Dünyanın tek doğal uydusu olan ay, şimdiye kadar uzun süredir dünya ile birlikte olmuştur. Pek çok insanın gözünde ay sadece bir uydu değil, daha çok bilinmeyen bir hazine gibi olabilir, ancak son zamanlarda yapılan bir araştırma bu insanları hayal kırıklığına uğratabilir! Evet, altın için pan yapmak için aya gitmek isteyen arkadaşlar (tabii ki aya ulaşılmak şartıyla) vazgeçmelidir.En son araştırmalar, dünyada olduğundan daha az altın olduğunu gösteriyor!
Son zamanlarda bilim adamları, oluşum tarihini inceleyerek ayın o kadar "zengin" olmadığını keşfettiler. Araştırmalar, ayın dünya ile karşılaştırıldığında altından ve diğer "yüksek oranda demir-filiz elementlerinden" yoksun olduğunu buldu; bu, ayın parlaklığının dünyanın parlaklığından çok daha düşük olmasının nedenlerinden biri olabilir.
Yüksek demir afinite öğesi
Adından da anlaşılacağı gibi, yüksek demir-filik elementler demire oldukça yakın elementler, yani altın, iridyum, osmiyum, paladyum, platin, renyum, rodyum ve rutenyum, yüksek demir-filik ("demir-filik") elementlerin metalleri olarak adlandırılabilir. Araştırmalar, bu tür elementlerin yer kabuğunda aydakinden çok daha bol olduğunu bulmuştur.
Yüksek ferrofilik elementlerin önemi, gezegen oluşumunun geç birikme aşamalarının izlenmesinde uzun zamandır bilinmektedir. Bununla birlikte, Ay birikimi tarihinin kesin doğası bir sır olarak kalır. Dünya ve Ay'ın SEÇ bütçeleri arasında büyük bir fark var ve Dünya'nın HSE'lerde Ay'a göre orantısız bir artışı var gibi görünüyor. Bilim adamları bu problemle yüzleşmek için birkaç zor problem önermiş olsalar da, bu modellerin çoğu ayın yüksek bir çarpma tutma oranına sahip olduğunu varsaymaktadır (hedefte tutulan çarpma kütlesinin yüzdesi). Aslında araştırma ekibi, ayın "etkileyen faktörleri tutma oranının" önceden düşünülenden üç kat daha düşük olduğunu buldu.
Elbette bu, ayın oluşum tarihi hakkında konuşmak zorunda. Yaklaşık 4,5 milyar yıl önce, Mars büyüklüğünde bir gezegen olan "Theia", proto-Dünya ile çarpıştı ve iki gezegenden uzaya büyük miktarda malzeme fırlattı ve fırlatılan malzemelerin bir kısmı yaralı dünyaya emildi. Bunların arasında, bazıları ayı oluşturmak için birleştirilir ve ay nispeten küçük bir metal payına sahiptir.
Dünyanın neden daha büyük bir pay aldığı belli değil. Örneğin, ay yanlışlıkla bu felaket etkilerinden kurtulurken dünyaya selenyum bakımından zengin birkaç büyük kaya çarptı mı? Yoksa, selenyum içeren nispeten kararlı ve daha küçük bir şok akımının uzun zaman önce dünyaya çarpması, dünyanın daha güçlü yerçekimi nedeniyle mi? Bu, Ay birikiminin tarihini nasıl anladığımızda her zaman önemli bir sorun olmuştur.
Çalışmanın sonuçları, ayın yerçekiminin dünyanınkinden çok daha zayıf olduğunu, bu nedenle ayın çarpma nesnelerini (HSE'ler dahil) yakalamada pek iyi olmadığını ve birçok şeyin uzaya gitmesine neden olduğunu gösteriyor. Bilim adamları ayrıca, ay kabuğu ve mantosunda EYO'nun tutulmasının daha önce tahmin edilenden daha geç olabileceğini ve yaklaşık 4.35 milyar yıl önce ayı kaplayan magma okyanusunun soğuduğu ve katılaştığı zamandı. Araştırmacılar, bundan önce gelen EYO'ların batmış ve ayın çekirdeğine dahil edilmiş olabileceğini söylüyor. Evet, çünkü Ay magma okyanusunun çoğu o sırada katılaşmıştı. Bundan önce oluşan malzeme, muhtemelen ayın örtüsünün kristalleşmesi sırasında meydana gelen ayın çekirdeğine dahil olması nedeniyle HSE'lerini kaybetmiş olmalıdır. Ay örtüsünde, daha düşük etki tutma oranı ve daha sonra EYO'ların tutulması, ayın dünyaya göre geç birikim kütlesindeki belirgin kusurlar için gerçekçi bir açıklama sağlar.
Araştırma ekibine göre, bu iki neden, Ay kabuğu ve mantosunda neden görece az EYO olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir, bu yüzden nispeten az Ay altını vardır.