Sabah erkenden, doğrudan Qin Shi Huang Terracotta Savaşçıları ve Atları Müzesi'ne gittik. Otoyoldan iner inmez, yolun her iki tarafındaki çam ağaçları, katlanmış yeşil şemsiyeler gibiydi, dikkatimi çekiyordu ve uzaktaki dağların zemininde, Qin Shihuang'ı koruyan iki çavuş gibi görünüyorlardı.
Biletleri satın aldıktan sonra rehber eşliğinde sergi salonuna girin. Öncelikle Pit 1 no'lu sergi salonuna girer girmez ölçeği karşısında şok oldum. Tur rehberinin kardeşi, bu çukurda 38 sütun pişmiş toprak savaşçı ve at bulunduğunu, ayrıca yandan gelen düşmanı korumakla görevli askeri oluşumun dışına bakan iki sıra pişmiş toprak savaşçı ve at olduğunu söyledi. Toplam insan sayısının 3.000'den fazla kişiye ulaştığı tahmin edilmektedir.
Bu figürinler gerçek insanlarla yaklaşık aynı boydadır ve sakalları, kaşları ve saçları görülebilir. Tüm vücut neredeyse toprak rengindedir ve bazılarının kolları ve bacakları yoktur ve hiç canlı görünmezler. Kendi kendime bu kil heykelciklerin daha büyük ve daha çok olduğunu düşündüm.
Daha sonra Salon 3'e gittik. Tur rehberi resme işaret etti ve bana pişmiş toprak savaşçıların ve atların ilk ortaya çıktıklarında renklerinin gerçek bir insan gibi görünmeye yettiğini söyledi. Ancak pigment nedeniyle kazıdan birkaç dakika sonra oksitlendi ve düştü. Fotoğraflara bakınca gerçekten şok oldum, kadim insanların heykelcik yapma becerileri çok fazlaydı.
Pişmiş toprak savaşçılara ve atlara tekrar baktığımda, gözlerimde canlanıyorlar. Bunların arasında beni en çok etkileyen diz çökmüş bir heykelcik vardı. Tur rehberi şunları söyledi: Onu iyi tutmasının nedeni, gökyüzünün düşmesi ve büyük adamın onu tutmasıydı. Ayrıca at ve kırbaç sürerken taktik ve kırbaç arasındaki farkı da anladım; Qin Jun'un neden kibirli olduğunu anladım. Özellikle arkasındaki bakır arabayı gördüğümde, o dönemdeki insanların üstün becerilerinden gerçekten etkilendim. Çin Değerli taşlar.
Döndükten sonra Big Wild Goose Pagoda'yı gördüm ve antik şehir duvarına tırmandım; Bahar Şenliği'ni tattım, eski pirinç ekmeklerini hissettim ve Müslüman Sokağı'nda dolaştım. Bu gün ödüllerle dolu!