Ortadan kaybolan sanat-dijital teknoloji yüz yüze konuşma yeteneğimizi öldürüyor
Pek çok insan için, çeşitli sosyal yazılımlar ve dijital iletişim teknolojileri yoluyla daha az ve daha az yüz yüze konuşma vardır.
Bu uygulamalar, mesafeler, zaman dilimleri ve ülkeler arasında birbirimizle hızlı ve kolay bir şekilde iletişim kurmamızı sağlar. Alexa, Cortana veya Siri gibi sanal asistanlarla bile konuşabilir, en sevdiğimiz şarkıları, filmleri çalmalarını sipariş edebilir veya bize hava durumu tahminini söyleyebiliriz.
Genel olarak, bu iletişim yöntemleri başkalarıyla konuşma ihtiyacını azaltır. Bu, temelde teknik ekipman aracılığıyla günlük hayatımızda bazı konuşma parçalarına yol açar. Bu nedenle artık mağaza asistanları, resepsiyon görevlileri, otobüs şoförleri ve hatta meslektaşlarımızla konuşmamıza gerek yok, sadece söylemek istediklerimizi ekran aracılığıyla iletmemiz gerekiyor.
Aslında, bu senaryolarda, başkalarıyla yalnızca dijital teknoloji başarılı bir şekilde çalışmadığında konuşma eğilimindeyiz. Örneğin, kendi kendine ödeme sırasında bir ürünün tanınmadığını fark ettiğimizde, bize yardımcı olması için bir asistan arayacağız ve ardından kişiler arası iletişim gerçekleşecektir.
Başkalarıyla bu kadar hızlı ve kolay bir şekilde bağlantı kurmak için teknoloji cihazlarını ve yazılım uygulamalarını kullanabildiğimizde, yüz yüze görüşmenin değerini kolayca görmezden gelmeye başlayabiliriz. İnsanlara mesaj atmak onlarla tanışmaktan daha kolay görünüyor.
Vücut ipuçları
Dijital teknoloji üzerine yaptığımız araştırmalar, "ağızdan ağıza" veya "iletişim halinde olma" gibi ifadelerin yüz yüze görüşmenin önemini gösterdiğini gösteriyor. Aslında, yüz yüze görüşme sosyal bağlantıları güçlendirebilir: komşularımız, arkadaşlarımız, meslektaşlarımız ve gün boyunca tanıştığımız diğer insanlarla.
Varlıklarını, insanlıklarını tanır ve bazı yönlerden anlık mesajlaşma ve metin mesajlaşması bunu yapmaz.
Yüz yüze sohbet, hafıza kullanımı, bağlantılar kurma, zihinde imajlar oluşturma, çağrışımlar ve seçici yanıtlar dahil olmak üzere zengin bir deneyimdir. Yüz yüze görüşme de çok yönlüdür: "Beğeniler", çizgi film severler ve sırıtan emojiler gibi önceden ayarlanmış gadget'lar göndermek veya almak değildir.
Bir konuşma için bir video kullanırken, esas olarak gördüğünüz şey ekrandaki başka bir kişinin yüzüdür. Ancak gerçek hayatta yüz yüze sohbet ettiğimizde, birinin gözlerine bakabilir ve ona dokunmak için uzanabiliriz. Başkalarının konuştukları zaman vücut duruşlarını ve hareketlerini de gözlemleyebilir ve buna göre açıklayabiliriz. Tüm bu faktörler, günlük hayatımızda yüz yüze görüşmelerin duyusal yoğunluğuna ve derinliğine katkıda bulunur.
Makineyle konuşun
Teknolojik ve sosyal bilimler profesörü Sherry Turkle, makinelerle ilk kez konuştuğumuzda ilişkilerimiz, yaratıcılığımız ve empatimiz hakkında ne kadar yüz yüze görüşmenin olduğunu unuttuğumuzu söyledi. önemli". Sonra, "Bir adım daha ileri gidiyoruz ve sadece makinelerle değil, aynı zamanda makinelerle de konuşuyoruz."
Günlük yaşamlarımız birçok yönden yüz yüze iletişimi ve teknoloji tabanlı iletişimi içerir. Ancak araştırmamızda, dijital iletişimin yüz yüze görüşmenin yerini değil, tamamlayabileceğini açıkladık.
Aynı zamanda, bazı kişilerin çevrimiçi iletişime değer verdiklerini kabul etmek önemlidir çünkü kendilerini yüz yüze konuşmalar yoluyla ifade edebilirler.
Telefondan yukarı bak
Gary Turk, sözlü bir şairdir. "Look Up" şiiri, tehlikede olanı gösterir, çünkü başkalarıyla yüz yüze iletişim pahasına teknoloji ile iletişim yoluyla çekilir.
Turk'ün şiiri, insanların dikkatini yüz yüze iletişimin zengin duyusal yönlerine çekerek fiziksel varoluşu dostluk, dostluk ve yakınlıkla ilişkilendirir. Turkün empatik şiirinden geçen ana fikir, ekran tabanlı cihazların bizi başkalarıyla birlikte olmanın fiziksel duygusundan uzak tutarken dikkatimizi tüketmesidir.
Nihayetinde, yüz yüze konuştuğumuzda, deneyimlediğimiz vücut ipuçlarının sesleri, dokunma, koku ve gözlemlerinin yerini tamamen teknik ekipmanımız alamaz. Başkalarıyla yüz yüze tartışmalar yoluyla iletişim kurmak ve bağlantı kurmak değerlidir çünkü bu düzenlenebilecek, duraklatılabilecek veya tekrar oynatılabilecek bir şey değildir.
Bu nedenle, bir dahaki sefere bunun süpermarket kasasında bir insan mı yoksa bir makine mi olduğuna karar verdiğinizde veya masanızdan ayrılıp başka bir ofise gidip meslektaşlarınıza e-posta göndermek yerine konuşmak için Turkün tavsiyelerine uyun ve insanlarla ilgilenin ve Ekrana bakmak yerine, buna değer olabilir.
