Binlerce yıllık rüzgar ve yağmurdan sonra, Avrupa'nın en yaşlı ağacı hala güçlüdür!
Ağaç halka analizi ve radyokarbon tarihleme yöntemini kullanan bilim adamları, "Italus" adlı Balkan çamının 1.230 yaşında olduğunu belirlediler.
Fotoğraf: GIANLUCA PIOVESAN
Güney İtalya'daki bir milli parkta, 1230 yıl boyunca ücra bir bölgede bir Balkan çamı ağacı yaşadı.
Yazan: SANDRINE CEURSTEMONT
İtalya'nın güneyinde 1230 yıldır çeşitli değişimler yaşayan bir çam ağacı, aynı zamanda bilimsel olarak belirlenmiş Avrupa'nın en yaşlı ağacıdır.
Ekoloji dergisinde araştırmacı, bu antik çam ağacının yaşlılıkta göründüğünü yazdı. Testlerden sonra, Akdeniz bölgesindeki birçok ağaç yavaş büyürken, gövdede büyük yıllık halkaların görünümüne yansıyan son yıllarda hızla büyümüştür.
Bu keşif, aşırı iklim değişikliği karşısında bile bazı ağaçların yüzyıllarca yaşayabileceğini gösteriyor. Örneğin, Orta Çağ'ın soğuk döneminde filizlenen bu antik çam, kurak dönemler de dahil olmak üzere daha sıcak iklimler yaşadı.
İtalya'daki Pollino Milli Parkı'nın sırtında çok sayıda eski veya ölü Balkan çamı var Araştırmacılar burada Avrupa'nın en yaşlı ağacını keşfettiler.
Fotoğraf: GIANLUCA PIOVESAN
Araştırma ekibi, yıllar içinde değişen koşullar altında ağaçların büyümesini analiz etmenin, bilim insanlarının ormanların modern iklim değişikliğine nasıl tepki verdiğini daha iyi anlamalarına yardımcı olabileceğini söyledi.
Federal Orman, Kar ve Peyzaj Araştırmaları Enstitüsü'nden Maxime Cailleret, ağaç ölümünü incelemekten sorumlu: "Yüzlerce yıldır büyüyen ağaçların araştırma değeri yüksek. Gelecekteki iklim değişikliğinin orman ekosistemleri üzerindeki etkisini daha iyi tahmin edebiliriz. . "
Pollino Milli Parkı'nda başka Balkan çamları da var. İğne yapraklılar, dünyanın en uzun ömürlü ağaçlarından biridir.
Fotoğraf: MARKA, UIG VIA GETTY IMAGES
Eksik ağaç kalbi
Gianluca Piovesan ve Toskana Üniversitesi'nden meslektaşları, Pollino Ulusal Parkı'ndaki antik Balkan çamına rastladılar. Bu çam ağacı, yüksek bir dağın kayalık yamacında büyüyor ve çok eski görünmesine rağmen, araştırma ekibi, gerçek yaşını belirlemenin sadece bir yıl meselesi olmadığını hemen anladı. En eski yıllık halka bu ağacın ortasında olmalı, ama gitmiştir.
Takım üyesi Alfredo Di Filippo bize şunları söyledi: "Ağacın orta kısmı toz gibidir. Bunu daha önce hiç görmedik. En az 20 cm ahşap eksik, bu da uzun yılları temsil ediyor."
Neyse ki, ağaç kökünün şekli iyidir, bu nedenle araştırma ekibi, yaşını belirlemek için çeşitli mevcut teknolojileri birleştiren yeni bir yöntem denemeye karar verdi.
Pollino Milli Parkı'nda, Italus adlı bu çam ağacı, yüksek zirveleri ve uzaklığı nedeniyle bin yıldan fazla bir süredir yaşıyor.
