Şakalarda birçok gerçek anlatılır. -Hızlı
Freud'un teorisine göre mizah, bastırılmış düşünceleri sosyal olarak izin verilen bir şekilde ifade edebilir.
Bir, Yahudi mizahı.
Yahudi mizahı sadece zeki değil, aynı zamanda düşüncelidir.
Yahudi mizahının özü, kendi uluslarının tarihinden ayrılamaz olan trajik bir kendini küçümsemedir.
Yahudi halkının dünyadaki çoğu zaman belirsiz statüsü onlara düşünmek için alan ve kendileriyle şakalaşmak için alan sağlar.
1. Kafes bir kuş arıyor. İster kafes ister kuş olun, bazen karar sizin elinizde değildir. -Kafka.
2. Kalp iki yatak odalı bir evdir, biri acı içinde, diğeri neşe içinde yaşar, insanlar çok yüksek sesle gülemez. Aksi takdirde kahkaha yan odadaki acıyı uyandırır. -Kafka.
3. Hiç kimse bilgisi olmadığı müddetçe fakir değildir; bilgisi olan her şeyin sahibidir. Bir kişinin bilgisi yoksa başka ne olabilir? Bir kişi bir kez bir bilgiye sahip olduğunda, başka ne eksik olabilir? -Rabbi Hillel
(Yahudi kadın yıldız)
4. İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin şakaları:
Yahudi kahvaltı için Viyana'da bir kafeye gitti ve garsona sordu: "Bana Halkın Gözlemcisinin (Nazi Partisi gazetesi) bir kopyasını ver."
"Efendim" dedi garson, "bu gazete gitti."
Ertesi gün Yahudiler tekrar geldiler: "Bana Halkın Gözlemcisinin bir kopyasını ver."
"Sana dün söyledim" dedi garson, "bu gazete gitti."
Üçüncü gün Yahudiler her zamanki gibi sorular sordu. Garson asık suratlıydı: "Yine buradasın. Sana dünden önceki gün söyledim ve sen sordun, bu neden?"
"Sadece seni dinlemek için, bu gazete gitti."
Üçüncüsü, Arapların mizahı.
İslam Peygamber Muhammed bir keresinde şöyle demişti: "Müminler, Çin'e kadar bile bilgi arayın!"
Muhammed'in bir başka ünlü sözü: "İki parça ekmeğiniz varsa, birini nergisle değiştirmelisiniz."