Audrey Hepburn neden patlama yapmayı seviyor? Bu kusuru örtbas ettiği ortaya çıktı.
Dünyanın meleği olarak tanınan Audrey Hepburn, sadece bir meleğin yüzüne sahip olmakla kalmayıp, aynı zamanda neşeli ve neşeli bir kişiliğe sahip, daha da önemlisi hayatını daha sonraki yıllarda hayır işlerine adadı.
İnsanların gözünde Audrey Hepburn, cennetten ölümlü dünyaya bir armağandır ve dünyada böylesine mükemmel bir insan bulmak zordur.
Hepimiz Audrey Hepburn'ün mükemmel bir insan olduğunu düşündüğümüzde, görünüşünden çok memnun değil.Audrey Hepburn aynı zamanda güzelliği seven bir kadın.Sanat çeşitli pozlarda, her zaman elinden gelenin en iyisini yapıyor Kendinizi daha iyi görünmesini sağlayın.
Görünüşüyle ilgili olarak, Hepburn birçok kusur olduğunu hissetti, örneğin yüzünün çok kare olduğunu ve çene kemiklerinin çok açık olduğunu hissetti; ayrıca burun deliklerinin çok büyük ve fazla açıkta olduğunu düşündü; ayrıca ondan şikayet etti. Kaşları çok kalın ve göğüs çok düz. Gözlerindeki kusurlarla karşılaştırıldığında onu daha çok rahatsız eden saç çizgisi. Audrey Hepburn'ün saç çizgisi çok yüksek, bu da ortalama bir insandan çok açık, bu yüzden Hepburn alnında olmayı seviyor Kısa patlamalar yapın.
He Meitian'ın taklit ettiği Audrey Hepburn stilini karşılaştırdığımızda, Hepburn'ün saç çizgisinin He Meitian'ın saç çizgisinden çok daha yüksek olduğu açıktır.
Aslında He Meitian'ın saç çizgisi düşük değil, Fan Bingbing'in düşük saç çizgisi kontrastı ile değiştirilirse daha belirgin hale gelecektir.
Hepburn'ün birçok fotoğrafında, alnını bir tutam kısa patlamalar kaplar.Hepburn'ün klasik görünümünü elde eden bu bir tutam patlama Bu klasik görünüm, dünyanın her yerindeki birçok aktris tarafından taklit edilmiştir.
Kimse mükemmel değildir Hepburn mükemmel olmadığını düşünse de, dünyanın gözünde Tanrı tarafından gönderilen bir melek. Audrey Hepburn 1988'de kendini hayır kurumlarına adadı. Dünyanın en fakir ve en kötü ülkelerine ve bölgelerine, özellikle Latin Amerika ve Afrika'ya girmek için yorulmadan çalıştı.
Bir kargo uçağındaki pirinç çantasına oturdu ve savaşın 10 saatten fazla sürdüğü Somali'ye uçtu. Savaş tehdidinden ve bulaşıcı hastalıklardan korkmuyor ve hala çocukları kurtarma çalışmalarına bağlı.
Kendini hiçbir zaman bir yıldız olarak görmedi. Bu süre zarfında, kendisini sadece ABD Kongresinde bir konuşma yapmak için bir yıldız olarak gösterdi ve kamusal sıfatıyla, kongre finansmanına başvurdu ve 60 milyon dolar kazandı. 1992 yılında ilk kez Somali'deki mülteci çocuklar konusunu tüm dünyanın dikkatine sundu.
Bunları okuduktan sonra Hepburn, dünyanın gözünde çok kusurlu olduğunu düşünse bile, Tanrı'nın dünyaya gönderdiği melek odur! Yüz geniş, kaşlar kalın, göğüs çok düz, saç çizgisi çok yüksek ... bunlar onun nazik kalbindeki ışığı gizleyemez.
