Geçen sene okuduğumuz kitaplardan yeni yılda nasıl bir gelecek görebiliriz?
Xu Yuedong tarafından yazıldı.
2019'da yeni kitap lansmanları hakkında birçok rapor hazırladım ve bazı yazarlarla röportaj yaptım. Yaptığım yazı farklı yönlerde değişiklik gösterse de hepsi bu dönemin aşağı yukarı farklı yönlerini yansıtıyor. Bu kitaplar ya bu çağa dair bazı içgörüler sağlıyor ya da gelecek hakkında düşünmemiz için bize farklı bir referans çerçevesi sağlıyor. Aşağıdakiler, geçen yıl çalışmamdaki en etkileyici kitaplarım.
2019, Çin'in İnternet'i için "fazla çalışmanın ilk yılı" oldu
Doğru hatırlıyorsam, "Fazla Çalışma Zamanı", "Beijing News" te aktardığım ve röportaj yaptığım ilk kitaptı. Bu kitabın kitap lansmanıyla ilgili haberlere ek olarak, Çin'deki aşırı çalışma sorununa yönelik mevcut durumu ve çözümleri tartışmak için Çin Uygun İşçi Derneği Başkanı Profesör Yang Heqing ile röportaj yaptım. "Aşırı Çalışma Çağı", bizim için fazla çalışma çağının gerçek durumunu açıklamak için büyük miktarda veri ve ayrıntılı vakalar kullanır ve sık sık "aşırı çalıştırılan ölüm" haberlerinin verildiği bir ülke olan Japonya'ya ve diğer gelişmiş ülkelere odaklanır. Emek sorununa teşebbüs.
"Fazla Çalışma Çağı", Morioka Takaji, Yone Yanjun tarafından çevrildi, Yeni Klasik Kültür New Star Publishing House, Ocak 2019
Bu kitapla ilgili raporum yüksek miktarda okundu ve "fazla çalışma" konusu Weibo'nun sıcak arama listesine girdi. Bu, Çin'de İnternette fazla çalışma konusuyla ilgili tartışmanın "ilk işareti" gibi görünüyor - birkaç ay sonra, "996" İnternette sıcak bir nokta haline geldi, 2019'da kamuoyu alanında bir kargaşaya neden oldu ve sonsuz bir konu haline geldi. . Benim izlenimime göre, Çin İnternetindeki kamuoyu alanında fazla çalışma konusu ilk kez bu kadar yoğun bir şekilde ilgileniliyor ve tartışılıyor. Kamusal tartışma anlamında, 2019 "fazla çalışmanın ilk yılı" olarak tanımlanabilir.
Geçen yıl, Çinli netizenlerin "aşırı çalışma sorununa" olan yoğun ilgisi, ana kamuoyu alanının sesini kontrol eden netizenlerin bu sorunu fark etmeye başladığını gösteriyor. Elbette bu aynı zamanda genel ekonomik durumla da ilgilidir. Bunu daha geniş bir perspektife de koyabiliriz. "Aşırı Çalışma Çağı" bize küreselleşmenin, bilgi teknolojisinin gelişmesinin, tüketicilik ve istihdam ilişkilerindeki değişikliklerin, gelişmiş ülkelerin çalışma saatlerinin kısaldığı bir çağdan Fazla çalışma yaşı. Bu nedenle, "fazla çalışma sorunu" karşısında, Çin ve gelişmiş ülkeler farklı sosyal geçmişlere sahip olsalar da, fazla çalışma sorununun nedenleri arasında bazı benzerlikler bulunmaktadır. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerin "fazla çalışma sorunu" ile ilgili tarihsel deneyimlerinden ve derslerinden öğrenmenin yanı sıra, geniş bir perspektife sahip olmalı ve küreselleşme bağlamında "fazla çalışma sorunu" hakkında düşünmeliyiz.
Bu çağda ne tür entelektüellere ihtiyaç var?
Geçen yıl meslektaşlarım ve ben Sontag ile ilgili bir sayıya katıldık. Sontag'ın çalışmalarına ek olarak, "Susan Sontag: Spirit and Charm" bu konu üzerinde çalışırken ana referans okumam oldu. Bu alışılmadık bir biyografi, entelektüel yıldızın tüm yönlerini birden çok boyuttan ortaya çıkardı ve onu "hayal kırıklığına uğratmaya" çalıştı. Yazarın, Sontag'ın kitapta bir bilgi simgesi haline gelmesinin nedenlerini nasıl analiz ettiğini hâlâ hatırlıyorum.
