Dünyanın sonuna yolculuk
2001'den 2002'ye kadar Meteorite Dağı'ndaki ANSMET (Antarktika Göktaşı Arama Projesi) keşif ekibinin bir grup fotoğrafı. Fotoğrafta Mittlefehldt karda sırt üstü yatıyor.
Robbie Score'dan bir resim
İnsanlar Antarktika'yı soğuk rüzgarlar ve buzlu karlarla dolu çorak bir kıta olarak düşünür, ancak çok az insan sayısız yıl sonra soğuk rüzgarın devasa mavi buz alanını kaplayan kayaları yavaş yavaş ortaya çıkardığını bilir.
Tıpkı eski nesnelerin üzerindeki tozu nazikçe süpüren bir antropolog gibidir.Kardan gelen soğuk rüzgar, belirli bir açıyla dağlara çarpar, kar tanelerini ve kırık buzu süpürür ve daha yoğun kayaları geride bırakır. İlk bakışta, bu kayalar sıradan karasal kaya örneklerinden farklı görünmüyor, ancak bir çift deneyimli göz onun eriyen kabuğunu görebiliyor, bu da kayanın atmosferden geçtiği anlamına geliyor.
Bu buz ve kar arka planına karşı, insan gözleri oraya düşen göktaşlarını keşfetmek ve bulmak için çok uygundur. Göktaşı, Vesta gibi bir asteroitten gelebilir veya ay veya Mars'tan gelebilir. Bu değerli örnekleri elde etmek için güneş sistemine çok para ve enerji harcamak yerine, onların kendiliğinden gelmesini beklemek daha iyidir.
NASA, Ulusal Bilim Vakfı ve Smithsonian Enstitüsü, 1970'lerin ortalarından bu yana Antarktika Meteoritleri Aramasına (ANSMET) sponsor olmak için ortaklaşa bir işbirliği kurdu. Keşif ekibi, göktaşını NASA Johnson Uzay Merkezi'ndeki Astromaterials Research and Exploration Science (Astromaterials Research and Exploration Science, ARES olarak anılır) şubesine geri getirmeye başladı.
Aslında bu yıl ANSMET'in 40. yıldönümü.
Bir ANSMET görevi 6 ila 10 kişiden oluşuyor ve 8 ila 10 hafta boyunca Antarktika'ya nakledilecekler. Tipik bir keşif sezonunda yüzlerce yeni göktaşı toplanacak.Sezon boyunca toplanan örnekler dondurulacak ve baharda tekneler ve kamyonlarla Johnson Uzay Merkezi'ne taşınacak.
Johnson Uzay Merkezi'ndeki Göktaşı Laboratuvarı.
NASA'dan resim
Johnson Uzay Merkezinin 31 numaralı binası, Meteorite Processing Lab'in bulunduğu yerdir.Bu örnekler, ARES ve dünya çapında bilimsel araştırmalara hazırlanmak için geldikten sonra karakterize edilecek ve analiz edilecektir. Hatta bazı ARES bilim adamları laboratuvarı terk edip dünyanın sonundaki soğuk yere yürümeye bile cesaret ettiler.
Resim, gezegen bilimci David Mittlefehldt'in Güney Kutbu'nu ilk keşfi sırasında çektiği bir fotoğrafı gösteriyor.
NASA'dan resim
Mittlefehldt'in Antarktika'daki ilk kamp alanlarından biri
Cari Corrigan'dan resim
Soğuk ortama uyum sağlayan kaşiflerden biri, herkesin "Ördek" lakabını taktığı gezegen bilimci David Mittlefehldt'ti. Mittlefehldt aynı zamanda Johnson Uzay Merkezi ARES'te bir jeolog ve jeokimyacıdır. Çalışma zamanını göktaşı oluşum araştırmalarına ve Mars jeolojisi ve jeokimyasına adadı. Göktaşları ve Mars gezgini gibi robotlardan veri toplayarak güneş sisteminin erken tarihini inceledi.
