Belki de nadir ve tuhaf olduğum içindir Bu ormana geldiğimde, buradaki her ağaca, genellikle iğne asıyoruz gibi, besin solüsyonu aşılanıyor. Bu sahneyi görünce o kadar duygulandım ki, ağaçlar da tıpkı bizim gibi yaşlanacak, hastalanacak ve ölecek ve tıpkı bizim gibi yaralandıktan sonra incinecek. Tıpkı bizim gibi sevilmemiz ve bakılmamız gerekiyor.
Ertesi gün, tırmanıyor ve Liuzhou'ya bakıyor. Daha da fazlası, küçük dağların hissi olan Ling Ling'in tepesi olacak. Aslında, Liuzhou'nun oyalanacak lezzetli yemeği yok ve keşfetmeye değer kültürel bir yer de yok. Ama beni Liuzhou'ya çeken şey, şehirde her birkaç yüz metrede bir, yeşilliklerle çevrili bir dağ olması. Betonarme bir kafeste yaşamadığınızı hissettirir. Etrafınızda dağlar ve su var, özgürce nefes alabilir, doğaya dokunabilirsiniz.
Bu sanayi kentinin en gurur verici tarafı ağır sanayidir. Tüm müze, şehrin muhteşem tarihini gösteriyor. Bu yüzden bir şehrin kültürünü anlamak için müze mutlaka görülmesi gereken bir yer.