"The Lancet": Çin'in anne ölüm oranı önemli ölçüde düştü, ancak bölgesel eşitliğin hala zorlukları var
En son araştırmalar, Çin'in bir bütün olarak anne ölüm oranını 3/4 düşürme şeklindeki Binyıl Kalkınma Hedefine ulaştığını gösteriyor. Bununla birlikte, münferit mahalleler ve ilçeler açısından, sağlık ve hijyen eşitliği hala büyük bir zorluktur. Araştırmacılar ayrıca anne ölüm oranlarının daha düşük olduğu hemen hemen tüm ilçelerin Çin'in doğu ve güneydoğu bölgelerinde yoğunlaştığını buldu. Bu bölgesel bölme çizgisi, coğrafi olarak ünlü "Hu Huanyong Hattı" ile oldukça uyumludur.
14 Aralık'ta, Sichuan Üniversitesi Batı Çin İkinci Hastanesi Ulusal Anne ve Çocuk Sağlığı Gözetim Ofisi'nden Araştırmacı Zhu Jun ve Araştırmacı Liang Juan liderliğindeki araştırma ekibi, ünlü İngiliz klinik tıp dergisi "The Lancet" de başlığını yayınladı (etki faktörü 53.254) "2852 Çin İlçesindeki anne ölüm oranları, 1996-2015: ve Çin'deki Binyıl Kalkınma Hedefi 5'in başarısı: Küresel Hastalık Yükü Çalışması 2016'nın alt ulusal analizi" araştırma makalesi.
Kağıt ekran görüntüsü
Ulusal Anne ve Çocuk Sağlığı İzleme Ofisi'nin resmi web sitesine göre, araştırma sonuçları Çin hükümetine sürdürülebilir kalkınma hedefleri çağında anne ölümlerini sürekli olarak azaltmak için hedeflenen bir müdahale yol haritası sağlıyor.
Araştırma ekibi, 20 yıldan uzun süredir biriken anne ve çocuk sağlığı verilerini kullandı ve 1996'dan 2015'e kadar Çin'deki 2852 bölge ve ilçenin anne ölüm oranını tahmin etmek için büyük veri madenciliği teknolojisini kullandı (ekonomi ve kadınların eğitim seviyesi gibi temel faktörlerle ilgili potansiyel anne ölümleri). Çinin çeşitli il ve ilçelerinde ve Çindeki 25 etnik azınlık bölgesinde Binyıl Kalkınma Hedefi 5e (MDG5) ulaşmanın ilerlemesini ve adaletini sistematik olarak değerlendirdi.
Anne ölümü, hamilelik veya hamilelik yönetimi ile ilgili herhangi bir sebepten veya gebelik yönetimiyle ilgili herhangi bir sebepten dolayı, hamilelik sırasında veya hamileliğin sona ermesinden sonraki 42 gün içinde, hamilelik sırasında veya hamileliğin sona ermesinden sonraki 42 gün içinde, ancak Kazalardan kaynaklanan ölümler (araba kazaları, zehirlenme vb.) Dahil.
Anne ölümleri, ulusal sağlığı ve sosyal ilerlemeyi ölçmek için dünyada kabul gören üç kapsamlı göstergeden biridir. 2000 yılında, 189 BM üye devleti ve 23 uluslararası kuruluş Binyıl Konsensüsüne ulaştı ve sekiz Binyıl Kalkınma Hedefi (MGD) oluşturdu. Bunların arasında, beşinci Binyıl Kalkınma Hedefi (MDG5) tüm üye devletlerin 1990 yılını takip etmesini gerektiriyor Bir gösterge olarak, anne ölüm oranı en geç 2015 yılına kadar 3/4 oranında azaltılacaktır.
