Eski Pekin'in hayalet şehri, "gezmeye" cesaretin var mı?
Günümüz toplumu, bol miktarda malın olduğu bir çağdır ve alışveriş yöntemleri gittikçe daha çeşitli hale gelmektedir.Ne tür alışveriş merkezleri, süpermarketler, çevrimiçi ve çevrimdışı neler ... hayatımıza çok fazla kolaylık getiriyor. Ancak geçmişte mal alımı, alıcılar ve satıcılar arasında yüz yüze işlemlerle yapılıyordu ve işlem yerleri pazarlardan, tapınak fuarlarından ve pazarlardan başka bir şey değildi. Eski Pekin'de böyle bir pazar var, onu "ziyaret edip etmediniz" mi bilmiyorum? "Hayalet Şehir" deniyor!
Başlığımız bugün biraz "korkutuyor"
, Ama korkmayın! Batıl inanç efsanelerindeki "hayalet" pazarı değil, açık bir ifadeyle bir gece pazarı olan bir tür eski Pekin pazarıdır. Eski Pekin'de en fazla sekiz hayalet pazar olduğu söyleniyor. Genç olduğum ve hiç deneyimlenmemiş olduğum için özür dilerim. Sadece Chaoyangmen, Chongwenmen, Deshengmen dışında olduğunu biliyorum ve Xihuangchenggen'in olduğunu duydum. Çocuk hayalet pazarı en büyüğüdür. Hayalet pazarda alışveriş yapmanın kuralları var, buna gezinti diyemezsin, konuşamazsın, hayalet pazara gitmek şöyle dursun, ona hayalet pazar demek zorundasın. Neden çağrıldığına gelince? Daha sonra konuşalım, önce hayalet market adından bahsedelim.
Bir uzman tarafından hangi adın verildiğini bilmiyoruz. Kısacası, bu iki kelimenin kökeni birçok anlam içeriyor: Birincisi, hayalet pazar geceleri açılıyor ve tıpkı efsanevi "Hayalet" gibi, gün ışık olur olmaz yok oluyor. "Genellikle gece gece dışarı çıkar; ikincisi, hayalet pazarın açılış saati gecenin ikinci yarısıdır ve gün doğduğunda pazar dağılır. Eski Pekin bu zamana" hayalet dişler "diyordu; üçüncüsü, hayalet pazarı örgütlenmemiş ve insansız. Yönetim, sabit bir kabin yok, nereden geldiğini, burada nasıl gelişip büyüdüğünü kimse bilmiyor ve sabah sisi ile şafak vakti kayboldu, yalnız bir hayalet gibi gel ve iz bırakmadan git;
Dördüncüsü, hayalet pazarın sabit tezgahları ve tezgahları yoktur. Hepsi sokak tezgahlarıdır. Tezgah sahibi malların önüne bir fener koyar. Hayalet çarşıya gidenlerin de kendi ışıkları vardır. O yıl sokak lambaları yoktu. Çevre karanlıktı, sadece Bu alandaki ışık biraz hafif ve uzak mesafeden mezar çemberindeki "hayalet ateşi" gibi görünüyor. Beşinci olarak hayalet pazarındaki pek çok şey doğru yoldan gelmiyor.Eski toplumdaki hırsızların çalıntı mallarını sattıkları yer burası demek iyi değil. Bu yüzden gündüzleri halka satmaya cesaret edemem, geceleri bir hayalet gibi gizlice satıyorum Altıncı ve en önemlisi hayalet pazar gerçekten "hayalet"! Hayalet pazarında satılan mallar çeşitli ve karışıktır. Eski toplum çocukları bile satar. Nadir ve egzotik hazineler de vardır, ancak daha fazlası sahte ve aldatıcı yöntemlerdir.Eski Pekinliler bununla ilgilenir. Sahte ürün satmak ve başkalarını aldatmak gibi davranışlara "gölgelenme" ve "gölgelenme" denir!
Yukarıdaki nedenlere dayanarak, bu tür bir gece pazarına hayalet pazar denir! Geçmişte hayalet pazar her şeyi satıyordu. Giyim kıyafetleri büyük bir üründür. Giyim kıyafetleri, ayakkabılar ve şapkalar dahil eski kıyafetlerdir. Pahalı ipekler, saten ve kürkün yanı sıra sıradan kıyafetler de vardır. Ayrıca antika saatler, altın ve gümüş takılar, hatta silahlar ve ateşli silahlar da mevcut ve hatta "canlılar" satılıyor Canlı şeyler arasında katırlar, atlar ve insanlar var! Az önce söylediğim gibi, hayalet pazarındaki eşyaların çoğu, ölü insanlardan çalınabilecek veya soyulabilecek kıyafetler, ayakkabılar, şapkalar, antika mücevherler gibi doğru menşeli değil; aynı şey katırlar ve atlar, hatta işaretli askeri atlar için de geçerli. Resmi olarak üretilen ateşli silahlar, insanları alıp satmak için eşit derecede satmaya cesaret ediyor?
