Bu süreci anlamak için, beynimizin tüm vücut ve uzuvların koordineli hareketlerini yönlendirmek için hangi taşıyıcıyı kullandığını anlamalıyız ve herkes çok net olmalıdır.Merkezi sinir sisteminin beyni, merkezi sinir sistemi vasıtasıyla omuriliğe bağlanır ve dal sinirleri aracılığıyla iletişim kurar. Vücudun tüm bölgelerine ve bu iletim ve alım iki yönlüdür, ücretsiz!
Sinir sistemi insan vücudu üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.Söylemeye gerek yok ki herkes yüksek paraplejiyi duymuştur, yani ikinci torasik omurun üzerindeki transvers omurilik lezyonunun neden olduğu paraplejiye yüksek parapleji denir.Sonuç, hayat tamamen kendine bakamaz, ama tamamı İnsan beyni uyanıktır ama uzuvlar, gövde vb. Hiçbir algıya veya kontrole sahip değildir ...
Açıkçası, en azından somatik sinirler (somatosensoriyel sinirler ve somatik motor sinirler dahil) tıkalı! Tüm vücuda ulaşan bir bilgi yolu olan alt sinirin yapısını anlayalım!
Bu, omurganın koruması altındaki merkezi sinir sisteminin yapısıdır, yani omurganın sağlığı çok önemlidir ve alt vücutla ilgilidir!
Sinirin iç yapısı, sinir demeti beyin sinyallerini gerçekten ileten kanaldır ve işitme hızı kabaca aşağıdaki gibi hızlı değildir:
Tip A vücut efferent (hareket) ve afferent duyu sinirleri, çap: 1-22 mikron, iletim hızı: 5-120 metre / S
Tip B viseral sinir çapı: 3 mikrondan az, iletim hızı: 3-15 metre / S
Tip C sempatik sinir çapı: 0,3-1,3 mikron, iletim hızı: 0,6-2,3 metre / S
Öyleyse sinir sistemi iletimizin sinir lifleri aracılığıyla gerçekleştirilmesi gerektiği açıktır.İşaret parmağı kesildikten sonra bu iletim ortamı kesilmiştir, peki beyin işaret parmağını kontrol etmek için ne kullanır? Kablosuz? Tabii ki değil! Ancak yeni çıkarılan işaret parmağı dış uyaranlara tepki verir, ancak bu beynin emri altındaki bir tepki değildir!
Ek olarak, beyin yine de parmaklara veya kaybolan parçalara talimat verebilir, ancak bunları uygulamamışlardır.Beynin talimatlarını tam olarak yerine getirebilecek bir protez uzuv takılırsa, kontrolü yeniden kazanabilir!