Farelerde yapılan yeni bir çalışmanın sonuçlarına göre, bağırsak bakterileri doğrudan otizm benzeri davranışların gelişmesine yol açabilir.
1. Otizm bağırsak mikropları ile ilgilidir
Mikrobiyom, insan bağırsağında yaşayan mikrobiyal topluluğa ait kolektif genomun adıdır.
Yazar Sarkis Mazmanian, "Son yıllarda, pek çok çalışma, bağırsak mikrobiyomunun bakteriyel bileşiminde, OSB (otistik hastalık) hastaları ve normal insanlar arasındaki farklılıkları ortaya çıkardı" dedi.
"Bununla birlikte, önceki araştırmalar potansiyel olarak önemli ilişkileri tanımlamış olsa da, gözlemlenen mikrobiyom değişikliklerinin OSB'ye sahip olup olmadıklarını veya semptomlara neden olup olmadıklarını çözemiyor."
Otizmi olan kişiler, tekrarlayan davranışlara eğilimlidir ve bazen iletişim zorluklarıyla karşılaşabilirler. Bilim adamları OSB'ye neyin sebep olduğunu tam olarak bilmiyorlar, ancak hem genetik hem de çevresel faktörlerin rol oynadığına inanıyorlar.
2. ASD mikrobiyom farelerinin "Otistik" davranışı
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü araştırmacıları araştırmalarında, mikrobiyomdan yoksun, yetiştirdikleri laboratuvar farelerini kullandılar. Bakterileri, ASD'li çocukların bağırsaklarından bu "steril" farelerden oluşan bir gruba naklediyorlar.
Bir kontrol grubu oluşturmak için ekip, otizmi olmayan insanlardan bağırsak bakterilerini başka bir kısır fare grubuna nakletti.
Peki ne oldu? California Teknoloji Enstitüsü araştırma ekibi, OSB'li çocuklardan nakledilen mikropları olan farelerin, insan otizminin özelliklerine benzer davranışlar sergilemeye başladığını buldu.
Bu farelerin sesleri kontrol grubundan daha düşüktü. Ayrıca, daha fazla tekrarlayan davranışlara katılma ve diğer farelerle etkileşime daha az zaman harcama eğilimindedirler.
Otizmli çocuklardan mikrobiyota alan farelerin beyinleri de gen ekspresyonunda değişiklikler gösterdi ve araştırmacılar metabolit adı verilen molekül seviyesindeki değişiklikleri fark ettiler. Özellikle 5-aminovalerik asit (5AV) ve taurin metabolitleri, ASD mikrobiyotalı farelerin beyinlerinde daha düşük seviyelerde bulunur.
Araştırmacılar bunun önemli olabileceğine inanıyor çünkü bu metabolitler beyindeki gama-aminobütirik asit (GABA) reseptörlerini etkiliyor ve bu da beyin hücreleri arasındaki iletişimi düzenlemeye yardımcı oluyor. OSB'nin bir özelliği, bu sinirsel iletişimde heyecanın engellemeye oranındaki dengesizliktir.
3. 5AV ve taurin, ASD davranışını etkileyebilir
California Teknoloji Enstitüsü ekibi burada durmadı. Daha sonra, doğal olarak ASD benzeri davranışa sahip olan BTBR fareleri adı verilen bir tür laboratuvar faresi üzerinde çalıştılar. Ekip, bu farelerde 5AV ve taurin seviyeleri artarsa ne olacağını anlamakla ilgileniyor. Örneğin, bu ASD benzeri davranışlar değişecek mi?
Çalışma, 5AV veya taurin ile farelerin tedavisinin, BTBR farelerinin karakteristik ASD benzeri davranışında önemli bir azalma ile sonuçlandığını buldu. Dahası, araştırmacılar bu farelerin beyin aktivitesini incelediklerinde, artan 5AV seviyeleri ile azalmış beyin uyarılabilirliği arasında yakın bir bağlantı buldular.
Mazmanian, bu çalışma farelerde ASD tipi davranışı manipüle etmek için yöntemler belirlemesine rağmen, sonuçları insanlara genellemenin mümkün olmayabileceği konusunda uyardı. Ekledi:
"Bununla birlikte, bu çalışma, bağırsak mikrobiyotasının ASD ile ilişkili sinirsel değişikliklerdeki rolüne dair ipuçları sağlıyor."
Sarkis Mazmanian, "Bu, OSB semptomlarının bir gün bakteriyel metabolitler veya probiyotik ilaçlarla tedavi edilebileceğini gösteriyor. Ayrıca, OSB'nin beyinden ziyade bağırsakları hedef alan tedavilerle ve daha yönetilebilir yöntemlerle tedavi edilebileceği olasılığını ortaya çıkarıyor." Dedi.
4. Benzer çalışmalar, dışkı bakteri naklinin otistik davranışı önemli ölçüde iyileştirdiğini bulmuştur.
Son zamanlarda, başka bir çalışma bağırsak mikrobiyomu ve otizm arasındaki bağlantıyı araştırdı.
Bu çalışmada, otizmli çocuklar mikrobiyota transfer tedavisi (MTT) adı verilen ve normal insan dışkı maddesinin dondurulmasını ve tedaviyi alan kişiye oral veya rektal olarak verilmesini içeren yeni bir terapi türü aldı.
Sonuçlar, dil, sosyal etkileşim ve davranış ölçümlerinde% 45 artış gösterdi. Bununla birlikte, bu çalışmayı bildirirken, OSB'nin davranışsal yönünün, nörolojik çeşitliliğin doğal bir özelliğinden çok klinik semptomların bir semptomu olarak kabul edilme derecesini sorguladık.
(Kaynak: Diyabet İyileştirme Yolu)