Afrika, insanların gözünde yoksulluğun bir temsilcisidir. Pek çok insan, yerel halkın yoksulluk ve yiyecek eksikliği nedeniyle açlık çektiğini düşünür. Çevrimiçi raporlar genellikle Afrika'daki ülkelerin açlıktan muzdarip olduğunu bildirir. Çin her zaman zayıf ve zayıflara yardım etme geleneğine sahip olmuştur ve Afrika da Çin'in yardım hedefleri arasındadır, ancak bazı insanlar Afrika'nın da kaynaklar açısından zengin bir kıta olmasını garip buluyor, öyleyse Afrikalılar neden yeterli yiyeceğe sahip değil?
Şimdi Afrika da pek çok Çinli turistin seyahat etmeyi sevdiği bir bölge.Farklı kültürleri görürken aynı zamanda Afrika'nın gerçek manzarasını da görmek istiyorlar.Ancak birçok turist eve döndükten sonra Afrika'ya karşı tavrını değiştirdi ve sempatiye layık olmadığını düşünüyor. Bazı insanlar bunun tuhaf olduğunu düşünüyor Bu turistler sadece sebze pazarlarını görmeye gidebileceğinizi ve insanların sempatisini gerçekten hak etmediklerini biliyorlar.
Sebze pazarı, bir bölgedeki zenginlik derecesini yansıtan en açık yerdir.Ekonomi ne kadar gelişmişse, sebze pazarında o kadar fazla meta bulunur ve daha fakirse, sebze pazarında yalnızca birkaç meta olabilir. Afrikalılar yiyecekle dolu değil ve sebze pazarı görece monoton olmalı, bu ilk izlenim olabilir ama bu yanlış. Afrika sebze pazarında pek çok emtia var ve her türlü deniz mahsulü ve sebzede, özellikle de deniz mahsullerinde sıkıntısı yok. Bu durum kabul edilebilir çünkü Afrika'da deniz mahsullerine sahip olmak alışılmadık bir durum değil ama yiyecek israf ediyorlar.
Afrika sebze pazarı çürümüş kokularla dolu. Deniz mahsulleri yığın halinde satılıyor. İklim sıcak ve taze tutma önlemleri yok. Kokladıklarında istendiği zaman atılıyor ve bir parti taze deniz ürünleri satılıyor. Aynı şey sebze ve meyveler için de geçerli. Su kaynakları ve yiyecek nispeten azdır, ancak en yaygın sebze pazarı olarak çok israftır İnsanların sempatiye layık olmadıklarını söylemelerine şaşmamalı.