"... Dado'dan olmamama rağmen, Dado dekorasyonunu biliyorum. Kırmızı ip saçlarımın etrafına bağlı. Litang'lı olmama rağmen Litang dekorasyonunu biliyorum. Batanglı değilim. İnsanlar, Batang dekorasyonu, biliyorum. Alnın önünde süzülen saçların etrafına sarılan gümüş ipek ... " Yollar giderek daha sıkışık hale geliyor ve her tür aracın birleşik bir yönü var. Dört araba genişliğinde toprak bir yol, güzel Tibet cüppeleri giyen veya telefoto lensleri taşıyan insanlarla doluydu. Benim gibi sarı tenli ve siyah saçlı, özensiz giysiler ve kart okuyucular giymiş çok az turist var. Şu anda, Litang yerlisi olmayı ne kadar özlediğimi.
Saat 8'den sonra güneş parlıyor. Kürsüde bir VIP koltuk kuruldu, milli marş çalındı ve birkaç asker basit bir bayrak dikme töreni düzenledi. Bu 1 Ağustos at yarışı geleneği olmalıdır. Birçok çadırda yiyecek ve alet vardı, çok yedim ve kafam artık ağrımıyor. Sabahın erken saatlerinde çayırlar pırıl pırıl parlıyordu ve karnaval öncesi güneş heyecanla doluydu.
Çeşitli köylerden temsilci ekipler birbiri ardına giyinip geldiler, her ortaya çıktığında kalabalıktı ve kepenk sesi geldi. "... Litang'dan olmamama rağmen, Litang dekorasyonunu biliyorum ..." Başlangıçta "büyük ve küçük gümüş tava başlık setinin" bir render olduğunu düşünmüştüm, ancak bunun bir çizgi çizimi olmasını beklemiyordum. Sadece gümüş tabak değil, aynı zamanda altın, gümüş, akik, zümrüt, mercan ve çam otolitleri ... Sayı ve hacim çok şaşırtıcı.
Rahipler ve rahip olmayan seçkin misafirler mekana birer birer hada sunarak girdiler. Uzak Kangding Sanat Okulu'ndan kızlar gösteri yaptı. Yer oyunu. Nuo.
Sürücü arenaya girer. Elbette, biniciler arenaya at sırtında girdiler, bir rüzgar tozu süpürdü ve at sırtında kasıtlı olarak kahramanlığını ve binicilik becerilerini sergileyen bir adam vardı.
At üzerindeki çocuklar da aynı derecede heybetlidir. Karşı kalabalığın içinde Alman komşumu gördüm.
... Yurt doğumumun beşiği Açık dünya ömür boyu koşmama izin veriyor ... Litang ah Litang