Trafiğin tamamen yürümeyle ilgili olduğu bu küçük adada, doluyken durursanız uykunuzu almak kolaydır. Sadece her sokakta yürümek, tarihi kaydeden o büyük ağaçları, zamanı boşa harcayan kahveyi, koku kokan kitapçıları, güçlü aromayı uzaktan koklayabilen o sütlü çayları ve isteksiz ağızları görmek için. Çeşitli çiçek çaylarından ,,,
Gulangyu'da harita getirmeye veya strateji yapmaya gerek yok! Ahlaksızca dolaşabilirsin, nereye gidersen git farklı hissedeceksin! Sadece o nostaljik yollarda yürüyseniz bile, çevreleyen eski evler sizi çevreliyor, soyulan duvarlara dokunuyor, yine de tarihin nefesini koklayabilirsiniz!
Bazı aletler için alışveriş yapmayı çok seviyorum Gulangyu'daki her butik dükkan hobimi fazlasıyla tatmin etti! Gerçekten beni şaşırtıyor!
Ben deniz yerlisiyim, bu yüzden deniz için özel bir hislerim var! Bir deniz insanı olarak sudan korktuğum için yüzemediğim için utanıyorum, ağırlıksızlıktan korkuyorum, duygularımı kontrol edemiyorum! Ama denizi derinden seviyorum, Gulangyu Adası'nın kumsalını, denizini tabii ki gitmesine izin vermeyeceğim!
Nerede olursam olayım, güzel yemek var, tam bir gurme olduğumu kabul ediyorum, bu yüzden seyahat notlarıma "Yemek Günlüğü" deniyor. Gulangyu'daki atıştırmalıklar edebi bir tarza sahip gibi görünüyor ve her biri çok hassas ve yaratıcı ve başka yerlerde ağır işler almayacaksınız! Yürürken yemek yemek Gulangyu'yu ziyaret etme alışkanlığı haline geldi!
Resimleri tek tek yayınlamak için çok fazla yiyecek var! Üzgünüm millet, baştan çıkarmak için birkaç resim yayınlayalım! Tatmak istiyorsanız kendiniz yapın! Kendime bir kartpostal göndermek ve bir buzdolabı mıknatısı satın almak, seyahatlerimin alışkanlığı haline gelmiş gibi görünüyor! Sonuç olarak, buzdolabım artık açıkça aşırı kilolu ve ben zaten protesto ettim! Ama yine de bu alışkanlıktan vazgeçemiyorum! Kendi duygularınızı yazın, mutluluğunuzu paylaşın ve uzaktaki arkadaşlarınıza Gulangyu'nun yavaş teslimini dileyin!
Bu seyahat notunu sonlandırmak için bir kartpostal bırakın. Yazılmamış çok fazla içerik var gibi görünüyor. Biraz bitmemiş gibi geliyor ama artık yazamam. Korkarım onu tekrar yazabilirim. Kargaşamı dizginleyemeyeceğim. Kalp, topla ve uç!