Çin ekonomisinin reformdan ve açılmasından bu yana çok hızlı geliştiğini söyleyebiliriz, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline geldi ve 2030 yılında dünyanın en büyük ekonomisi haline gelmesi bekleniyor. Ve sadece ülkemiz müreffeh ve güçlü değil, aynı zamanda halkın para çantaları da şişkin, özellikle insanları parlatan şey ülkemizin tasarruf oranı.
Çin dünyanın en zengin ülkesi olmasa da, yerleşik gelişmiş ülkelerinkinden çok daha yüksek olan kesinlikle dünyanın en yüksek tasarruf oranına sahip ülkesidir. Bir dizi veriye bakalım. 2017 yılı verilerine göre ülkemizin hanehalkı tasarruf oranı% 47'ye ulaştı Dünya ortalaması nedir? % 26,5. Ülkemizin tasarruf oranı dünya ortalamasının% 20 üzerinde Bu değerin çok yüksek olduğu söylenebilir.
Dünya ortalamasının çok zor olduğunu söyleyebilirsiniz. Pekala, karşılaştırmak için dünyadaki daha zengin ülkelerden bazılarını seçelim. Batı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün 2016 verilerine göre tasarruf oranının en yüksek olduğu ülke% 18,79 tasarruf oranı ile İsviçre olurken, ülkemizin tasarruf oranı 2016 yılında İsviçre'nin neredeyse iki katı olan% 36,1 oldu. Küresel açıdan bakıldığında bile ülkemizin tasarruf oranının çok yüksek olduğu görülmektedir. Peki ülkemizin tasarruf oranı neden bu kadar yüksek? Ana nedenler aşağıdaki gibidir.
Birinci neden, ülkemizin geleneksel kültürünün etkisidir. Çin milletimiz her zaman gayret ve tutumluluk ve ev idaresi geleneğine sahip olmuştur ve bu gelenek, özellikle modern zamanlarda günümüze kadar aktarılmıştır.Ülkemiz ve milletimiz savaşlardan muzdariptir.Doğal olarak, iyi yaşantımızı çok seviyoruz. Kendiniz için çok fazla para biriktirin. Aynı zamanda, insanların vizyon sahibi olmadıkları ve neredeyse endişeleri olması gerektiği fikrinden etkilenerek, gelecekteki hayatım için çok para biriktirmeyi planlıyorum.
İkinci neden, ülkemizdeki mevcut sosyal sigorta sisteminin sağlıklı olmamasıdır. Ülkemiz son yıllarda sosyal sigorta sistemini iyileştirmek için çok çaba sarf etse de etkisi çok açık ama ülkemizin nüfus tabanı herkese tam anlamıyla bakamayacak kadar büyük. İnsanların yaşamı ve yaşlılıkta tıbbi bakımı büyük bir masraftır, bu nedenle emeklilik ve tıbbi bakım sorunlarını çözmek için yüksek miktarda tasarruf kullanmak doğaldır.
Üçüncüsü, ülkemiz insanının görece az yatırım kanalına sahip olmasıdır. Ülkemiz sakinleri ideolojik nedenlerden dolayı riskli yatırımı pek tanımıyorlar.Son yıllarda pek çok varlık yönetimi ürünü piyasaya sürülse de konut yatırımı hala azınlık konumunda. Yatırım konusu hala girişimdir. Sıradan insanlar bankaya para yatırmayı tercih eder, çünkü bankaya para yatırmak neredeyse sıfır risktir.
Dördüncüsü, ülkemiz gayrimenkul sektörünün hızlı büyümesidir. Aslında, sakinlerin tasarruf oranını hesaplarken, buna gayrimenkul de ekleniyor, bu da gayrimenkulün aynı zamanda sakinlerin tasarruf oranının bir parçası olduğu anlamına geliyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi, ülkemizde ikamet edenler için görece az sayıda yatırım kanalı var, paralarını çoğunlukla bankaya yatırıyorlar, aslında sadece bankaya yatırılmıyor, çoğu ev satın almış. Ve ev sadece muhtaç değil, aynı zamanda ülkemiz sakinleri için enflasyona direnme aracıdır. Dünyadaki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında ülkemizde görece yüksek ev sahibi oranı vardır ve doğal tasarruf oranı da yüksektir.