Son yıllarda, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin bazı zorbalık olayları bildirilmiş, bu da hayatın her kesiminden yaygın endişelere neden oluyor ve olumsuz bir sosyal etkiye sahip. Amerikalı psikiyatrist Erickson'un psikososyal gelişim teorisine göre, çocukluk ve ergenlik dönemi, benlik rolünün ve öz değerin tesis edilmesi için kritik bir dönemdir ve iyi sosyal ilişkiler, sağlıklı benlik saygısının oluşmasında büyük önem taşır. Bu dönemdeki zorbalık ve istismar gibi travmatik sosyal deneyimler, çocuk ve ergenlerin sağlığı üzerinde geniş ve kalıcı bir etkiye sahip olacak ve çeşitli akıl hastalıkları riskini artıracaktır.
İnternetten resim
Ergenlik döneminde yaşanan zorbalık, yetişkinliği nasıl etkiler? Şu anda, bu sürece aracılık eden psikolojik ve nörolojik temel hala tam olarak anlaşılamamıştır.
Bilişsel esneklik, ortam değiştikçe yeni ortama uyum sağlamak için önceki ortamda oluşturulan problem çözme yöntemlerini hızla ayarlama yeteneğidir. Beyin plastisitesinin temel zihinsel yeteneklerinden biri olan bu yetenek, dinamik ortama uyum sağlamamız için çok önemlidir.
"Beyin bir televizyona benzetilirse ve farklı kanallar düşüncelerimize ve kavramlarımıza benzetilirse, bir gün bu televizyonun kanalları değiştirmesi çok zor olacak ve kesinlikle çok sıkıcı hissedecek. O zaman bilişsel esneklikten yoksun insanlar Kanal değiştirmek çok zor bir televizyon gibi. "Çin Bilimler Akademisi Psikoloji Enstitüsü'nün Wang Weiwen araştırma ekibinin bir üyesi olan Dr. Xu Hang tanıtıldı.
İnternetten resim
Akıl hastalığı olan birçok hasta, depresyon ve şizofreni gibi farklı derecelerde bilişsel esneklik bozukluğuna sahiptir. Aynı zamanda, bu tür bilişsel bozukluklar aynı zamanda klinik ilaç tedavisi etkisi, hastalık prognozu ve nüks ile yakından ilişkilidir.
Kısa süre önce, Çin Bilimler Akademisi Psikoloji Enstitüsü'nden Wang Weiwen'in araştırma ekibi, ergenlerin zorbalık deneyimlerinin yetişkinlikteki elastik bilişler üzerindeki etkisi üzerine keşif niteliğinde bir çalışma yürüttü. Araştırmacılar, insanlarda erken dönem sosyal zorbalığı / zorbalığı simüle eden bir hayvan modeli oluşturdular ve ergenlik dönemindeki benzer olumsuz sosyal stresin farelerin yetişkinlikte bilişsel esnekliği ve beyin bölgesindeki prefrontal korteksin nörogelişimine aracılık eden ilgili moleküller üzerindeki etkilerini araştırdılar. Etki.
Ekip tarafından yayınlanan yakın tarihli bir araştırmaya göre, makalenin ilk yazarı Dr. Xu Hang, ergen sosyal zorbalık deneyimi olan hayvanların yetişkinlikte farklı durumlar arasındaki bilişsel dönüşüm yeteneğini önemli ölçüde bozduğunu, aynı zamanda beyin gelişimi ve nörolojik gelişim ile de ilgileniyorlar. Plastisite düzenlemesinin önemli molekülü-beyin kaynaklı nörotrofik faktör BNDF azalacaktır. Nörotrofik faktör BNDF'nin azaltılması, depresyonun başlangıcı için önemli bir patofizyolojik temeldir ve aynı zamanda antidepresanların etkinliği için moleküler hedeflerden biridir.
Makalenin bir başka işbirlikçisi olan Dr. Wang Jiesi ayrıca, bu beslenme faktörü BDNF'nin bireysel yetişkinlikten sonra yetersiz bir şekilde salgılanmaya devam etmesinin nedeninin BDNF IV geninin epigenetik modifikasyonunun stresten sonra değişmiş olmasından kaynaklandığını keşfetti. Bir dizi testle sonunda, BDNF IV promoter bölgesinin aşağı akış bölgesinde histon H3K9 metilasyon seviyesindeki artışın (bir BDNF transkripsiyon baskılayıcı düzenleyici) BDNF ekspresyonunda sürekli bir düşüşe yol açtığını belirledi. Bu deneysel sonuçlar, erken sosyal travmanın epigenetik modifikasyonları etkileyerek gen ekspresyonunu düzenleyebileceğini ve daha sonra davranış ve beyin gelişimi üzerinde uzun vadeli etkileri olabileceğini göstermektedir.
İnternetten resim
Ancak iyi haber şu ki, bu tür elastik hasar iyileştirilebilir. Araştırmacılar, yetişkinlikte metilaz düzenleyici etkiye sahip bir antidepresan ilaç tranilsipromin (TCP) vererek, ilaç tedavisinin farelerin bilişsel esnekliğini artırabileceğini ve medial prefrontal korteksi eski haline getirebileceğini bulmuşlardır. BDNF IV'ün görünür modifikasyonu ve mRNA'nın ekspresyon seviyesi. Bu sonuç, erken stres deneyimi olan depresyon hastalarında bilişsel işlev bozukluğunun tedavisi için yeni bir müdahale stratejisi sağlar.
Erken çevresel ve genetik faktörler arasındaki etkileşim perspektifinden, bu çalışma, çocukluktaki sosyal travmanın yetişkinlikte psikolojik uyumumuzu nasıl etkilediğine dair yeni nörobilimsel kanıtlar sağlıyor. Bununla birlikte, daha geniş anlamda, çocukluk ve ergenlik dönemindeki sosyal deneyimlerin aslında beynimizi şekillendirdiğini ve bunun da geleceğimizi derinden etkileyeceğini anlamalıyız. Toplumumuzun çocukların büyüme ortamına daha fazla dikkat etmesi ve onlara daha fazla özen göstermesi gerekiyor.
İnternetten resim