Fotoğraf: DE AGOSTINI VIA GETTY IMAGES
Hem gövdenin hem de kökün yıllık halkaları olmasına rağmen, büyüme hızı farklıdır, bu nedenle doğrudan yargılamak için kullanılamazlar. Ancak, maruz kalan köklerin radyokarbon tarihlemesi, ağacın ne zaman filizlendiğini belirleyebilir. Ardından araştırma ekibi, gövdenin eksik kısmının temsil ettiği yaşı belirlemek için ağaç kökü ve gövde örneklerindeki yıllık halkaları karşılaştırdı.
Piovesan, "Bu iki yöntemi birleştirerek yaş aralığını daha doğru belirleyebiliriz" dedi.
Almanya'daki Mainz Üniversitesi'nden Oliver Konter, bu bölgenin son birkaç bin yılda giderek yoğun bir şekilde nüfus haline geldiğini düşünürsek, ağaçların yaşının gerçekten şaşırtıcı olduğunu söylüyor. Konter bir zamanlar Yunanistan'ın kuzeyinde, aynı zamanda Avrupa'nın bilinen en eski ağacı olan 1.075 yaşında bir çam ağacı buldu.
Bu dönemde insanlar kuvvetli bir şekilde ormanlık alanlar geliştirmiş, orman arazileri tarım arazisi haline gelmiş, şehirler gelişmeye devam etmiş, ancak antik çamların yetiştiği alan çok uzak ve ulaşılamaz olduğundan korunmuştur. Parkta büyüyen binlerce Balkan çamı ağacı bulunsa da çoğu beş ile altı yüz yaşları arasında. Araştırma ekibi, yalnızca diğer üç ağacın 1000 yaşın üzerinde olabileceğini buldu.
Ebedi ağaç
Ekip, son küresel ısınmanın eski ağaçlara zarar vermediğine dikkat çekti. Kuraklık ve sıcak dalgaları, bölgedeki bazı yaprak döken bitkilerin ölümüne neden olmasına rağmen, Piovesan ve meslektaşları, antik çamın hala hayatta olduğunu keşfettiler. Yıllık halka analizi, yıllık halkaları daha küçük olan yüzlerce yıllık çam olduğunu, ancak son 20 yılda yıllık halkaların büyüdüğünü, bu da çevresel koşulların daha iyi olduğu anlamına geldiğini göstermektedir.
İyi büyümenin nedenleri karmaşıktır. Birincisi, yüksek dağ bölgelerinin kendi mikro iklimi vardır ve sıcaklık nispeten soğuktur. Piovesan ve araştırma ekibi, son çevre koruma mevzuatı ve Avrupa'daki ilgili çabalar nedeniyle kirliliğin azaltılmasının da rol oynadığına inanıyor.
Piovesan, "Karar vermemiz zor, çünkü sıcak dönemlerin Kuzey Akdeniz ekosistemleri üzerindeki etkilerine dair çok az çalışma var.
Pollino Milli Parkı'nın manzarasından, insan gelişiminin bu eski çam ağaçlarının evlerini nasıl aşındırdığını görebiliriz.
Fotoğraf: STEFANO MARZOLI, LUZ VIA REDUX
Ek olarak, antik çamın hayatta kalması da eşsiz biyolojik özellikleriyle ilgilidir. Hayvanlardan farklı olarak, yaşlanma ağaçlarla ilgili değildir, bu yüzden ölümsüz oldukları söylenebilir.
Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde insanlar tarafından yok edilmemiş yerlerde, sekoya ağaçlarının yaşı bazen birkaç bin yaşında olabilir. Yavaş büyüyen gymnospermlerin en uzun süre yaşadıkları iyi bilinmektedir, çünkü kısmen çoğu zaman nispeten kısadırlar, bu nedenle kuraklık ve fırtına gibi aşırı hava olayları karşısında kolayca zarar görmezler.
Di Filippo şöyle dedi: "Genellikle yaşlı ağaçlar eninde sonunda şiddetli rüzgarlar gibi dış etkenlerden ölürler."
Dahası, küçük bir kısmı büyümeye devam ettiği sürece yaşlı ağaç yaşıyor. Örneğin, bu eski çam ağacının tacının çoğu ölmüş olsa da, bu durumda kalabilir ve birkaç yüzyıl yaşayabilir.
(Çevirmen: Sky4)
