Bushun oğlu Neil Bush şahsen 40 yıllık Çin ve Amerika Birleşik Devletleri yaşadı: sıfır toplamlı zihniyet yanlış ve saftır
Dongfang.com muhabirleri Zheng Xiang, Luo Min, Gu Pingyang, Li Xianming, Wu Qiong Stajyerler Xi Chen, Shi Yue
Neil Bush, ABD'nin 41. Başkanı, Bush Sr.'ın üçüncü oğlu George Herbert Walker Bush ve George Bush ABD-Çin İlişkileri Vakfı'nın kurucusu ve yönetim kurulu başkanıdır. 1975 gibi erken bir tarihte, babasıyla birlikte Çin'i ziyaret etti ve 40 yıllık Çin-ABD ilişkilerinin tanığı ve tanığı oldu.
George Bush ABD-Çin İlişkileri Vakfı, George Bushun ABD-Çin ilişkilerini geliştirme ruhunu sürdürmek için 2017 yılında kuruldu.
Neil Bush, "Çin-ABD Ekonomik ve Ticari İlişkileri: Statüko ve Beklentiler" Uluslararası Forumu'nda bir açılış konuşması yaptı ve toplantıdan sonra Dongfang.com ve Sino-US Focus ile bir röportajı kabul etti.
Bush Sr. ile kendi Çin'i arasındaki ilişkiyi gözden geçirdi ve birçok Amerikalının Çin'in yükselişinden endişe duyduğunu ve bunun ABD ile Çin arasında bir yarışma olduğuna inandığını söyledi.Bu sıfır toplamlı kazanma veya kaybetme zihniyeti yanlış ve naif.
Aşağıdakiler, Neil Bushun "Çin-ABD Ekonomik ve Ticari İlişkileri: Durum ve Beklentiler" Uluslararası Forumu'ndaki konuşmasına dayanmaktadır:
ABD-Çin İlişkileri için George Bush Vakfı'nın başkanı olarak sahnede konuşabilmekten gurur duyuyorum. ABD-Çin İlişkileri için George Bush Vakfı, babamın ruhani mirasını miras aldı ve Çin-ABD ilişkilerinin samimiyeti konusundaki endişesini sürdürdü. Çinli araştırma uzmanı Fang Dawei ve mükemmel ekibinin yönetimi altında, vakıf başarılı bir şekilde çalışıyor.
Babamın efsanevi hayatı boyunca ABD'nin Çin politikasını formüle etmede oldukça başarılıydı. ABD-Çin ilişkisinin dünyadaki en önemli ikili ilişki olduğunu sık sık dile getirdi. Kültürün, siyasetin ve ekonominin karmaşıklığı ABD-Çin ilişkilerinin normalleşmesi için çok önemlidir ve babam bunu derinlemesine anlıyor.
Bu nedenle düşüncelerim büyük ölçüde babamın fikirlerinden kaynaklanıyor. Ancak son 44 yılda Çin'e yapılan 140'ın üzerinde ziyaret de görüşlerimi şekillendirdi.
"Son 40 yılda Çin ve Amerika Birleşik Devletleri karşılıklı çıkarlar elde etti"
1975'te Çin'e ilk kez geldim. O zamanlar babama "bisiklet elçisi" deniyordu. Kardeşlerim ve ailem dev pandaları görmek için hayvanat bahçesine ya da Yasak Şehir'e gittiklerinde arkamızda çok sayıda insan bulduğumuzu, Batılıları çok merak ettiklerini hala hatırlıyorum.
1974'te Bush Sr., Çin'deki ABD İrtibat Bürosu'nun müdürü oldu. Pekin'de çalışırken, Çin toplumu ve insanların duyguları hakkında bilgi edinmek için karısı Barbara ile sık sık Pekin'in sokaklarında ve sokaklarında gezerdi ve "Bisiklet Elçisi" olarak biliniyordu.