"Susan Sontag: Spirit and Charm", Daniel Schreiber, çeviren Guo Yihao, Suo En Social Sciences Literature Press, Kasım 2018
Şimdi resim okuma çağı ve görsel imge bir "ünlü ünlü" için çok önemli. 1950'lerde ve 1960'larda idoller için resimlerin önemi çoktan ortaya çıkmaya başlamıştı. Sontag'ın fotoğrafları, "kişiliğinin" inşasında ve idolleşmesinde çok önemli bir rol oynadı. Ek olarak, Sontag hem hakkında konuşulmak ister hem de bir gizem duygusu yaratmayı sever. Söylediklerinin etkisinin çok iyi farkında. Zamanın ihtilaflarına kavgacı bir kişiliğiyle müdahale etti ve radikal bir tavır ve hayata öncülük eden bir tavırla bir akım başlattı. Ayrıca "cinsiyet avantajını" entelektüel dünyada bir "sosyal çiçek" gibi dolaşmak ve ünlülerle arkadaş olmak için kullandı.
Sontagın putlaştırması, kitle iletişim çağında kamusal entelektüel yıldızların bir tür "modeli" ve "ilk işareti" gibi görünüyor. Bugünün deyimiyle, bir "KOL" olarak, kendisininkini nasıl inşa edeceği ve koruyacağı konusunda çok yetenekli. "Kişi Seti". "Kişilik" yaratma yöntemi, bu tür bir bilgi yıldızını analiz etmek için hala kullanılabilir. Ancak Sontag, belirli bir tarihsel zaman ve mekânda hala evrimin bir ürünüdür.İçsel özünü sunmaya çalışırken hiçbir zaman ciddi entelektüel içerikten ayrılmamıştır, ciddiyetiyle ünlü olmayı ummaktadır.
Bununla birlikte, günümüzün ağa bağlı ve parçalanmış dünyasında, Sontag gibi ciddi bilgi çekirdeklerine sahip bilgi yıldızları üreten toprak artık yok gibi görünüyor. Bu bağımsız ve eleştirel kamusal entelektüelin etkisi azaldı. Bu tıpkı "İdeolojik Sanayi" deki tanıma benziyor.Üniversitelerdeki aydınlar fildişi kulede duruyorlar ve bir zamanlar görkemli olan çeşitli üst düzey dergilerde pek çok konuda fikirlerini ifade ettiler, mevcut yanlış uygulamalara işaret ettiler ve toplumsal hareketleri ve siyaseti etkilediler. Kamu entelektüellerinin etkisi artık yeni nesil düşünce liderlerine bırakılmıyor. Bu tür düşünce liderlerinin düşünce üretimi ve yayılması, İnternet çağının kültür endüstrisi modeline göre işletilir ve organize edilir, girişimciler gibidirler, kendilerini para için çalıştırırlar. Artık eleştiriyi meslek olarak kabul etmiyorlar, ancak belirli fikir ve fikirlerin vaizleri oluyorlar.
"Ideological Industry" nin yazarı, bu değişimin nedenlerinin ekonomik kutuplaşma, geleneksel otoritenin güvenilirliğinin azalması ve siyasi kutuplaşma olduğuna inanıyor. Bu düşünce liderlerinin arkasında genellikle kaeboller vardır. Chaeboller, çeşitli araştırma kurumlarını, ideolojik yayma platformlarını ve düşünce kuruluşlarını finanse ederek, bu düşünce liderlerini kendi fikirleri doğrultusunda "popüler hale getirir" ve böylece politika formülasyonunu ve seçmenleri etkiler. Ve bu entelektüeller şaşkınlıkların iyiliği için yarışıyorlar, böylece onlar düşünce yıldızları haline gelip büyük faydalar elde edebilsinler.
"Para Düşük Akımı", "İdeolojik Sanayi" için bir kanıt duygusu sağlar. Araştırmacı muhabir Jane Meyer, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük ikinci özel şirket olan Koch Industries Group'un Koch kardeşleri hakkında derinlemesine bir araştırma yaptı ve kendileri ve birkaç milyarder merkezli iç içe geçmiş "Koch ağını" buldu. Jane Meyer, milyarlarca dolarlık "kara para" yörüngesini takip ederek, "büyük bir servete sahip küçük bir grup radikal sağcı ailenin nasıl para attığını ve kamuoyuna çok az açıklama yaparak onları nasıl etkileyebileceğini" açıkça ortaya koydu. Amerikan karar alma ve oy vermenin kuşaksal tarihi.