Liang Juan ve diğerleri, makalede hem MDG4'ü (2015 itibariyle beş yaşından önce çocuk ölüm oranını üçte iki oranında düşürdü) hem de MDG5'i başaran birkaç ülkeden biri olarak Çin'in son 20 yılda bu oranı önemli ölçüde düşürdüğüne işaret ettiler. Anne ölüm oranı. Bununla birlikte, bu hedeflere ulaşılması yalnızca ulusal düzeydeki istatistiklere dayanmaktadır ve Çin'de ilçe düzeyinde anne ölümlerinin düzeyi ve eğilimleri hakkında çok az şey bilinmektedir. Aslında, Çin'in sosyo-ekonomik gelişimi eşitsizdir ve anne sağlığındaki bölgesel farklılıklar açıktır.
Liang Juan ve arkadaşlarının araştırması, "azaltma ve ortadan kaldırma" projesinin uygulanmasından bu yana, Çin'deki çoğu bölge ve ilçede anne ölümlerinde azalma oranının hızlandığını ve hem etnik azınlık bölgelerinde hem de ekonomik olarak az gelişmiş bölgelerde aynı oranı koruduğunu buldu. Düşüş eğilimini hızlandırın.
Sözde "azaltma ve ortadan kaldırma" projesi, Çin'in Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşmaktır. 2000 yılında, Devlet Konseyi Kadın ve Çocuk Çalışma Komitesi, Maliye Bakanlığı ve eski Sağlık Bakanlığı, "12 batı ilindeki 378 ilçede anne ölümlerinin azaltılması ve yeni doğanların ortadan kaldırılması" nı ortaklaşa uyguladı. "Azaltma" projesi olarak adlandırılan "Tetanoz" projesi.
Çalışma, ulusal bir perspektiften 1996'dan 2015'e kadar geçen 20 yılda Çin'in anne ölüm oranının hızla düştüğünü ve MDG5 hedefine ulaşıldığını ortaya koydu. Anne ölüm oranı 1996'da 100.000'de 108,7'den 2015'te 100.000'de 21,8'e düştü; bu, MDG5 hedef oranından (% 5,5) çok daha hızlı bir şekilde yıllık ortalama% 8,5'lik bir düşüşle. Bunlar arasında, 1996'dan 2000'e kadar yıllık düşüş% 4,9'du; 2000'den 2015'e kadar düşüş oranı, yıllık% 9,4 düşüşle önemli ölçüde hızlandı.
Spesifik olarak, 2.852 ilçe ve ilçeden 2838 ilçe (% 99,5) MGD5 hedefini tamamladı. Bununla birlikte, ilçe düzeyinde anne ölümlerinin düzeyi ve eğiliminde büyük bir heterojenlik vardır. Örneğin, 1996'da Guangdong Eyaleti, Shantou Şehrindeki anne ölüm oranı 100.000'de 16,8 idi ve Tibet'in Zanda İlçesinde 100.000'de 3510,3 idi. 2015'te, Zhejiang Eyaleti Nanhu Bölgesi 100.000'de 3,4 ile en düşük anne ölüm oranına sahipti; Anne ölüm oranı, 20 yıl öncesine göre% 76,3'lük bir düşüşle, 100.000'de 830,5 ile Tibet'in Zanda İlçesinde hala en yüksek seviyededir.
En düşük anne ölüm oranına sahip 20 ilçe.
Anne ölüm oranının en yüksek olduğu 20 ilçe.
Araştırmacılar, Çin haritasındaki çizgilere bakarak, anne ölümlerinin daha düşük olduğu ilçelerin neredeyse Çin'in doğu ve güneydoğusunda yoğunlaştığını da buldular. Bu bölgesel bölme çizgisi, coğrafi olarak ünlü "Hu Huanyong Hattı" ile oldukça uyumludur. 1935 yılında, Çin Cumhuriyeti Merkez Üniversitesi Coğrafya Bölümü müdürü Hu Huanyong, "Çin Nüfusunun Dağılımı" makalesinde "Aihui (şimdi Heihe) -Tengchong hattını" öne sürdü ve bu hattın batısındaki nüfusun Çin'in toplam nüfusunun yaklaşık% 6'sı olduğunu buldu. Yidong'un nüfusu, Çin'in toplam nüfusunun yaklaşık% 94'ünü oluşturmaktadır. Bu hat daha sonra akademik çevreler tarafından "Hu Huanyong Hattı" olarak adlandırıldı.