Mittlefehldt batı New York'ta büyüdü ve çocukluğundan beri matematiği, bilimi ve saha araştırmasını seviyordu. Mittlefehldt, Buffalo'daki New York Eyalet Üniversitesi'nde okula gittiğinde hedefi, erken insan fosillerinin incelenmesine odaklanan bir antropoloji dalı olan paleoantropolojiyi incelemekti. İnsan atalarının fosillerini daha yaratıcı ve etkili bir şekilde incelemek için jeoloji çalışmalarına yöneldi. Kolejdeki ilk yılında, Vietnam Savaşı'nda çıkan protestolar ve üniversitenin güvenliği nedeniyle, Florida'daki State University of New York College'a geçmeye karar verdi ve burada jeoloji alanında lisans derecesi aldı. 1978'de Los Angeles, Kaliforniya Üniversitesi'nden jeokimya alanında doktora derecesi aldı ve bu süre zarfında meteorları incelemeye odaklanmaya başladı. Mittlefehldt, Arizona Üniversitesi'nde doktora sonrası eğitimine devam etti ve İsrail'in Rehovot kentindeki Weizmann Bilim Enstitüsü için göktaşları çalışmaya başladı. Jeokimya ve göktaşları konusundaki uzmanlığı nedeniyle 1985 sonbaharında NASA tarafından işe alındı.
Hiç kimse sert Antarktika ortamında çalışmanın parkta yürümek kadar kolay olduğunu düşünmez, ancak Mittlefehldt sıradan bir gezegen bilimci değildir. ANSMET görevi ile beşinci göreve katılmak için Antarktika'ya dönmek üzeredir.
Mittlefehldt şunları söyledi: "Buradaki hiçbir göreve meydan okuma denebileceğini sanmıyorum. Batı New York'taki en sevdiğim sezon kış. Hafta sonları kardeşlerim ve ben bütün gün ormanda oynayacağız. Giysilerimiz evde akşam yemeğinde donmuştu. "
Hayatta karşılaşılan bazı zorlukların "dayanmaya mahkum" olduğunu açıkladı. Aslında, "Haftada yedi gün, günde sekiz saat, Antarktika'nın sert rüzgarlarında kar motosikleti kullanmak, Houston'da navigasyonla sürmekten daha kolay ve daha güvenli" dedi.
Mittlefehldt'in zengin deneyimi, NASA'nın asteroitler ve Mars gibi büyük gök cisimlerinin jeolojisi ve jeokimyası konusundaki mevcut anlayışını büyük ölçüde destekledi. 1994 yılında "şaşırtıcı" bir kaya ile karşılaştı. Daha fazla araştırma ve analizden sonra, topladığı verilerin bu kayanın sınıflandırılmasıyla tutarsız olduğunu fark etti. Keşfi, bu göktaşının Vesta'dan değil, Mars'tan geldiğini doğruladı. Diğer analiz türlerinin sonuçları, Mars meteorlarının tüm özelliklerine sahip olduğunu gösterdi ve bu da araştırmasını doğruladı.
Göktaşı ALH 84001
NASA'dan resim
Mittlefehldt şunları söyledi: "Bir bilim adamının en temel becerisi, uygulamayı daha geniş bir deneyim yelpazesine genişletmeye odaklanırken açık fikirli olmaktır. ALH84001 göktaşı araştırma döneminde, zihnim verilerin bana hikayeyi anlatmasına izin vermeye hazırdı. Bu verileri bu kayanın açıklamasında zorla kullanmaya çalışmak yerine hazırlanın. "
Mittlefehldt, Mars'taki kayaların ve sıvıların etkileşimini kaydeden çığır açan araştırmalar yapıyor ve bu gezegenin bir zamanlar suya sahip olduğunu doğruluyor. Bu keşifler, Mars hakkındaki mevcut bilimsel anlayışımıza büyük katkı sağladı ve bir gün insanların keşfetmesine yardımcı olabilir.
Önümüzdeki birkaç ay içinde onunla iletişime geçmeye çalışan herkes şu otomatik yanıtı alacak: "Güney Amerika'yı terk ettim ve bu yılın sonuna kadar Antarktika'dayım. Döndüğümde acımasızca boş olacağım. Box, belki Ocak ayında benimle iletişime geçmeye devam etmelisiniz. "
Mittlefehldt sadece bir bilim adamının zihnine değil, aynı zamanda bir kaşifin gözlerine de sahiptir. Her gün işine mutluluk ve saplantı getiriyor ve bu buzlu dünyada ona sonsuz sıcaklık getiriyor. ( Çeviri: nityawang Redaksiyon: Ling Chen )
(Not: Tüm takdir gelirleri, sıkı çalışmaları için yaratıcılarımıza, çevirmenlerimize ve dama üyelerimize gider.)