Çocukların yüzde sekseni de kendi çocukları değil ya da başkalarını kandırmak için acele ettiler, çünkü eski toplumda çocuk ve kız satan yoksullar yeni değillerse ya da kızları erkek gibi davranmak için kullanmayı düşünmüyorlarsa, neden gün içinde müdahale etmiyorlar? Kamış çubuklarını halka satmaya ne dersiniz? Kesin olarak, bu mallar ya sahte olduğu, yanlış bir kaynaktan geldiği ya da kaçak olduğu için, hayalet piyasa benzersiz bir kurallar dizisi oluşturmuştur. Şu anda Pekin'de hala bir "hayalet pazarı" olduğunu duydum. Chaoyang'daki büyük söğüt ağacının yanında. Tabii ki hayalet pazarı artık kesinlikle eski toplumdan farklı (kaçak kesinlikle yok. Antika yeşim ve diğer gerçek ve sahte ... ), Tek benzerlik, piyasanın gece yarısı açılması ve şafakta dağılmasıdır. Evet, kendi el fenerinizi de getirin!
Oraya hiç gitmemiş olmama rağmen, bir arkadaşım oradaydı ve geri geldi ve bana şöyle dedi: "Oraya vardığımda, bazı durak sahipleri tek kelime etmediği için" kör bakış "kelimesini gerçekten kabul ettim, bu yüzden beni görmezden geldiler!" Dedi: "Bu sadece bu durak sahibinin hayalet pazarının eski kurallarını anladığını kanıtlıyor." Eski toplumun hayalet pazarında tezgahlar sabit değildir. Ne satarlarsa satsınlar, oraya ilk kim ulaşırsa oraya gelir. Nispeten büyük ölçekli bir hayalet pazar, tek bir kayma ile iki veya üç mil çıkarılabilir. Durak sahibi bağırmaz, müşterileri istemez veya ürün tanıtmaz. Görmek size kalmış. Bazı durak sahiplerinin başları eğiktir ve şapkalarının ağzı o kadar alçaktır ki yüzlerini bile göremezler (bu, çalınan malları satmaya gelen bir hırsız olabilir) , Bu kesinlikle yüzünüzü görmenize izin vermez! Eğer gün içinde onu tanımanız için sokaktaysanız, "anlaşma yapmayın"!)
Malları gören ilk kişi doğru ya da yanlış soramaz, ikincisi de kaynağını soramaz. "Müzakere" nin fiyatı konusunda iyimser iseniz, bunun hakkında konuşursunuz ve genellikle konuşmazsınız.Her iki taraf da ellerini kollarına sokar veya şapkalarını örter, pazarlık için parmaklarını kıstırır ve en iyi ihtimalle fısıldar. Bu yüzden bazen hayalet pazarı kalabalık ama sessiz Sahneyi bir düşünün, biraz panik yapmıyor mu? Satın almayı planlamıyorsanız, en iyisi bir fiyat istememektir. Biraz pazarlık yaptıktan sonra satın almazsınız. Kuralları çiğnediğiniz için, belki o sırada tartışmayı göze alamazdınız ve yardım edemezdiniz ama hayalet pazarından eve siyah tuğlaların yarısına doğru yürüyebilirsiniz.
Hayalet pazarı denildiği için insanları kandırmak kesinlikle vazgeçilmezdir.Her şey sahte olabilir, hatta insanlar bile. Belli ki bir kız, bu yüzden onu erkek olarak satıyor, çünkü geçmişte erkekler kızlardan daha önemliydi ve küçük erkekler değerliydi. Bir kız bebek için sahte bir "sap" yapın ve bebeğin kalçasının kaka ve idrarla dolu olduğunu göstermek için bebek bezini açın. Onu yalnızca görebilir ve dokunamazsınız.Eve gidip yıkadığınızda sahte olduğunu bileceksiniz. Antikalardan bahsetmeye gerek yok, insanlar bile hile yapabilir. Tabii ki gerçek şeyler var, sizce bazıları çalıntı mallar olduğu için çalmaya değer mi? Karpuz kabuğu, kimsenin çalmaması için masanın üzerine yarıya kadar çekildi, elbette bu bir şakaydı. Diyelim ki bu çalınan ve değerli şey piyasa fiyatından satılamaz çünkü yanlış bir yolunuz var. Nereden geldiğini sormuyorum, ama onu bana düşük bir fiyata satmak zorundasın.
Bu nedenle, hayalet pazarı ziyaret eden insanların çoğu, ucuz şeyler bulmak ve eksiklikleri gidermek için de acele ediyor. Bu kaçak eşyalara (tabancalar gibi) gelince, sizin tarafınızdan görülmelerine bile izin verilmez, bunlar paltolara yerleştirilir, uzanır, dokunursunuz ve satın alırsınız.Fiyat anlaşılır. Mallar, şahsen muayeneden bahsetmeye bile gerek yok. Bu yüzden yaşlılık dönemindeki hayalet pazarının daha çok kapısı var ve mallar satıldıktan sonra sorumlu olmayacaksın, neyse, eve döndüğünde satın aldığın şeyler sahte olsa bile gidecek bir yerin yok! Öyleyse, ister dalga geçme, ister pazarlığı gözden kaçırma, şans da dahil olmak üzere, alıcının içgörüsüne bağlıdır! Ne dersin, burada su yeterince derin mi? Bu yüzden başta hayalet pazarda alışverişe "gezi" denildiğini söyledik!