"Money Undercurrent", Jane Meyer, Li Ai, New Star Press tarafından çevrildi, Nisan 2018
"Koch Ağı" tarafından finanse edilen bu araştırma kurumları, düşünce kuruluşları, medya ve entelektüeller, enerjilerini muhafazakar bir siyasi gündemi ilerletmeye odaklıyor ve sağcı ideolojinin itici gücü haline geliyor. Elbette, "Para Düşük Akımı", ideolojik piyasadaki Amerikan sağının yalnızca "kara para" bağlamını ortaya çıkarır. Yazar, "Düşünce Endüstrisi" nde, Silikon Vadisi'nin teşvik ettiği teknolojik üstünlük ve Soros'un temsil ettiği küresel finansörler tarafından desteklenen "açık toplum" gibi ABD'deki bazı sol görüşlerin düşünce piyasasının arkasındaki itici gücü de ortaya koyuyor. Bu çağda ne tür entelektüellere ihtiyaç var? Eleştirel kamusal entelektüellerin idealleri canlandırılabilir mi? Bu kitapların düşüncemizi tetiklediği yer burasıdır.
Habermas ve Giddens'in AB'den beklentileri gerçekleşebilir mi?
18 Haziran 2019, Habermasın 90. doğum günü. Ayrıca Habermasın 90. doğum günü anısına düzenlenen özel bir sayıya da katıldım. Habermas'ın akademideki durumu ve önemi söylemeye gerek yok. "Jurgen Habermas'ın Biyografisi: Entelektüeller ve Kamusal Yaşam" Habermas'ın hayatını, teorisini ve gelişimini basit ve basit bir şekilde tanıtıyor ve bize bu düşünürün portresini veriyor. Bugün Avrupa'da yabancı düşmanı popülizmin yükselişi bağlamında, Habermasın entelektüel mirasını yeniden incelemek son derece önemlidir.
"Jurgen Habermas'ın Biyografisi: Entelektüeller ve Kamusal Yaşam", Stephen Müller-Dom, çeviri: Liu Feng, Thorn Sosyal Bilimler Arşivi, Haziran 2019
Birçok Avrupalı sol görüşlü entelektüel gibi, Habermas'ın da AB'nin daha derin entegrasyonu için büyük beklentileri var. Hatta gerçek kamusal yaşamda Habermas'ın teorik ormanında bir yer bulmak istiyorsak, AB'nin teorisinin gerçekçi dayanağı olduğunu söyleyebiliriz. Brexit gibi AB krizleri ve aşırı sağcı güçlerin yükselişi karşısında Habermas, bunun AB'nin yeterince entegre olmamasından kaynaklandığına inanıyor. Bu nedenle, AB, Avrupa çapında bir müzakere ve değişim ağının geliştirilmesinin yanı sıra, mevcut AB krizinin çözülmesine yardımcı olacak Avrupa sivil toplumunun ve siyasi kültürünün gelişimini teşvik etmelidir.
Anthony Giddens tarafından "Çalkantılı ve Güçlü Kıta", Chen Zhijie, Guo Zhonghua Okulu, Peking University Press, Ekim 2019
İngiliz sosyolog Giddens de "Kahramanlar aynı şeyi görüyor" diye düşünüyor. "Çalkantılı ve Güçlü Bir Kıta" da Giddens, Avrupa Birliği'nin entegrasyonunu hızlandırması için öneriler sunuyor. Genel olarak, Habermas'ın AB analizine temelde katılıyor AB'nin temelini çözmek için daha derin bir entegrasyona ihtiyaç var ve AB'nin kimliği bir Avrupa sivil toplumu inşa edilerek inşa ediliyor.
Hepsi "Avrupalı şüphecilerin" önermelerine karşı çıkıyor - "Brexit" ya da kendi ulus-devlet egemenliğini güçlendirmek isteyen diğer önermelere karşı çıkıyorlar Bu, Avrupa krizini çözmek için hiçbir yararı yok. 2019'da İngiltere'nin "Brexit" i bir yıl sürdü ve 2019 Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçları AB içindeki siyasi kutuplaşma eğilimini yansıtıyordu. Habermas ve Giddens'in AB'den beklentileri gerçekleşebilir mi? Bu, önümüzdeki birkaç yıl içinde gözlemlemeye devam etmemizi gerektiriyor.
Asya'nın geleceğiyle nasıl yüzleşmeliyiz?
Avrasya kıtasının batı ucunda, "Avrupalılar" ile "Eurokeptikler" arasında birbiri ardına anlaşmazlıklar. Avrasya kıtasının doğu ucunda, birçok bilim adamı Asya meselelerini tartışmaya başladı. "Asya'yı Arıyorum" kitabının yazarı Sun Ge ile röportaj yaptığımda, kendi çalışmasının Habermasın Avrupa Birliği için yaptığı çalışmalardan farklı olmasına rağmen, insanlığın çeşitli gelişimini desteklemek için olduğunu söyledi. Ruh birbirine bağlıdır. Habermas'ın aksine Sun Ge, Asya'nın çeşitliliğine daha fazla önem veriyor. Sun Ge'nin nihai hedefi, karşılıklı iletişim ve anlayışla bütünleşmiş bir topluluk oluşturmak değil, çeşitli özel mülkleri tam anlamıyla geliştirmektir. Bu bir tür "eşitsizlik" tir.