Anne ölümlerinin coğrafi ayrım çizgisi.
Bununla birlikte, bu bölgesel bölme çizgisinin "Tengchong" noktası Guangxi'deki "Napo" noktasına taşınırsa, "Ahui-Napo" çizgisi haline gelir ve anne ölümlerinin karşılaştırılması daha açık hale gelir.
Rapor ayrıca, Çin'in tüm bölge ve ilçelerde sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için hala zorluklarla karşı karşıya olduğuna işaret etti. Kırsal alanlarda tıbbi bakımın erişilebilirliğini ve kalitesini iyileştirmek ve daha fazla ebeye daha iyi eğitim ve öğretim sağlamak, önümüzdeki yıllarda Çinli hamile kadınların sağlığını iyileştirmek için önemli faktörlerdir.
Pekin Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu Sağlık Politikası ve Yönetimi Bölümü'nden Profesör Guo Yan ve diğerleri aynı gün The Lancet'te "Anne sağlığında eşitliğin sağlanması: Çin'in başarıları ve zorlukları" başlıklı bir yorum makalesi yayınladılar. Guo Yan ve diğerleri yukarıdaki araştırmaya katılmadı ve herhangi bir ilgileri yoktu. Makale, 1990'lardan beri Çin'in anne ve çocuk sağlığı hizmetlerinin önemli ilerleme kaydettiğini, ancak eşitliğin iyileştirilmesi zorluğunun hala var olduğunu belirtti.
Yorum, SARS (Şiddetli Akut Solunum Sendromu) olayından bu yana Çinin sağlık reformlarının batı bölgesindeki sağlık sistemini büyük ölçüde güçlendirdiğine, ancak bu iyileşmenin esas olarak sağlık yatırımlarının ve iyileştirilmiş altyapının geliştirilmesine yansıdığını belirtti. Hala gecikiyor.
2016 yılında doğu ve batı bölgelerindeki sağlık kurumlarının sayısı sırasıyla 350.000 ve 310.000 ile temelde aynıydı. Ancak doğu bölgesindeki sağlık çalışanlarının sayısı, özellikle sağlık teknisyenleri, doğuda 3,7 milyon ve batıda 2,2 milyon olmak üzere, batı bölgesindekinden çok daha fazladır. Sağlık çalışanlarının yetersizliği nedeniyle doğu ve batı bölgelerinde sağlık kalitesinde bir boşluk vardır. Guo Yan ve diğerleri, bunun Çin'in ulusal sağlığa ulaşma yolunda karşı karşıya olduğu bir zorluk olduğuna dikkat çekti.
Guo Yan ve diğerleri yorumlarında, Liang Juan ve diğerlerinin araştırma yöntemleri üzerine tartışmaya değer bir soru ortaya attılar: Anne ölüm oranlarını ilçelere göre hesaplamak ve karşılaştırmak uygun mu?
Çin'in eyaletleri arasındaki nüfus farkı büyük ve ilçeler arasındaki nüfus farkı daha da büyük. En büyük ilçenin nüfusu 2,44 milyon ve en küçük ilçenin nüfusu 10.000'den az. Küçük ilçelerde canlı doğum sayısı yılda 200'den az olabilir ve birçok küçük ilçe batı bölgesinde yer almaktadır. İstatistiksel örnek çok küçük olduğundan, bu ilçelerde anne ölüm oranı her yıl çok istikrarsızdır. Guo Yan ve diğerleri, Liang Juan ve meslektaşlarının araştırmalarında sonuç çıkarırken bunu dikkate almaları gerektiğine inanıyor.
