Bulutlu koşullarda, kapının içindeki bu çiçeklik gerçekten dikkat çekicidir.
Bilet kapısına girerken çok eski püskü kabin gördüm. O sırada bilet müfettişine söyledim, park turistlerin bu kabinleri inşa etmek için bu kabinleri kiralamayı umuyor muydu? Cevap olumlu. Ama şimdi bu kabinler sadece eşya depolamak için ambarlar.
Dağın tepesindeki eski uçurum evine giderken, ara sıra birkaç uçurum evi mağarası gördüm.
Dağ geçidinden yukarı baktığınızda, dağdaki eski uçurum konutlarını görebilirsiniz.
Eski uçurum ve eski kuyu. Bu eski kuyu da dağ geçidinin altında ... Daha sonra burada yaşayanların su yolculuğuna çıkmasının kolay olmadığını düşündüm. Daha önce böyle bir yol yoktu!
Bu park hala bir jeopark ... Bu taşın ortasındaki kara taşa gömülü falan deniyor gibi görünüyor. Ha ha
Bu eski uçurum evlerinin mağaralarını görmek bana Türkiye'ye gittiğim zamanları hatırlatıyor. Türkiye'nin onlarca kilometre yarıçapına sahip mağara alanı, buradan daha şok edici.
Belki de Guyaju ile Türkiye arasındaki fark, bu iki yerin jeolojik koşullarının farklı olmasıdır.Buradaki sert jeoloji mağaraları kazmak daha zor olabilir.
Yukarıdaki resimde görülen mağaranın tepesi, az önce tırmandığımız kısımdır.
Şu anda bulunduğumuz dağ kirişi Guyaju Park'ın en yüksek noktasıdır. Burada orijinal Amerikan villa kasabasını büyük ölçüde görmezden gelebilirsiniz.
Guyaju ana mağarasına bakan yukarıdaki resim, seyir noktasının sağ tarafındaki başka bir mağarada yoğunlaşmış bir dağ paketidir.
Görünüşe göre bu küçük beyaz köpeğe kimse liderlik etmiyordu, parktaki dolambaçlı yolu aşağıdan yukarıya doğru otomatik olarak takip edebiliyordu.
Soldaki mağara tepesinin en eksiksiz görünümü.
Guanting Reservoir, uzaktaki orijinal Amerikan kasabasının köklerinin altındaki beyaz su sistemidir.
Sağda fotoğraflayabildiğim mağaranın tepesinin en eksiksiz görüntüsü.
Dağın sağ tarafındaki mağara, dağın altındaki yokuş yukarı geçidin kenarındadır.
Bir saatten fazla bir süre sonra turu sonlandırıp dağa indik.