Çin'i defalarca ziyaret ettim ve Çin'in yükselişine kendi gözlerimle şahit oldum. Özgürlüğü seven bir Amerikalı olarak, son 44 yılda Çin'de benzeri görülmemiş bir özgürlük gördüm. İnsanlık tarihinin en kısa döneminde, Yan ve Huang'ın daha çok soyundan gelenler daha fazla özgürlük ve hak kazandılar, bu da beni hayrete düşürdü.
Özgür ikamet seçimi, özgür evlilik partneri seçimi, özgür endüstri seçimi, yurtdışına seyahat özgürlüğü, daha kaliteli bir yaşamın tadını çıkarmak için dünyanın her yerinde en iyi eğitimi arama özgürlüğü ...
Çin yükseliyor ve Çin karşıtı söylem de beraberinde geliyor. "Çin, Amerika Birleşik Devletleri'ni yenmek için her yerde Amerika Birleşik Devletleri kullanıyor." Öyle mi? Buradaki çoğu insanın iyi bildiği gibi, gerçek şu ki, son 40 yılda gittikçe yakınlaşan iş, eğitim, diplomasi ve Kültür alışverişlerinde Çin ve Amerika Birleşik Devletleri karşılıklı yarar sağladı.
Küreselleşme, özellikle Çin ile olan bağlantımız, ABD ekonomisinin sürdürülebilir büyümesini teşvik etti, ABD'ye yeterli istihdam fırsatları getirdi ve ayrıca tüketicilere daha düşük maliyet ve daha kaliteli ürünler sağladı. Küreselleşme, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ile bağlantısı, Çin'in büyük bir orta sınıf yaratmasına ve milyonlarca insanın yoksulluktan kurtulmasına yardımcı oldu. ABD ve Çin arasındaki ikili ilişkilerimiz engellerle karşılaştı, ancak bu ilişki aynı zamanda tipik bir kazan-kazan durumu yarattı.
ABD-Çin ilişkilerinde esas mesele şu: Çin, ABD'nin dostu mu yoksa düşmanı mı?
"Sıfır toplamlı zihniyet yanlış ve saftır"
Babam 2. Dünya Savaşı sırasında Pasifik savaş alanında çalıştı, 1970'lerin ortalarında 15 ay Çin'de yaşadı ve yetkililerimiz için ana irtibat kişisi olarak görev yaptı. Çin ve BM personeli ile çalıştı ve art arda Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı ve Başkanı olarak görev yaptı.
Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki derin dostluğun tarihsel kökleri olduğuna inanıyor. Birleşik Devletler ve Çin arasında bölünme faktörlerinden daha fazla birlik faktörü olduğuna inanıyor. Bugünün ABD-Çin ilişkilerinin köklü olduğuna ve bugünün tayfununun kıvrımlarına ve dönüşlerine dayanabileceğine inanıyor. Ancak, babasının ölümüne kadar Çin karşıtı duyguları yoğunlaştı ve bu onu derinden rahatsız etti.
Bush Sr., 25-26 Şubat 1989 tarihleri arasında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak Çin'e bir çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Bu, 1975'ten beri Çin'e yaptığı beşinci ziyarettir ve onu tarihte "Çin'i ziyaret eden en hızlı ABD başkanı" yapmaktadır.
Öyleyse neden uyumsuz sesler var?
Aslında, Çin ekonomisinin yükselişi Amerika Birleşik Devletleri'nde endişeye neden oldu. Amerikan rekabeti şiddetli. Daha güçlü bir ülkenin, yıllık% 6'nın üzerinde GSYİH büyüme oranıyla dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline geldiğini gördük, bu yüzden kazanma hevesimiz ortaya çıkmaya başladı.
Pek çok kişi Çin'in yükselişinden endişe duyuyor ve bunun ABD ile Çin arasında bir yarışma olduğunu düşünüyor, ticaret açığı sorununa dikkat çekerek, Çin'in adım adım başarıya doğru ilerlediğini, ABD'nin güç kaybettiğini ima ettiler. Kaybetmek ya da kaybetmek şeklindeki bu sıfır toplamlı zihniyet yanlış ve saftır.
