Daha sonra kampı koruyan İç Moğol hanım bizi görünce gülümsedi ve ana çadıra gitmemiz gerekip gerekmediğini sordu. Minnettarlık ve heyecanla, büyükbabam ve ben teyzemle ana çadıra girdik.
Bol terin her iki yanında duran büyükbaba, uzun yıllar yalnız kaldığını, çocuksuz olduğunu ve ben onun kızıyım dedi. O an çok heyecanlandım. Çobanların dedem ~~~~~ İç Moğolistan'dan bir çoban büyükbabam var. Ana çadıra girmemize nazikçe izin veren teyze de fotoğraf çekti ama büyükbaba kamerayı nasıl kullanacağını bilmiyor, sadece biz selfie çektik. Madam, hadi parlak bir gülümsemeye sahip olalım
Alacakaranlık düştü ve yakında ayrılma zamanı geldi. Büyükbabam ve ben ertesi gün gelip ona fotoğraf göndermeyi kabul ettik. Akşam Manzhouli'ye geri döndüm ve fotoğraflarımı yıkamak için fotoğraf stüdyosu aradım. Beni ve çoban büyükbabamı dinledikten sonra fotoğrafları yıkadım ve 5 dakika içinde bana verdim, fotoğrafları çobanlar dedeye vermemi istediler, yaşlılar buna çok değer veriyor. Sonsuz minnettarlık ~~~~~~~
Ertesi gün oraya ilk gittiğimde büyükbabamı bulamadım, öğleden sonra tekrar gittiğim için çok memnunum. Ergun Nehri'ne gitme fırsatını kaçırmış olsam da fotoğrafları planlandığı gibi çobanlara dedeme verdim ve yine büyükbabamın koyunlarıyla fotoğraf çektim. Büyükbabamın fotoğraflara dikkatlice dokunduğunu görünce yürekten gülümsedi ve özür dilercesine, "Kızlarım ve kızlarım çok çalıştı" ~~ Birdenbire bunun benim en büyük varlığım olduğunu hissettim.
Çayırda tek başına çoban büyükbabamı bekliyorum ~~~ Büyükbaba ~~~ Sana en iyisini diliyorum. Akrabaların seni özlüyor ~~~