Yağmurdan sonra gökyüzü gökkuşaklarıyla dolu olacak. Yedi renkli gökkuşağı çok yaygın değildir, büyülü yedi renkli toprak daha da nadirdir!
Mauritius Cumhuriyeti, Hint Okyanusu'nun güneybatısında yer alan doğu Afrika'da bir ada ülkesidir.Burada edinilmiş bir cazibe değil, çok fazla büyülü manzara var.Doğa bu toprakları gerçekten çok seviyor ve ona çok fazla doğal manzara veriyor. Bunların arasında, doğanın yedi renkli toprakta bıraktığı büyük bir palet gibi büyülü bir cazibe var.
"Yedi Renkli Dünya" manzaralı nokta, güneybatı Mauritius'un Heihe Bölgesi'nde yer almaktadır. Bu, aynı anda yedi farklı toprak renginin olduğu dünyadaki nadir bir jeolojik manzara. Bu topraklar volkanlar tarafından püskürtülür, oksidasyondan sonra renk değiştirirler.Korozyon dalgalı desenli küçük tepeler oluşturur.Güneş ışığıyla ışınlandıktan sonra sarı, koyu sarı, mor, kırmızı ve turuncu gibi garip parlaklık gösterirler.
Yedi renkli toprakla ilgili olarak, Mauritius'un hala güzel bir efsanesi var. Yerel bir teyzem bana, Uzun zaman önce nazik ve zavallı bir çocuk gökkuşağının yönünü takip etti ve cennetin girişini buldu. Aklını kaybetti. Evine gitmeyi hatırlayınca çocuk Tanrı'ya sordu. Cenneti tekrar ziyaret etmek istedim. Tanrı onu reddetmeye dayanamadı, bu yüzden elini salladı ve bir avuç yedi renkli tozu yere fırlatarak bu dünyada benzersiz bir yedi renkli toprak oluşturdu. "
Yedi renkli toprak, buraya şeker kamışı tarlaları eken bir Fransız tarafından keşfedildi. Mauritius'un şeker kamışı krallığı olduğu söylenebilir.Bu Hint Okyanusu'ndaki hemen hemen tüm tarım arazilerine şeker kamışı ekilir. Sadece bu toprak parçası büyümez. Jeologlar çalışmaya başladıktan sonra, bu büyülü ve muhteşem yedi renkli toprak Ortaya çıkabilir, dünyanın önünde gösterebilir.
Yedi renkli yeryüzü "Tanrı'nın yeryüzündeki paleti" olmaya layıktır. Burada yağmur yağsa bile toprak birleşir ama gökyüzü açık olduğunda farklı renkteki topraklar sihirli bir şekilde yayılır ve renkleri birbirinden ayrılır. Jeologlar bir zamanlar toprağı aynı kaba koydular, birkaç gün sonra farklı renkteki topraklar otomatik olarak ayrıldı, bilim bile tüm bunları açıklayamadı.