Son günlerde yabancıların daimi ikamet hakkı ile ilgili anlaşmazlıklar devam ediyor. Yazar, bunun hukuk sisteminin iyileştirilmesi için gerekli bir süreç olduğuna inanıyor, çünkü hoşumuza gitse de gitmese de uluslararasılaşma Çin'in geleceği için son derece önemli.Mallara, pazarlara, söylemlere ve kavramlara ihtiyacımız var ve bu unsurlar uluslararası toplumdan ayrılamaz.
Mevcut tartışmalı açıklamalara bakılırsa, sorunun özü yabancıların nasıl olduğu değil, yabancılarla nasıl başa çıkmamız gerektiğidir. Bu sorunun cevabı yabancılarda değil, kendimizde yatıyor. Yazar, en kritik konunun Çin halkını, özellikle de Çinli erkekleri nasıl güvende hissettirebileceğimiz olduğuna inanıyor.
Elbette sadece Çinli erkekler değil, Asyalı erkekler de aslında çok fazla baskı altında. Asyalı erkeklerin sinsi, ifadesiz ve hatta "erkeksi" olmayan ince imgeler olarak kolayca inşa edildiğini görüyoruz. Bunun, Asya'nın dünya tarihinde modernleşmenin çevresinde olması gerçeğiyle bir ilgisi var Biz ne modernleşmenin itici gücü ne de geri bölgelerde vahşiliğe sahip ilkel insanlar değiliz. Bu nedenle, en kolay kabul gören erkek imajının Asyalı erkeklerle hiçbir ilişkisi yoktur ve bizim ilkel vahşiliğimiz yok, sonuçta biz daha medeniiz. Aksine, bu başarıya ulaşamama hali daha utanç vericidir. Öte yandan, Asyalı erkeklerin imaj inşasından Amerika Birleşik Devletleri de sorumlu olmalıdır.ABD tarihinde, Çin Dışlama Yasası, çoğu Asyalıyı aile yaşamından izole etmek için Çin Dışlama Yasasını kullanmıştır. Asyalı erkeklerin imajı Amerikan kültüründe yoktur. Bu, Amerikan kültürel ürünlerinin dünyaya tanıtıldığı için yaygın olarak kabul edildi ve Asyalı erkeklerin ana kültürden dışlanmasına neden oldu. Avrupa ve Amerikan filmlerini izleyebilirsiniz.Asyalı erkek aktörlerin, Jackie Chan ve Bruce Lee gibi Avrupalı ve Amerikalı aktrislerle temelde tutkulu sahneleri yoktur.
Bu feminist haklar olmasa da, kadınlar hala dünyanın ana akım kavramına tabi ve erkekler hala baskın cinsiyet. Şu anda, dünyadaki cinsiyet hakları hâlâ eşitsizdir ve güç düzeniyle birleştiğinde, birinci dünyadaki erkeklerin imajı, üçüncü dünyadaki kadınları sürekli "fethediyor", en tipik olanı 007 serisi filmler. Diğer birçok filmde bu yapıyı tekrarladık. Örneğin, "The Great Wall", tutku draması olmamasına rağmen, üçüncü dünyanın kurtarılması için hala birinci dünyanın adamlarına ihtiyacı var.
Baskın kavram kendimize ters etki edecek ve biz Çinli erkekleri daha da az güvenli hale getirecek. Sanki sürekli ikamet düzenlemelerindeki eş sorunu, aslında bu yeniden şekillendirmenin aşırı tepkisidir. İlk tepkimiz, yabancıların Çinli kadınlarla evlenmek için gelmesi oldu, neden Çinli erkeklerin yabancı kadınlarla evlenmesini istemedik? Gerçekten çok güvensiziz çünkü ikincisi, Çin'in devam eden gelişmesinden sonra ortaya çıkması en muhtemel olanıdır. Ve Çinli erkeklerimizin aile bakımı, çalışkanlık, tevazu, dikkat gibi bazı iyi özelliklerinden gurur duymuyor muyuz?
Çin'in gelişimi, kadınların yoğun işgücü katılımından ayrılamaz, ancak bu, Çinli erkeklerin Çin toplumunun bel kemiği olma statüsünü etkilemiyor. Çin gelişiyor, yaşam standartlarımız gelişiyor, bilgi kavrayışımız artıyor, eğitim seviyemiz de yükseliyor. Çin'in gelişme ivmesi korunduğu sürece, adamlarımız daha güçlü bir rekabet gücüne sahip olacak ve tüm bunlar aynı zamanda gelişimimizin doğru anlamı. Çin'in gelişimi herkesle yakından ilgilidir ve toplumsal cinsiyet de öyle. Bizim gelişimimiz erkekleri daha özgüvenli ve kadınları daha özgür kılmalı. Bunu gözden kaçırmak kolaydır, ancak gelecek hala umut verici olabilir.
Uluslararasılaşma aslında bizim için biraz daha "erkek gücü" gerektiriyor, sermayesiz olmadığımızdan eminiz Neden yabancı kamuoyunu takip edip kendimize etiketler koymalıyız?