Aslında Çin ile ticaret açığımız doğal. Daha zengin ülkeler, daha fakir ülkelerden daha fazla ürün satın alacak. Çin geliştikçe enerjiye ve tarımsal üretime ihtiyacı var. Markalara yönelik tüketici talebi arttıkça, ticaret açığı küçülecektir. Aynı zamanda hem Çin hem de ABD ikili ticaretten faydalanabilir.
"Olgunlaşan sosyal sistem, benzeri görülmemiş bir ekonomik büyüme yarattı"
Çin'in sisteminin devasa ve katı olmadığı konusunda çok netim. Çin halkının daha iyi bir yaşam, güvenli yemek, temiz hava, eksiksiz tıbbi bakım ve daha iyi yurttaşlık eğitiminin tadını çıkarmaya istekli olduğu da açıktır.
Çin hükümeti, Çin'in sosyal sistemini kademeli olarak olgunlaştırmak için beş yıllık bir plan hazırladı ve giderek olgunlaşan sosyal sistem, benzeri görülmemiş bir ekonomik büyüme yarattı.
"Birçok Amerikalı sadece duyduklarını bilir"
Geçen hafta bir aile gezisi sırasında, alkolün etkisi altında, çok bilgili bir damadı ile hararetli bir tartışma yaptım. Elbette bu çocuğu çok seviyorum.
Pek çok Amerikalı gibi o da Çin'in insan haklarında temel kusurları olduğuna inanıyor. O sırada alkolün etkisiyle neredeyse koltuğumdan düşüyordum. Damadım hiç Çin'e gitmedi. Söylediği gerçekler ve varsayımlar kusurlu, yarı doğru ve hatta tamamen yanlış bilgilere dayanıyor.
Görüşleri, modern çağın ne kadar histerik ve zorlu olduğunu yansıtıyor. Bu inatçı saplantılar, ABD-Çin ilişkilerinin kritik bir noktada olduğunu tam olarak gösteriyor.
Damadım ve birçok Amerikalı sadece duyduklarını biliyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Çin'in birlikte çalışması gerektiğine inananların seslerinin duyulması gerekiyor.
"Bu sorunları George Bush'un liderlik tarzıyla çözelim"
Hükümetimiz için, bu sorunları çözmek için George Bushun liderlik tarzını kullanmamızı önermek isterim.
Bu tarz, çok seviyeli ve sık sık diyalog oluşturmayı ve sürdürmeyi, her iki taraf arasında güven aramayı, her iki tarafın da empati kurmasına izin vermeyi ve birbirlerinin güçlerini keşfetmeyi amaçlamaktadır. Bu tarz karşılıklı saygıyı vurgular, kültürel farklılıkları hesaba katar ve ilham verici ve umutlu bir yaklaşım sağlar. Bu dürüst, doğrudan ve hedefe yönelik bir liderlik modelidir.
Bir Amerikalı olarak politikacıların Çin'e günah keçisi muamelesi yapmaları sinir bozucu. Son yıllarda gördüğüm ve duyduğum tek taraflı ve Çin karşıtı haberler bu gerçeği görmezden geldi:
ABD-Çin ikili ilişkileri ABD'ye çok fayda sağladı. Bu geçmişte böyleydi ve hala böyledir. Bu yüzden 5 Amerikalı lider tarafından hazırlanan ve yaklaşık 100 kişi tarafından imzalanan bir mektup görmekten çok mutluyum. Bu mektup, kamuoyuna Çin'in ABD ekonomisinin düşmanı olmadığını ve ABD'nin ulusal güvenliğine tehdit olmayacağını belirtti.
