Yaşadığımız dünya çok güzel, farklı bölgeler farklı ülkeler oluşturdu, farklı ülkeler de farklı kültürel gelenekler yarattı, bununla birlikte ülkeler arasında da güç uçurumları var. Çeşitli ülkeler karşılıklı olarak dağıldığında, birbirleriyle de bağlantılıdırlar, sadece ekonomik olarak birbirlerini geliştirmekle kalmazlar, aynı zamanda bazı bölgelerde birbirleriyle yakın bağlantı halindedirler.Bu, aynı zamanda birçok ülkede komşu hale gelen çatışmalara da yol açmıştır.
Bazı güçlü ülkeler için komşu olmak hem mutlu hem de talihsizdir. Bu ülke komşu ülkelere yardım etmeye istekli olursa, komşusu olmaktan çok mutlu olacaktır. Ancak bu ülke bu zayıf ülkelere yardım etmek istemiyorsa, hatta bu ülkelere zorbalık yapıyorsa, böyle bir komşunun bunu komşusu yokmuş gibi yapması daha iyi, zayıf ülkeler için felaket olur.
Dünyada zengin ve fakir arasındaki uçurumu açıkça bölen böyle bir sınır var. İki ülke Amerika Birleşik Devletleri ve Meksika'dır.Herkes Amerika Birleşik Devletleri'nin dünyadaki konumunu bilir.Meksikanın genel gücü çok da kötü olmasa da, böylesine büyük bir ekonomik güce kıyasla kaçınılmaz olarak zayıftır. Bu iki metronun ortasındaysak, birinin yüksek katlı bir bina olduğunu, diğerinin ise son derece ıssız ve seyrek nüfuslu olduğunu göreceğiz.
Savaş çağında, Amerika Birleşik Devletleri Meksika'nın topraklarının çoğunu işgal etti ve iki ülke arasındaki sınır anlaşmazlığı da uluslararası alanda iyi biliniyor. Bu nedenle, ABD'nin kendi topraklarının çoğunu işgal etmesini önlemek için çeşitli önlemler aldılar. Daha sonra bazı kaçakçıların ve kaçak göçmenlerin girmesini önlemek için Amerikalılar bu sınırda bir tecrit duvarı inşa etti. Bu ayrılık duvarı, iki halk arasındaki iletişimi engelleyerek denize doğru uzanır.
Bu iki ülke çok çelişkili: Meksika kalkınmak istiyorsa, ABD'nin ekonomik gücüne güvenmek zorundadır, ancak bir zamanlar kendi topraklarını işgal eden ABD'yi sevemez. Meksika'daki bazı insanlar kalkınma için Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmeye çok isteklidir çünkü gelecekteki beklentilerini görebilir ve orada bir yer bulabilirler. Sonuçta, böyle bir ekonomik güç, o tarafa kendi başınıza gelişmek için giderseniz, iyi beklentileri vardır.
Böyle bir ayırma duvarı, birçok turistin bu cazibe merkezini görmeye gelmesine de olanak sağlıyor. Ama aslında buraya gerçekten geldiğinizde, buradaki manzaranın daha üzücü olduğunu göreceksiniz. Tıpkı fakir ve zengin arasındaki uçurum gibi, bir yanda müreffeh bir şehir var, öte yanda dağların üzerine dizilmiş evler ve eski otobüsler ... Bu bariz fark, insanların zihnini titretecek ve bu ülke için hissettirecek. pişmanlık.
Bu zıtlık çok keskin, belki kalbimizde hayal ettiğimiz his o kadar güçlü değil, ancak iki ülkenin kesişme noktasında gerçekten durduğumuzda bu tür bir his gerçekten filizlenecek. Burada çalışmak için Amerika Birleşik Devletleri'ne gelen bazı Meksikalılar, bu duvar boyunca birbirleriyle düşüncelerini ifade ediyorlar, ancak sadece birkaç dakika uzaklıkta bu duvar tarafından engelleniyorlar ve daha üzgün ve ağlıyorlar.
Yüksek bir duvar sadece iki ülkeyi değil, aynı zamanda tamamen farklı iki dünyayı temsil eden sayısız aileyi de engelliyor. Gelecekte nasıl olacağını bilmiyoruz ama bu dünyanın bizi hayal kırıklığına uğratmayacağına inanıyoruz, Meksikalıların da bir an önce büyümesini umuyoruz.
Bu kutuplaşmış dünyayı deneyimlemek isteyip istemediğinizi bilmiyorum?