Fransa ile Avustralya arasında dün sona eren bir oyunda, bu kupada resmi olarak kullanılan video oynatma teknolojisi oyunun kahramanı oldu. Griezmann'ın cezası veya Pogba'nın golü olsun, video oynatma nihayet onaylamak için kullanıldı. Bu maçın ikinci yardımcı hakemi Espinosa bu sahneye çok aşina olmalı.
Sadece 8 yıl önce, Güney Afrika'daki Dünya Kupası'nda 16. turda Almanya İngiltere'yi 4: 1 yendi. İlk yarı 38 dakikada Lampard, üst direğe uzun bir atış yaptı. Hakem o sırada topun ağda olup olmadığından emin değildi, ancak aynı zamanda Espinosa olan yardımcı hakemin tavsiyesini istedi. O sırada internete girmediğinden oldukça emindi. Ancak dönüş ziyareti ile topun yaklaşık bir metre kadar ağ yaptığı görülüyor ki bu İngiltere'nin kaderini de değiştirdi ve Lampard'ın da kaderini değiştirdi.
Bu golün geçerli olduğuna karar verilirse ve iki taraf 2: 2 berabere kalırsa, İngiltere ikinci yarıda eşitlenip ağır bir şekilde basmaya istekli olmayabilir.Sonuç olarak, delik açılır ve sonunda 4: 1 trajediye yol açar. Ve Lampard arka arkaya üç Dünya Kupasına katılmayacak ama hiçbir şey olmayıp acı bir anıya dönüşecek. Ancak o anki ceza değiştirilemez, üzücü olsa da Dünya Kupası tarihinde de bir klasik haline geldi.
Fransa ile Avustralya arasında oynanan maçta hakem video tekrarlarını tekrar izlemeye devam etti.Sonunda doğru penaltı atılmasına rağmen futbol orijinal çekiciliğini kaybetti. Bir video tekrarı varsa, Maradona'nın 1986'daki Tanrı eli Dünya Kupası tarihinde ebedi bir klasik olmaya devam edecek mi? Video oynatma teknolojisi varsa, İngiltere'nin 10 yıllık Dünya Kupası'ndaki kaderi yeniden yazılabilir ve Lampard o kadar üzülmeyecek, ancak aynı şekilde Lampard'ın hüzünlü kahramanı imajı da insanların kalplerinde bu kadar derine kök salacak mı?
Tesadüfen, sabah erken Peru oyununda, aynı video oynatma teknolojisi sonunda Peru'nun cezasını belirlemek için kullanıldı. Ancak futbol tecrübesi az olan biri böyle bir faul gördüğü sürece bunun bir ceza olduğunu düşüneceklerdir. Ancak bu sahne gerçekleştiğinde, baş hakem zamanında bir karar vermedi, ancak dönüş ziyaret merkezinden cevabı bekliyordu. Sonunda, uzun bir bekleyişin ardından nihayet bir penaltı vuruşu verildi ve sonuç olarak, Peru henüz bir penaltı atamadı. Uzun bekleyiş oyuncuların zihniyetini değiştirmiş olabilir. Hakem derhal doğru cezayı verebilirse, belki Peru'nun cezası başka bir sonuç olabilir.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte futboldaki teknoloji anlayışı gelecekte daha da güçlenecek. Ancak futbolun cazibesi de onun öngörülemezliği, değişmez, sürekli ve kesintisiz olmasından geliyor. Birçok pişmanlık ve hata, taraftarların kalplerinde ebedi hatıralar haline geldi ve futbol tarihinde ebedi klasikler haline geldi. Teknolojik futbolun gelişmesi bu cazibeleri yavaş yavaş gölgede bırakacaktır. Geçmişte bir top oyununun bitmesi yaklaşık 2 saat sürebilir.Ortadaki taraftarlara sunulan şey sürekli bir saldırı, bir ritim değişikliği ve sahada kısasa kısas atak ve savunmadır. Ancak gelecekteki maçlar daha uzun sürebilir ve çoğu kez hakemin tekrarı izlemesini beklemek zorunda kalır. Sürekli olmayan maçlarda oyuncuların kendi durumlarını bulmaları zor olabilir. Belki gelecekte futbol maçlarına da süspansiyon mekanizması eklenecek Bu futbol hala orijinal futbol mu? Hala orijinal çekiciliğine sahip mi?
(Bu makale Sports Yekan tarafından orijinaldir, ilginizi çeker ve sizi bilgi birikimine götürür!