3 Temmuz'da Washington Post, ABD Başkanı Trump'a ve ABD Kongre üyelerine "Çin düşman değildir" başlıklı bir açık mektup yayınladı. Açık mektup, Amerikan akademik, dış politika, ordu ve iş çevrelerinden 100 üst düzey Asyalı ve Çinli uzman tarafından ortaklaşa imzalandı.
Başkalarını bu tartışmada tarafsız kalmaya teşvik ediyorum. Bu şekilde, babamın umduğu yakın ABD-Çin bağları zamanla iki taraf arasında gerçek bir işbirliğini teşvik edecek ve insanlığın giderek artan zorluklarıyla birlikte yüzleşecektir.
Gezegeni terörizm, uzay araştırmaları, tıbbi atılımlar ve teknolojik gelişme açısından daha güvenli ve daha uyumlu hale getirmek için birlikte çalışmalıyız.
Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki daha yakın ticari bağlar, Amerika Birleşik Devletleri'nin Çinli şirketlere açılması ve Çin'in Amerika Birleşik Devletleri'ne açılması, önümüzdeki on yılda yüksek ekonomik büyüme ve refahı teşvik edecek ve her iki ülkenin insanlarının yaşamlarını iyileştirecektir.
Yeryüzünde barışçıl yaşam ve sürdürülebilir kalkınma ciddi zorluklarla karşı karşıyadır ve yakın diplomatik ve stratejik ilişkilerimiz insanlığın bunlarla başa çıkmasına yardımcı olacaktır. Bu nedenle, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için, birlikte hareket etme ve ilerlemeye istekli olalım.
Neil Bush, görüşmenin ardından Dongfang.com ve Sino-US Focus ile röportaj yaptı. Mülakat kaydı şu şekildedir:
Oryantal Net: Ailen harika insanlar. Çinliler bu ülkeye katkılarını asla unutmayacaklar. Babanız Çin'deki hayatının hikayesini sizinle paylaştı mı?
Neil Bush: 1975'te ailemiz Çin'de beş hafta geçirdi. O yılın 4 Temmuz'unda Çin'de Amerikan Bağımsızlık Günü'nü kutladık. 1975'ten günümüze Çin artık eskisi gibi değil. Babam, Çin-ABD ilişkileri açısından çok önemli olan Çin'de yaşamış olan tek Amerikan başkanıdır. Çin'i iyi tanıyor ve Çinlilerle çalışmanın ince sanatını biliyor Babam, Çin-ABD ilişkilerinin normalleşmesinde son derece iyi ve etkili bir lider. Ben şahsen babamın Çin-ABD ilişkilerinde büyük bir rol oynadığını düşünüyorum ve bu etkinin hem Çin hem de ABD için büyük faydası olduğunu düşünüyorum.
Oryantal Net: Çin'i ilk ziyaret ettiğinizde neredeyse 20 yaşındaydınız, 1975'ten şimdi ne kadar farklı?
Neil Bush: Bugün Çin'e giderseniz her şey 1975'e göre farklı olacak. O zamanlar caddede bisiklete biniyordum, trafik ışıklarının kesiştiği noktada her iki yanımda neredeyse 10 bisiklet vardı Yanımdaki kişi beni gördü, koca burunlu bir yabancı ve neredeyse bisikletten düşüyordu. Günümüzde arabalar yolda sürülüyor, yeşil yolculuk teşvik ediliyor, elektrikli araçlar çağına doğru ilerlemek gerekiyor. Çin'in gelişimi şaşırtıcı.
Çin hükümetinin beş yıllık planı vatandaşların yaşam kalitesini büyük ölçüde artırdı. Dürüst olmak gerekirse, Amerikalılar Çin'in ilerlemesinin dünya üzerinde çok büyük bir olumlu etkisi olduğunu gerçekten anlamadılar. Babam bir keresinde bana Çin'i kabul etmemiz ve iki büyük ülkemiz arasındaki koordinasyonu ve işbirliğini teşvik etmemiz gerektiğini söylemişti, çünkü giderek artan küresel zorluklar karşısında Çin ve Amerika Birleşik Devletleri büyük sorunlara çözüm bulmak için birlikte çalışmalı.
