Üniversiteye giriş sınavı sayısız öğrenci için yıllık bir savaş alanıdır ... Hayatın ikinci yarısındaki dönüm noktasının burada olduğu söylenebilir ancak yine de her yıl başarısız olan sayısız öğrenci vardır. Elbette birçok insan bunun kendi sorunu olduğunu kabul etmeyecek, çoğu durumda suçlayacak bir şey bulacak. Daha önce, daha sonra film ve televizyon dizilerine dönüşen çevrimiçi romanlardı ve şimdi oyunun bu kazanı taşıma sırası.
Pek çok ebeveyn için oyunlar öğrencilerin öğrenmesini geciktiren en önemli şey olabilir ve birçok insan da bu nedenle oyunlara karşı savaşır.Oyun yaymak, sempati kazanmak için yeni nesil bir uyuşturucu, elektronik eroindir. Ama durum gerçekten bu mu? Oyunlar birçok insan için gerçekten elektronik ilaçların belası mı?
Her şeyden önce oyun bir eğlence projesi olarak doğdu.Bir eğlence projesi olarak, birçok insanın buna kendini kaptırması kaçınılmaz, ki başkaları da genellikle zevk için açgözlü dediği şey. Oyun bağımlısı olan ve ders çalışmak istemeyen ya da eğitimini bırakmak istemeyenlerin çoğu, çoğunlukla kendi kendini kontrol edemeyen ya da düşük öz kontrol sahibi olan kişilerdir, ancak oyunun kendisi neden özdenetim probleminden sorumlu tutulsun?
Oyunun kendisi söz konusu olduğunda, oynamak için zorunlu bir zorunluluk yoktur.İster yerli ister yabancı, ister çevrimiçi ister tek başına olsun, eski zamanlardan beri, oyuncuların gelip oynamaları için zorunlu bir zorunluluk yoktur, oynamayı seçmeleri gerekir. Oynarsanız, bu sizin kendi seçiminizdir ve oynamazsanız, aynı zamanda kendi seçiminizdir.
Bugün 2018 üniversiteye giriş sınavının ilk yarısı sona erdi.Birçok öğrenci sınavı geçemedi, bu nedenle bazı veliler ve öğrenciler başarısızlıklarını oyunlara bağladılar. Bu tamamen komik. Eğer sınavda başarısız olursanız, ciddi bir şekilde çalışmamışsınız demektir. Çok çalışırsanız, kötü sınavlardan korkmazsınız.
Oyun gerçekten daha çekici bir ürün, ancak oyun hiç kimseyi zorlamadı. Düşük öz denetim, oyunun yüksek cezbedici olmasının suçu, belirli bir bakış açısıyla, kişinin kendisiyle alay edilmesidir. Oyun korkunç değil. Korkunç olan şey, kendi kendini kontrol edememesi ve eğlence ile öğrenme arasındaki dengenin kaybolmasıdır.Kötü bir sınav kaçınılmazdır. En temel özdenetim yeteneğine bile sahip olmayan bir kişi, nereye giderse gitsin başarısız olur.