Dünyaya bilimsel bir bakış açısıyla bakın
Bir yaşam biçimi olarak insanlar, içinde bulundukları dünyayı deneyimlemek için çeşitli duyuları kullanabilirler, ancak bu şeyi algılamak bizi kolayca aldatabilir. Örneğin, ışığın iki boyutunun üst üste gelmesi, gerçek dünyanın sunulduğu şekilde üç boyutlu bir konformasyon oluşturabilir. Belki de bu "yanılsama" bizim bilişimizin çok ötesindedir, ancak pek çok bilim insanı, en azından teoride, tüm evrenin bir hologram olduğuna inanmaktadır.
Bu düşünceli konsept ilk olarak 1970'lerde önerildi. Bilim adamları, kara deliklerin özellikleri ve termodinamiğin ikinci yasası altında nesnelerin entropisinin nasıl "kaybolduğu" hakkında derinlemesine bir tartışma yürüttüler ve son olarak, kara deliğin "içerdiği" maddenin kara deliğin hacmiyle hiçbir ilgisi olmadığı sonucuna vardılar. Yüzey alanı ile belli bir ilişkisi vardır.
Başka bir deyişle, kara deliğe giren madde iki boyutlu bir olayda yönlendirilebilir ve yayılmaya devam edebilir. 1990'larda fizikçiler, evrenin devasa bir hologram olduğunu varsaymaya başladılar ve bir boyut herhangi bir büyüklük düzeyinden çıkarıldığında, yerçekimi de kaybolacaktı. Kısaca evrendeki tüm nesneler iki boyutta depolanan bilgilerle açıklanabilir ve daha yüksek boyutlardaki bilgilerin çoğu alt boyutların uzayında kodlanır.
Holografi ilkesi, sicim teorisinin bir parçasıdır.Holografi ilkesinin örneklerini tam olarak keşfetmek, ancak aşırı koşullar altında gerçekleştirilebilir. Örneğin, uzay-zamanı bükmek ve yerçekimini ortadan kaldırmak, tıpkı parçacıkların neden kütleye sahip olduğunu açıklamak gibi, sicim teorisinde, süper bilgisayarlarda ve fizikte büyük atılımlar için daha elverişlidir. Bilim adamı Raphael Bousso bir zamanlar, dünyanın insanlar için bir holograma benzemediğine, daha çok ihtiyaç duyulan bilgiyi tanımlamanın bir yolu olduğuna inanıyordu.
Evrenin bir hologram olması pratik görünmese de, üç boyutlu bilginin iki boyutlu uzayda kodlanıp depolanabileceği fikri şimdiden kara deliklere yansımıştır. Bağırabilirsiniz: Dünyadaki her şey sahte! Bununla birlikte, Raphael'in dediği gibi, holografi ilkesi, ezoterik fizik problemlerinin üstesinden gelmek için kullanılan, problemin karmaşıklığını azaltmak için sadece matematiksel bir araçtır.