına inanılıyor.
Bu nedenle Bloomberg, Hindistan hükümeti tarafından önerilen bu emrin aslında geçen ay Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan yasağa benzediğine inanıyor. Sadece Çinli şirketleri hedeflemek için amaç aynı kalıyor. Ancak, yalnızca Hindistan hükümeti ve devlete ait işletmelerde uygulanmaktadır ve özel sektör kapsanmamıştır.
Modi hükümeti bu kadar acılar çekti, bir yandan Hindistan halkına Çin'e karşı sert bir tavır sergilediğini ve iyi bir başbakan olduğunu kanıtlamak için bir açıklama yapması gerekiyor, diğer yandan iç dikkati başka yöne çekmek için de. Ne de olsa en kötü üçüncü salgının olduğu ülke Hindistan. Son dönemde, tek bir günde yeni teyit edilen vaka sayısı hızla artıyor ve Modi, ancak acımasız hamleler yaparak dikkatini başka yöne çevirebiliyor.
Ancak son zamanlarda Hintli milletvekilleri de Modi ile savaşmaya başladı.
"Hindustan Times" haberine göre, Modi daha önce Ram Tapınağı'nın temel taş atma törenine katılmıştı ve meslektaşları yeni taç salgınına maruz kalmıştı. Modi daha önce bu kişiyle yakın temas halindeydi, bu nedenle Hintli milletvekili Sanjay Lauter, Modi'nin olay günü yüzünü maske ile kapatmadığını ve ayrıca hastayla yakın teması olduğunu söyledi. Modi adamla el sıkıştı. Bu nedenle, Modi'nin örnek bir rol oynaması ve dürüstçe "izolasyonu kabul etmesi" gerekir.
Ancak Modi buna yanıt vermedi.
16 Ağustos yerel saatle 08.00 itibariyle, Hindistan'da doğrulanmış vakaların kümülatif sayısı 2.58 milyonu aştı, bunlardan 49.980'i öldü ve 1.862.258'i taburcu edildi.
Hindistan Tıbbi Araştırma Konseyi tarafından açıklanan son verilere göre, Hindistan 15 Ağustos itibarıyla toplam 29,3 milyon virüs testi gerçekleştirdi ve 15'inde 740 bin virüs testi gerçekleştirildi.
Ancak bu yeterli olmaktan uzak.
Bugün Hindistan'ın yurt içi fiyatları yükseldi, ekonomi hala toparlanmadı ve ülke içi salgın kontrol altına alınmadı. Modi, kamuoyuna yapılan birçok konuşmada iyi haberi halka açıklasa da, örneğin Hindistan'ın farklı test aşamalarında üç aşısı var. Ancak, neredeyse susuzluğun üstesinden gelinemez, aşı bir gün kullanılmadığı sürece Hindistan'daki salgın kontrol altına alınmayacaktır.
Hindistan uzun süredir paniğe kapılmış durumda. Yoksullar virüse yakalanmamak için dua ediyorlar. Eğer enfekte olurlarsa, kendilerini ancak kadere teslim edebilirler. Ancak şu anda Hindistan hükümeti yoksulların sorunlarını çözmeye çalışmıyor, sürekli olarak diğer ülkelerle çatışmaları kışkırtıyor. Bu, Hindistan'ı daha kötü bir duruma sürükleyecektir.