Sun Ge'den "Asya'yı Arıyoruz", tek sayfalık folio Guizhou Halk Yayınevi, Ekim 2019 baskısı
Sun Ge, Avrupa'nın birleşik bir topluluk oluşturma ve bu topluluk içinde çeşitliliği sürdürme olasılığına sahip olduğuna inanıyor. Dahası, bu tür bir entegrasyon Avrupa'daki çeşitliliğe zarar vermez. Ancak Asya için bu entegrasyon imkansız. Bu şartlar altında, Asya'da entegre edilemeyen çeşitlilik arasında yeterli karşılıklı anlayışı tesis edebilecek bir ilke var mı? Bu ilkenin amacı, farklılıkları saklı tutarken ortak zemin aramak değil, her birinin kendi yolunda tam anlamıyla gelişmesine izin vermektir ve gelişimin sonucu, hiç kimsenin diğerine benzememesidir, ancak hiç kimsenin diğerlerini ezip dışlamayacağıdır. Bu, Sun Ge'nin Asya meselelerini düşünürken belirlediği tondur, çünkü Asya meselelerini etkili bir şekilde açıklamak için Batı teorilerini basitçe uygulamamızın imkansız olduğuna inanıyor, bu yüzden Asya'nın kendi ilkelerini bulmalıyız.
Sun Ge, Japon düşünce tarihi üzerine yaptığı araştırmada Asya meselelerine dikkat etti ve Wazuji Tetsuro, Takeuchi Yoshiro, Mizoguchi Yuzo ve Chen Jiaying gibi düşünürlerin düşüncelerinin beslenmesini emerek Asya ilkelerini bulmaya çalıştı. Benzer şekilde Li Yongjing de Japon düşüncesi üzerine araştırma yapıyor, ancak "Klonu" Japonya'nın Asya sorunlarını başka bir açıdan ele alıyor. Sun Ge'nin soyut teorik düşüncede olasılıklar arayışının aksine, Li Yongjing'in teorisi, tarihten teoriye, Japonya'nın ruhani tarihini tarayarak, milliyetçilik ile kozmopolitlik ve nihayetinde kozmopolitlik arasındaki bir dolanma yolunu analiz etmek için muhteşemdir. Li Yongjing, Japonya ve Çin'in birbirlerinin "klonu" olduğuna inanıyor, bu yüzden Japonya'nın modern ruhani tarihine dikkat etmemiz gerekiyor.
Li Yongjing'in "Klonu", tek sayfalık folio Beijing United Publishing Company, Ocak 2020 baskısı
Kitapta Li Yongjing, "yeni kozmopolitlik" kavramını önerdi. Çin'de, "Tianxiaism" hakkındaki tartışma akademik çevrelerde gittikçe daha hararetli hale geliyor. Li Yongjing, yerli bilim adamlarının bir yandan "dünyacılık" tartışmasında kendi milliyetçiliklerinin üstesinden gelmek için kendi milliyetçi eğilimlerini aşmaları ve diğer yandan da gelecekteki dünya düzeni için bir vizyon önermeleri gerektiğine inanıyor. Bu anlamda, "yeni kozmopolitanizm" aynı sorunlu bilinci paylaşır. Ancak, "tianxiaism" Çin'in kendisini daha çok vurgularken, "yeni kozmopolitlik" Çin'i "dünya" içine dahil edecek. Çünkü sadece Çin'in mevcut dünyaya entegrasyonu sürecinde, Çin'in kendi iç düzeni de dahil olmak üzere yeni dünya düzeni güncellenebilir ve yükseltilebilir.
Sonuçta, teorilerin hepsinin ütopik unsurları var, ancak küresel siyasetin çalkantılı çağında, bu düşünceler mevcut entelektüellerin bu dönemi yeniden uygulama ve inceleme girişimleridir. Bu çağın nabzını kavramanın ve analiz etmenin yanı sıra, entelektüellerin deneyimlerini özetlemeleri ve şimdiki zaman için tavsiye ve önerilerde bulunmaları doğaldır, gerçi gerçeklik entelektüellerden çok daha karmaşık ve değişken olsa da. Bilinmeyen gelecekle yüzleşmek ve keşfetmek için gerçekliğe dayalı bu tür ideal rehberliğe ihtiyacımız var.
Yazar Xu Yuedong
Editör Jin Zhang
Düzeltme Xue Jingning
