Evsiz adam, hayatın değişimlerinden geçmiş ve keskin görünmüyordu. Bugün, o ve güzel karısı Brezilya'da çok fakir bir hayat yaşıyorlar ve gerçekten isme layık evsizler.
Ancak aslında bu adam birkaç yıl önce 120 milyonluk servete sahip zengin bir adamdı.
Adamın adı Dumatuo ve bir zamanlar Suriye'nin zengin tarafının milyarderiydi. İnternet ve gayrimenkulün iki sektörüne dayanarak, sermayesi gittikçe güçleniyor. O zamanlar Dumato için yüz milyonlarca dolar sadece bir grup rakamdı ve uzun zamandır para harcamaya alışmıştı.
Ancak birkaç yıl önce her şey sessizce değişmeye başladı. Bir keresinde Dumato, yolda yeni bir Ferrari spor arabası sürdü ve beş vuruşluk bir kazaya neden oldu.
Sadece yeni araba tamamen tanınmaz hale gelip neredeyse yok edilmekle kalmadı, Dumato da olay yerinde komaya girdi. Neyse ki, kurtarıcılar zamanında geldi ve Dumato tehlikede değildi.
Ölümden kaçtıktan sonra hapishanede bir süre geçiren Dumato, bu dönem oldukça sancılı olmasına rağmen, Dumato'nun hayatı hakkında derinlemesine düşünmesini sağladı. Bir zamanlar, onun kollarında olması ve bir yolcu gemisinde lüks bir araba kullanması normaldi, ama yine de o kadar zengindi ki, neredeyse bir araba kazasında ölüyordu. Bu kadar çok parayla bile, ne anlamı var?
Dumato, bir zamanlar sarhoş olan hayatından vazgeçti ve kişisel bir seyahatte sırt çantalı bir gezgin oldu. Bu anlamlı yolculukta Dumato, gerçek aşkı Miana ile tanıştı.
Miana hayırseverlik konusunda hevesli ve birçok hayır faaliyeti yapmış bir kızdır. İkili, ihtiyacı olanlara sıcaklık vermek için Wanguan ailesinin tüm mallarını kamu refahı faaliyetleri için bağışlamaya karar verdi.
Bununla birlikte, Tanrı'nın kaderi Dumato'ya karşı çalışmaktır. İkisi bir araya geldikten kısa bir süre sonra, Miana'ya meme kanseri teşhisi kondu ve ameliyat olmak zorunda kaldı. Dumato, Brezilya'da Miana'nın hastanede tedavi edilebilmesi için bir kanser önleme hastanesi açtı.
Dumato, Miana'yı tedavi edecek kadar para biriktirmek için ortalıkta dolaştı ve evsiz bir adam olacak sabit bir yeri yoktu. Ancak Dumato, kararından pişman olmadığını ve son birkaç yılda hayır işlerinde daha olgun hale geldiğini söyledi.