Zhang Ailing'in 1920'lerden kalma karmaşasından, zamanın ve teknolojinin sürekli ilerlemesiyle New York, Paris, Tokyo gibi moda ve zengin dünya standartlarında şehirlere kadar, Şangay'daki değişimin hızı "her geçen gün değişen" olarak tanımlanabilir.
Son zamanlarda Almanya'da doğan ve şimdi Şangay'da yaşayan ve çalışan Mark Siegemund'un çektiği bir grup "Büyülü Başkent" fotoğrafı internette büyük ilgi uyandırdı.
Objektifindeki Şangay sadece uluslararası bir metropol değil, aynı zamanda Çin'in geleneksel cazibesine ve tüm dünyadaki izleyicileri büyüleyen doğal pazar tarzına sahip ve bu şehrin merakına direnmek zor.
Almanya'da sadece bin nüfuslu küçük bir kasabada büyüyen Sigmund, Şangay'a gelerek zamanla gelenek ve modernliği birleştiren bu şehre büyülenmiş, ardından şehrin manzarasını kamera ve drone'larla çekmeye çalışmıştır. Güzel manzara.
Sigmund'un görkemli gökdelenlere, karmaşık üst geçitlere ve loş ışıklı gecelere kuşbakışı bir perspektiften baktığı, sıradan insanların kaydetmesi zor fotoğraflar çektiği, gelenek ve modernite arasındaki zıtlığın fotoğraflarını çektiği fotoğraflardan anlaşılıyor. Şanghay'daki değişiklikler ve şehrin nabzı.
Hareketli Pudong'un içinden geçerek Sigmund'un merceğinin altındaki Puxi Bölgesi, geleneksel bir kültüre sahiptir.Yüksek binaların yerini muhteşem antik binalar almıştır. Resmin rengi de gümüş ve beyaz ve mavi ve siyahtan kırmızı turuncu ve vermilyona dönüşmüştür.
Sigmund'un şiirsel merceği, Yeni Yılı kutlayan insanların heyecanını, gerçek ve dinamik kentsel gelenekleri ve hatta sokaklardaki yaşam kaosunu yakalar.
Sıcak turuncu tonundaki binalar ve sokaklar aynı derecede çarpıcı.
Sürekli değişen Şangay bu kadar büyüleyici olsa da, Sigmund'un biraz pişmanlığı ve duygusu var: Kentleşmenin sonsuz genişlemesiyle, nesilden nesile aktarılan bu şeritler gittikçe azalacak ve hatta şehir tarafından yutulacak.
Şangay gibi büyük bir şehirde yaşayan Sigmund, "sakinliğin" kolay olmadığına inanıyor. Sadece bu sokaklarda yürüyerek "yavaş hayatın" varlığını hissedebilir ve ayrıca bu tür geleneksel toplulukların mümkün olduğunca korunabileceğini umar.
Şangay'ı böyle mi seviyorsun?