Tüm antik kentleri ziyaret etmemiş olsam bile, Lizhuang'ın ilginç dar sokaklarına ve sokaklarına derinlemesine yürüdüm; Lizhuangın Japon karşıtı savaş durumunun hikayelerini ve efsanelerini yerinde anladım; özellikle Lizhuang'ın, Han Hanedanlığı'ndan beri inşa edilen Yangtze Nehri'nin üst kısımlarına yakın olduğunu. Ming ve Qing Hanedanları'ndaki su taşımacılığının ve ticaretinin refahı, toprağın ve suyun refahını besledi ve beşeri bilimler nesillerinin tarihini yarattı. Oldukça şaşırtıcı. Ulusal bir tarihi ve kültürel şehir olmaya layık. Dahası, Lizhuang birçok kültürel kalıntıya, büyük ölçekli yapıya, titiz gelişme düzenine ve nispeten eksiksiz Ming ve Qing Hanedanları sırasında güney Sichuan'daki binaların, tapınakların ve sarayların özelliklerini bünyesinde barındırır. Lizhuang Antik Kenti İle stil Jiangnan Antik kentler çok farklıdır. Küçük bir köprü ve akan su yoktur, ancak Dajiang Balıkçı Köyü antik limanının sınırsız sadeliği vardır. Yangtze Nehri üzerindeki binlerce mil uzaklıktaki ilk antik kent statüsüne "Doğu" denir. Kunshan Zhouzhuang , Batı orada Yibin Li Zhuang'ın "itibarı. Ben de öyle olduğunu düşünüyorum. Sarı Nehir İlk antik kentin Moraine Çok benzer, her ikisi de antik nehir yolunda müreffeh ticaret ve refah ile önemli şehirlerdir. Lizhuang'ın da hareketli bir pazarı var.Ayrıca nehir kenarındaki ara sokaktan ve doğrudan rıhtımın dikey caddesine giden T şeklindeki yoldan birçok şarap dükkanı ve dükkanı var, hava taze şarap kokusuyla dolu ve taş yol turistlerle dolup taşıyor. Antik kentin her yerinde özel bir lezzet var: beyaz et. İlk başta sokak tarafındaki örs üzerinde yağlı ve beyaz embriyolar bulunan pişmiş domuz göbeğinin ne kadar lezzetli olacağı umrumda değildi ama şefin sonuna kadar geniş bir bıçak kullandığını gördüm. Turistler için büyük ince et dilimleri sonunda aç olmama iştahımı uyandırdı. Bir de beyaz et dilimleri istedim, sarımsaklı soya sosuna batırdım ve tadına baktım.