"Yasak Şehirdeki kültürel kalıntıları onardım" ı izlerken bu sahneyi gördüğümü hatırlıyorum: Her sabah Yasak Şehir personeli her sarayı açmak için anahtarı alıp bağırdı: "Buradayım!" Emma güpegündüz bir şekilde. Neredeyse korkutucu. Yani, bu saraylarda yaşayan "alışılmadık insanlar" olduğu için mi, yani "buradayım" diye bağırmanız mı gerekiyor? Yasak Şehir'de çalışanlar neden içeri girdiklerinde "buradayım" diyorlar?
Yasak Şehir binaları çoğunlukla ahşap yapılardır ve iç avluya çok sayıda çiçek ve ağaç dikilmiştir. Zararlıları doğal olarak önlemek için Yasak Şehir personeli tünemeye gelen kuşları dışarı atmaz, kırlangıçlar saçakların altına yuva yapabilir ve güvercinler de yiyecek aramaya gelebilir. Kediler genellikle bahçede görülür ve fare gibi çok sayıda küçük hayvan vardır. Yasak Şehir'in kapıları iç ve dış katlara ayrıldığından, personel ile stüdyoya girmelerini ve kültürel kalıntıların korunmasını bozmalarını engellemek için dış avluda korkuyorlar.
Personel içeri girdi ve geliyorum diye bağırdı. Gerçekten de Qing Hanedanlığından geçti çünkü Yasak Şehir çok büyük ve içinde gelincik, kedi, yılan ve kirpi gibi birçok küçük hayvan yaşıyor.Kapıdan girmeden önce her saraydan uzak tutacaklar. Bu küçük hayvanların korkmasını ve insanları incitmek için dışarı atlamasını önlemek için bağırın, bu aynı zamanda yaşam korkusunun da bir ifadesidir. Bu açıdan atalarımız küçük hayvanları çok severdi.
Antik çağlardan beri, Çinliler kimsenin olmadığı yerlerde selamlaşmaya dikkat ediyorlardı. Çoğu insan yol kenarına işerdi. Hangi ağacın ya da duvarda hayaletler ve tanrılar olduğunu bilmiyorsunuz. Önce yüksek sesle merhaba ya da öksürmek zorundasın, yoksa sorun çıkarır. Kim iyi değil. Aynısı Yasak Şehir'e girmek için de geçerli, gerisini keserseniz önce konuşmalısınız, bu doğru bir cevap!