Uzaklaşamayan yurt hasreti, uzaklaşamayan sınır duyguları. Han Hanedanı, sınır kale edebiyatının temelini oluşturdu. "Xiongnu yok edilmedi, neden aile yok?" Bu gürültülü ve güçlü slogan, Han adamlarının ülkeyi evleri ve her yönden hırsları olarak gören kahramanca ruhunu gösteriyor. "Ama generallerin, imparatorun Çin Seddi'ni inşa etmesine gerek kalmadan yüzlerce savaş yapmasına olanak tanıyor", bu şiir Tang halkının cesur asker ruhuna teşvikini yansıtıyor. Han ve Tang Hanedanları döneminde Yumen Geçidi, Çin'in dış dünyaya açılmasına açılan ilk kapı oldu.İnsanlar duygular üzerinde fikir birliğine vardı, Yumen Geçidi'nden sonra çok uzaktasınız.
Han Hanedanlığı'nın muhteşem tarzından Wei ve Jin Hanedanlarının romantizmine, Tang Hanedanlığı'nın refahından Beş Hanedanın refahına kadar bu bin yıllık geçit sadece İpek Yolu medeniyetinin bütünleşmesine şahit olmakla kalmadı, aynı zamanda sınır kale şiirinin zirvesine ulaştı. Bir zamanlar büyük adamların rüyalarında oyalandıkları memleketti ve aynı zamanda Tang Hanedanlığı şairlerinin vazgeçemeyeceği bir kompleksti; bir zamanlar Asya ile Avrupa arasında ekonomik ve kültürel alışverişler için bir köprüdü, deve çanları kervanının keskin ve melodik hatıralarını biriktirerek bir imparatorluk oldu Zamanın refahının sembolü.
Yumen Geçidi, Central Plains kültürü ile yabancı kültür arasındaki geçiş kapısıdır. Edebi mirası, öncüllerin coğrafi ve kültürel engelleri aşma, yabancı medeniyetlerle iletişim kurma ve birlikte gelişme ruhunu yansıtır. Han Hanedanı ve Tang Hanedanlığı, Çin tarihinin en gelişmiş iki dönemiydi.Sadece ulusal güçleri güçlü değildi, aynı zamanda halkın ruhu da çok iyiydi.Son tahlilde, kültürel özgüven yüzündendi.
Çin topraklarında Shanhaiguan Geçidi, Yanmen Geçidi, Jianmen Geçidi, Hangu Geçidi, Dasan Geçidi vb. Gibi birçok tehlikeli geçiş var ve geride benzersiz bir geçiş kültürü bırakıyor. Yumen Geçidi, Wei Qing, Huo Qubing, Ban Chao, Xuanzang, vb. Gibi birçok kahramanın ayak izlerine sahiptir. O sadece kuzeybatıdaki ıssız bölgede bir şehir değil, aynı zamanda bir geçittir, sınır kalesinin hislerinde bir sembol ve bir anıt gibidir. Her zaman beynimizin derinlerindedir.