Bir bardak suyunuz varsa, kendi kendinize keyif yapabilirsiniz;
Bir nehre sahipseniz, onu başkalarıyla paylaşmayı öğrenin.
Duvarın düşmek üzere olduğunu görünce, ona yardım edemezseniz, itmemek nezakettir;
Başkalarının yulaf lapası içtiğini görmek, et yiyorsunuz, eğer izin vermek istemiyorsanız, o zaman ağzınızı tıklamamak bir nezakettir;
Başkalarını üzgün ve ağlarken görmek, eğer rahatlamak istemiyorsanız, talihsizlik de bir tür iyiliktir;
Bir öğretmen olarak, dünyayı şeftali ve erikle dolduramazsanız, o zaman insanların çocuklarını yanıltmamak da bir nezakettir.
Hayata eleştirel ve gri bir zihniyetle bakarsanız, hayatın kusurlarla dolu ve değersiz olduğunu hissedersiniz;
Ona normal bir zihniyetle ve üstün bir zihniyetle bakarsanız, tüm acıların ve mutluluğun normal olduğunu hissedeceksiniz;
Estetik ve sanatsal bir bakış açısıyla bakarsanız tüm deneyimlerin bir hazine olduğunu hissedeceksiniz.
Çoğu zaman pırıltıyı görüyoruz, ancak altındaki düşük akımı göremiyoruz;
Bazı insanlar yüzeyde çok mutludur, ama o tarifsiz acıyı gizler;
Bazı insanların yüzlerinde gülümseme vardır ve kalpleri sessiz gözyaşlarıyla doludur.
Gösteriş yapmayı seven insanlar aslında kalplerinde çok boş;
Genellikle üst kesimlerde yaşayan insanlar, yüksekliklerin çok soğuk olduğunu bilirler. Kendinizi rahat hissederek yaşayın Başkalarının yorumları gerçekten o kadar önemli değil Mutluluğunuz ve mutluluğunuz başkalarının gözünde değil kendi ellerinizde.
Bir kişinin gücü, sahip olduğu zenginlik ve güçte değil, bencil olabilen ve yabancı cisimler tarafından kolayca rahatsız edilemeyen bu güçlü ruhta yatmaktadır.
Bu ruhla konsantrasyona sahip olabiliriz ve bu konsantrasyon bize nasıl bir insan olmamız gerektiğini, hangi niteliklere sahip olduğumuzu ve vicdanımızın nereye yerleştirilmesi gerektiğini söyleyebilir.
İnsanlar dünyada yaşarlar, güçlü yüreklerle ve sağlam fikirlerle gelirler ve giderler, böylece dikkat dağıtıcı düşünce ve endişelerden kurtulabilirler ve kalpleri doğal olarak açıktır.