"Jin Teng Savaşı" ile, siyah halkla ilişkiler kavramı yavaş yavaş netizenlere aşina hale geldi. Haksız bir pazarlama yöntemi olarak, siyah kamu endişesi masaya yatırılamaz ve ancak karanlıkta çalıştırılabilir. Bununla birlikte, sürekli maruz kalmayla, diğer siyah halkla ilişkiler gibi görünmek etkili bir mücadele aracı haline geldi. Son zamanlarda Huya Live böyle bir anlaşmazlıkla karşılaştı.
"Peerless Prosperity Yan" kimliğine sahip bir blog yazarı olarak, beyni ateşliydi, sahte bir PR gibi davranıyor ve "Anchor " kimliğiyle başka bir Weibo V'ye yanlış haberler iletiyor, sonuçta Sao Bai ve Zhang Daxian Ünlü haber sunucusu karardığında, Huya canlı yayınına bir kap kirli su döktü.
Hemen ardından, Ji Shi, Weibo'sunda Huya Live'ın diğer canlı yayın platformlarının çapalarını hacklemesi için kendisine ödeme yaptığını iddia etti ve sohbet geçmişini ekledi. Bu sözde sohbet kayıtlarının incelemeye hiç dayanamaması üzücü. İçerik açısından, halkla ilişkiler yapan kişi doğrudan kaydolacak ve "Ben Huya, siyah XXX istiyorum" diyecek. Böyle bir yakın-akıl operasyonu, halihazırda halka açılmış bir canlı yayın şirketinde ortaya çıkacak mı?
Weibo bu vahyi okuduktan sonra, netizenler bile seslendi: "Bizi aptal X olarak mı düşünüyorsun? Kavun ye, kavun ye, kavun yemek doğru değil mi!"
Düşüncelerimizi sıralayalım ... Listelenen ilk yerli canlı yayın platformu olan Huya, sektördeki lider konumunu sağlamlaştırdı ve diğer platformlar bundan çok uzak. Mevcut ortamın sıkı olduğunu ve milli takımın siyah halkla ilişkilerinin sıkı bir şekilde kontrol edildiğini bilerek, şu anda bariz bir avantajı olan Huya, rakiplerini bastırmak için bu kadar aptalca bir yol seçer mi? Ayrıca, iki blog yazarının popülaritesi ve faaliyeti son derece kasvetli ve halkla ilişkiler seviyesi tamamen sorunlu sularda balık. Acı noktaları yakalanmıyor ve gerçek bir çekiç yok. Huya'nın onlardan neden işbirliği istediğini düşünemiyorum.
Olayın ardından Huya Live, haklarını savunmak için yasayı kullanmaya karar verdi ve adil bir yasanın Huya Live'ın masumiyetini geri getireceğine inanan iki dedikoduya dava açtı. Söylenti yayanlar, söz ve eylemlerinin bedelini de ödeyeceklerdir.