Oryantal Net: Ailen çok değerli ruhani miras bıraktı. Çağdaş bir lider olarak manevi zenginliğinizi de biriktiriyorsunuz. Çin'deki hedeflerinizden bahsettiniz ve Çin ve Amerika Birleşik Devletleri'nin konumlarını gerçekten birleştirip iki ülke ve geniş sosyal çıkarlar için birleşebileceğini umuyorsunuz. Ne demek istiyorsun? İklim değişikliği mi yoksa hastalık salgını mı?
Neil Bush: Bu, her büyük meselede geçerli olmalıdır. Hepimizin bildiği gibi, dünyanın iklimi kararsız ve iklim değişikliği gerçekleşiyor. Ancak insanların büyük zorluklarla başa çıkabileceklerini çok iyi biliyorum. İklim değişikliği kısmen insan yapımı ve kısmen doğal. Şunu söylemek istiyorum, neden Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve dünyanın her yerinden en iyi yetenekleri bir araya getirmiyorsunuz?
İklim değişikliğinin nedeninin bir kısmı insan kaynaklıysa, o zaman birlikte değişiklikler yapalım. İklim değişikliği doğal koşullardan kaynaklanıyorsa doğayı değiştirebilir miyiz? İklim değişikliğiyle başa çıkmak için en yüksek bilgelik nasıl kullanılır? Bir hastalık ortaya çıkarsa, sorunu çözmek için bu bilgelik nasıl kullanılır? Örnek olarak Afrika'da Ebola ile mücadeleyi ele alalım Çin bu konuda iyi bir iş çıkardı. Amerika Birleşik Devletleri kesinlikle katkıda bulundu. Bununla birlikte, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri işbirliği yaparsa, uluslararası kaynakların ve işbirliğinin gücü daha etkin bir şekilde kullanılabilir.
Bilim ve teknolojinin gelişimi uzun yıllara dayanan bir geçmişe sahiptir. Bununla birlikte, Hong Kong, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri'nde, yalan haber, yalan haber veya ayrılıkçılığı teşvik etmek gibi İnternette kötüye kullanım vakaları hala mevcuttur. Buna bir çözümümüz var: İnterneti ortaklaşa temizlemek ve yalan haberlerin ve yalan haberlerin yayılmasını engellemek için küresel bir anlaşma imzalayabiliriz. Bu haberlerin ülke ve halkının bölünmesi için korkunç sonuçları olacak Bu sorunların nedenleri şunlardır: ağ güvenliği sorunları, terörizm ve hatta eğitimli ve medeni insanlar dahil olacak. Bu nedenle sorunu çözmek için bir araya gelip birlikte çalışmalıyız. Bunu anlamak kolaydır.
Oryantal Net: George Bush ABD-Çin İlişkileri Vakfı'nın başkanı olarak ne yapacaksın? Dünya bir dizi karmaşık problemle karşı karşıya, öyleyse nereden başlıyorsunuz? İnsanlar sorunları birlikte çözmek için birlikte çalışabilirlerse, ne tür sorunlarla başlamalılar?
Neil Bush: Bence birçok şeyi aynı anda başarmamız gerekiyor. Temel inancım, çeşitli ülkelerin başkanları, çalışanlar ve farklı düzeylerdeki uzmanlar arasındaki etkileşim yoluyla diyalog ve etkileşimdir. Rakibinizi veya partnerinizi tanıyorsanız, iyi şeyler olacaktır. Sorunu başkalarının bakış açısından görmek için iyi sonuçlar olacaktır. Anlayışı ve sık diyaloğu geliştirmek, daha fazla güven oluşturmaya yardımcı olacak ve güven her iki tarafa da fayda sağlayacaktır.
