Son zamanlarda, Birleşik Krallık ve İspanya'daki araştırmacılar, yürüyüşü belirlemek ve kimliği belirlemek için yakın zamanda bir yapay zeka sistemi geliştirdiler.Testler, doğruluk oranının% 99,3'e ulaştığını gösteriyor. İngiltere'deki Manchester Üniversitesi'nden ve İspanya'daki Madrid Otonom Üniversitesi'nden araştırmacıların yer sensörleri ve yüksek çözünürlüklü kameralarla 127 kişiden yaklaşık 20.000 adım topladığı, bir veri tabanı oluşturduğu ve biyolojik özelliklere sahip kişileri belirlemek için bilgisayar modelleri geliştirdiği anlaşılıyor.
Non-invaziv yürüyüşü tanımak çok zordur. Veri haritası
Araştırma ekibi, örnekleri derlemek ve veri toplamak için yer tabanlı sensörler ve yüksek çözünürlüklü kameralar kullandı. Farklı kişilerin zemin sensörlerine uyguladığı basıncı izleyerek, yürüyüş şeklini invazif olmayan bir şekilde tanımak çok zordur. İnsanlar arasındaki ince farkları ayırt etmek istediğiniz için, onları manuel olarak tanımlamak aslında zordur. Bu nedenle, araştırmacıların bu sorunu yeni bir bakış açısıyla çözmek için yeni bir yapay zeka sistemi geliştirmeleri gerekiyor.
Yürüyüş modları arasında görme, basınç ve hızlanma sensörleri bulunur. Manchester Üniversitesi, İngiltere'den resim
Araştırmacılara göre, her insanın yürürken yaklaşık 24 farklı faktörü ve eylemi vardır ve bu da her kişinin kendine özgü yürüme stilini oluşturur.Bu eylemleri izlemek, tıpkı parmak izleri veya retina taramaları gibi bir kişinin kimliğini belirleyebilir.
İlgili veri şeması, veri şeması
Bu yürüyüş tanıma teknolojisini kullanmanın temel avantajı, geleneksel çekim veya taramaya kıyasla bu işlemin test edilen kişi için herhangi bir müdahalesi olmaması ve çeşitli ortamlara da uyum sağlayabilmesidir. Hedef, basıncı izleyebilen bir ayak tabanında yürürken, ayakkabıyı çıkarmak bile gerekmez, çünkü bu teknoloji sadece ayak verilerini değil, esas olarak yürüyüşü algılar.
Havaalanı güvenlik kontrolü, veri haritası
Havalimanı güvenlik kontrolü, işyeri ve ev ortamının gerçek ölçüm sonuçları, bu sistemin çok yüksek bir tanımlama doğruluğuna sahip olduğunu göstermektedir. Araştırmacılar, bu teknolojinin gelecekte nörodejeneratif hastalıkları tanımlamak ve doktorların bilişsel gerileme veya akıl hastalığı olan hastaları bulmalarına yardımcı olmak gibi daha fazla kullanım senaryosuna sahip olabileceğini ve bunun sağlık sektörü üzerinde daha olumlu bir etkisi olabileceğini söylüyor ve bu aynı zamanda bir araştırma. İnsanların ileride girmek isteyeceği yeni alanlar.