Metin / bir yer
Bilim adamı: Günlük hayatta sık sık yediğimiz bu tür yiyeceklerin plastik içermesi muhtemeldir.
Plastik demişken, yabancı olmadığına inanıyorum Hayatımızın her yerinde plastik ürünler kullanıyoruz.Erken bir şeyler aldığımızda plastik poşet kullanıyoruz, meyve alırken plastik poşet kullanıyoruz Kısacası plastik poşetler hayatımıza girmiş gibi görünüyor. Vazgeçilmez bir şey. Ancak plastiğin neden olduğu zararı herkes bildiği için, yüzlerce yıl toprağa gömülürse bozulmayacaktır. Ancak yine de plastik ürünlere hayat içinde maruz kalmak kaçınılmazdır. Ülkemizde plastik yasağı uygulanmasına rağmen plastik yasağı getirildikten sonra plastik poşet kullanımı hiç etkilenmemiştir. Değişen tek şey, plastik poşetleri, süpermarketlerde alışveriş yaparken olduğu gibi, plastik poşetleri bedavadan şarjlıya başarıyla değiştirmiş olmasıdır.
Ancak bunlar sadece görebildiğimiz plastik ürünler ve hayatımızda göremediğim daha çok plastik var ve insanlar bundan tamamen habersizler. Yabancı bir çevre dergisinde, böyle bir araştırma, günlük hayatımızda sıklıkla temas ettiğimiz eşyaların plastik içerme ihtimalinin yüksek olduğunu ortaya koydu.
Tuz, tuz günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır.Sebze yerken pek çok insan tuzsuz yemek yiyemez. Ancak birçok insan, günlük hayatımızda kullanılan tuzun plastik mikropartiküller içerebileceğini bilmiyor. Bilim adamları tarafından yapılan araştırmaya göre, dünyanın beş kıtasındaki 20'den fazla ülkeden 40 çeşit ana yemeklik tuz topladılar ve bu 40 çeşit yenilebilir tuzun sadece üç çeşit yenilebilir tuzunun mikroplastik parçacıklar içermediğini ve kalan yemeklik tuzun aşağı yukarı olduğunu buldular. Çok azı mikroplastik parçacıklar içerir.
Peki bu mikroplastik mikropartiküller nereden geliyor? Bilim adamları da kendi spekülasyonlarını yaptılar. Çünkü yemeklik tuz genellikle deniz tuzu olduğundan ve günümüz deniz suyu ortamı değişen derecelerde az çok kirlenmektedir ve denize çok fazla evsel çöp atılarak denizin kirlenmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, bazı tuzlar mikroplastik parçacıklar içerebilir.
Bu nedenle, insanların doğal çevreye yaptığı her türlü kötü alışkanlık, sonuçta insanoğlunun sonucudur. Belki de insanlar, dünya artık insan varoluşuna uygun olmayana kadar pişman olmayacaklardır, ancak o zaman pişmanlık duymanın faydası olmadığı açıktır. Yani dünyanın çevresi için olduğu kadar kendimiz için de çevreye özen göstermek yaptığımız şeyden başlar. Örneğin, bir zamanlar kaybolan sebze sepeti çok çevre dostu bir yoldur Acaba kaç kişi sebze almak için sebze sepetini kullanmakta hala ısrar ediyor?