Bu nedenle, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin'in çeşitli konularda giderek daha derin diyaloglar kurduğunu her zaman şiddetle savundum.Bu sadece Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasında değil, küresel olarak da böyle olmalı. Babam sık sık Çin-ABD ikili ilişkilerinin dünyadaki en önemli ilişkiler olduğunu söylerdi. Çin geliştikçe ve Çin gerçekten geliştikçe, Çin ve ABD'nin bir diyalog yolu bulması gerektiğine inanıyor.
Oryantal Net: Çin ve Amerika Birleşik Devletleri'nin farklı dilleri, farklı kültürleri, farklı yönetişim sistemleri, farklı tarihleri ve farklı uygarlık kuralları vardır. Çin hakkında derin bir anlayışa sahipsiniz ve Çin'e yaklaşık 150 kez gittiniz. Daha önce değişiklikler gördüğünüzü söylemiştiniz. Ayrıntılı olarak konuşabilir misiniz, Çin ve Çinliler sizin için ne ifade ediyor?
Neil Bush: 1975'ten beri Çin'de 140'tan fazla kez bulundum ve Çin hakkında derin bir anlayışa sahibim. Bu, dünya görüşümü oluşturmama yardımcı oldu. Açıkçası, Çin'in uygun bir kalkınma modeli var ve Çin'in "beş yıllık planı" mucizevi bir şekilde insanların yaşam kalitesini artırdı. Çin'in gelişmesiyle birlikte sistem olgunlaştı, adli prosedürler daha eksiksiz hale geldi, fikri mülkiyet hakları korundu, orta sınıf büyüdü, her şey değişiyor.
Oryantal Net: 1975'te Çin'i ziyaret ettiğinizde Mao Zedong ile tanıştınız mı?
Neil Bush: Ben yapmadım. Babam Mao Zedong ile tanıştı. İkisinin tanıştığı sahne çok meşhur. Ancak o zamandan beri, Deng Xiaoping'in reformu ve açılmasından bu yana, Çin'in dönüşümü şaşırtıcı oldu ve değişimin hızı devam etti.
Çin valilerinin iyi niyetleri olduğuna inanıyorum. Akıllı beyinlere sahipler ve iyi eğitilmişler, ödüllerle cezaları birbirinden ayırıyorlar ve insanları liyakat üzerine atıyorlar. Bu yüzden Çin'in iyi yönetişim altında ilerlemeye devam edeceğine inanıyorum.
Oryantal Net: ABD-Çin İlişkileri için George Bush Vakfı, ebeveynlerinizin anısına kuruldu. Hızla değişen bu dünyada yaptıklarınız bizi heyecanlandırıyor.
Neil Bush: Teşekkür ederim. Elimden geleni yapacağım. Eklemek istediğim şey, George Bush ABD-Çin İlişkileri Vakfı'na ek olarak, hayatın her kesiminden insanı savunmak için küresel bir kampanya başlatan "Işık Noktaları" adlı bir vakfa liderlik ettim. gönüllü servisi. Babam her zaman insanları başkalarına ve topluma ellerinden geldiğince yardım etmeye ve başkalarının hayatlarında parlayan bir nokta olmaya çağırır.
Amerika Birleşik Devletleri bu küresel sporun merkezidir ve biz onu küresel olarak tanıtıyoruz. Babamla sadece tarihe olan bağlılığından değil, aynı zamanda hizmet ruhunu teşvik etmeye, insanları anlamaya, güvenmeye ve başkalarına yardım etmeye çağırdığı ömür boyu bağlılığından dolayı gurur duyuyorum. Kendini başkalarının parlayan noktalarını keşfetmeye ve başkalarının potansiyelinden yararlanmaya adamıştır. Diplomasi ya da kişisel yaşamda bu doğrudur. Toplumumuz üzerinde olumlu bir etki yaratmayı umarak ailenin ruhani mirasını aktarma fırsatına sahip olduğum için çok şanslı olduğumu düşünüyorum.
