İngilizlerin at sevgisinin samimi olduğu söylenebilir ve hatta binicilik bile üç "aristokratik spor" dan biri olarak listelenir.Sadece İngiliz kraliyet ailesi değil, halk bile bir söze inanır: bahçe ne kadar küçük olursa olsun, bir at yetiştirmelisiniz!
İngiltere'nin kuzeybatısındaki Cumbria ilçesinde, Çingene halkının uzun bir geçmişi vardır ve buradaki hemen hemen her evde at vardır.
İngilizler tarafından yetiştirilen birçok at, yarışmalar veya soğuk kullanım için kullanılıyor, ancak bu ülkenin atları ulaşım için kullanılıyor, bu yüzden özellikle güçlüler.
Birçok yerel insan, kendi evlerinde yaşamak konusunda isteksizdir, ancak mükemmel bir vagon yapmayı ve günlük ihtiyaçlarıyla dolaşmayı tercih eder.
Yüz yılı aşkın bir geçmişe sahip birçok at arabası da var.Bu insanların en çok sevdiği şey, ata binmek ve nereye giderse gitsin yaşamak. Carl emekli bir profesör, dedesi bu arabayı ona bıraktı. 150 yıllık bir geçmişi var.Emekli olduktan sonra her yıl yaklaşık 200 gün arabada yaşayacak.
Sadece banliyö yollarında değil kentsel alanlarda da hemen hemen her yerde bu yerde atlar ve arabalar görülebilir.
Cambria'daki yıllık Çingene toplantısı gününde, burada yaklaşık 20.000 at toplandı ve üç günlük toplantı on binlerce turisti çekebilir.
Bu atlar şehrin eteklerinde bir cennet nehrinde yıkanacak ve pek çok turist de buna katılacak.Zavallı olan ise bu atların çoğu zaman günde birçok kez yıkanması gerekmesidir ...
Bir de yaklaşık bin yıllık geçmişe sahip bir Carlisle kilisesi var ... Partiden sonra çok sayıda turist burada toplu tören yapacak ve sonra kendi yollarına gidecek, bazıları perili bir kaleyi ziyaret edecek.
Bu kalenin sık sık perili olduğu söyleniyor, üç yüz yıl önce satışa çıkmıştı ama hiçbir alıcı devralmak istemiyordu.
Daha sonra yerel yönetim buna tahammül edemedi ve biraz tamir etti, müze olarak açıldı ama gün içinde çok az turist vardı ve çoğu turist geceleri bu heyecan verici duyguyu yaşamayı tercih etti.
Binicilikten hoşlanan bebekler deneyebilir.Burada pek çok yerde ata binmeye para harcamaya gerek yok.