Bu İslam ülkesinin reform yolu nerede başarısız oldu? Earth Knowledge Bürosu
(_)
Her gün küresel bir beşeri bilimler ve coğrafya
Yeryüzü Bilgi Bürosu - Boğulmuş Mısır
NO. 444-Boğulmuş Mısır
Eser sahibi: Shigemitsu
Taslak: Sun Lu / Redaksiyon: Cat Stu / Editör: Bai Ou
Medeniyetin doğum yerlerinden biri olan Mısır, binlerce yıl önce Ortadoğu'da ve hatta Akdeniz kıyılarında medeniyetin "işaretçisi" idi. Görkemli ve görkemli eski Mısır medeniyeti, zamanının birçok ilki yarattı ve etkisi bu güne kadar devam ediyor.
19. yüzyılın başında Mısır'ın ulusal gücü çok zayıftı, gelişmesi durgunlaşmakla kalmadı, aynı zamanda İngiliz ve Fransız güçlerinin sömürgeci saldırısıyla da karşı karşıya kaldı ve kritik bir "boyun eğme ve yok olma" dönemindeydi.
Mısır, "bin yılda görülmemiş değişen duruma" yanıt olarak, Avrupalı güçleri taklit etmek, ülkeyi zenginleştirmek, güçlerini güçlendirmek ve ulusu kurtarmak amacıyla eşi görülmemiş bir modernizasyon reformu başlattı. Ancak bu büyük reform sonunda Mısır'ın boyun eğdirilmesi ve bir İngiliz kolonisinin azaltılmasıyla sona erdi.
1609'da Osmanlı Devleti'nin toprakları ve vilayetleri,
Kırmızı olan Mısır eyaleti
İmparatorluğun Asya, Afrika ve Avrupa'da kara ve deniz ulaşımı için önemli bir düğüm noktasıydı.
Bugünkü makale, eski bir medeniyet olan Mısır'daki "Batılılaşma Hareketi" nin nasıl başarısızlıkla sonuçlandığını derinlemesine incelemenizi sağlayacak.
Yeni bir yabancı hanedan
1798'de Napolyon, Fransız ordusunun Osmanlı İmparatorluğu'na ait olan Mısır'ı işgal etmesine öncülük etti. Uzun cephe ve İngiliz ve Avusturya koalisyon güçleri ile Mısır halkının güçlü tacizi nedeniyle, Fransız ordusunun yalnız ve derinlemesine istilası nihayet 1803'te İskenderiye'de İngiliz kuvvetleri tarafından yenildi ve anakaraya çekilmek zorunda kaldı.
Napolyon karada yenilmez olsa bile
Britanya'nın deniz hegemonyasıyla yüzleşmek yardımcı olmadı
Yol boyunca da zor
Fransız ordusu Mısır'dan çıkarıldıktan sonra İngiliz ordusu da kısa süre sonra çekildi. Mısır'da Osmanlı İmparatorluğu adına savaşa giren Arnavut paralı asker alayının lideri Muhammed Ali Paşa (Arapça: Muammad'Al Bsh), Mısır'ın gücünü ele geçirmek için bu iktidar boşluğundan yararlandı ve Mısır Hedif'i oldu (Osmanlı Türkçesi: Hıdiv, Vali anlamı). Yüzlerce yıldır özerkliğini yitiren Mısır, bundan fiilen bağımsızlık kazanmış olsa da ad olarak hala Osmanlı İmparatorluğu'na aittir.
Muhammed Ali Paşa'nın 1840 tarihli portresi
Ancak savaş sadece yıkım getirmeyebilir. Fransızlar, Fransız düşüncesinde yeni bir akım getirdi ve Batılı siyasi fikirler ve yurttaşlık fikirleri yavaş yavaş Mısır'a yayıldı ve şiddetli bir şoka neden oldu.
Muhammed Ali Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nun yeni Türk ordusunun (Osmanlı Türkçesi: Yeñiçeri) Fransız gemileri ve silahları tarafından yenilgiye uğratıldığını gördü ve bir "mumya" haline gelen Mısır'ın bir değişikliğe ihtiyacı olduğunu fark etti. Vali daha sonra tarihte "Muhammed Ali Reformu" olarak bilinen Mısır toplumunda çok yönlü yeni bir dönüşüm başlattı.
Sarayda strateji kurmak
Hedif Mohamed Ali Pasha, Mısır
Reformun en önemli yönlerinden biri Mısır ordusunun gelişmiş yabancı silahlarının ve topçularının modernizasyonudur, ancak bunları kullanmak için iyi eğitimli ve disiplinli askerlere ihtiyaç vardır.
Muhammed Ali Paşa komutasındaki Arnavut ve Türk askerleri, askeri disiplini bozmuş ve sık sık isyan etmiş, onları Mısırlılar ve siyah kölelerle değiştirmek zorunda kalmıştı. Bununla birlikte, Mısır sınırlı bir asker kaynağına sahip ve endüstriyel ve tarımsal üretim için daha uygun görünüyor.Şu anda, Genel Vali, köle ticareti yoluyla ordusunu genişletmek için yalnızca büyük ve istikrarlı bir birlik kaynağı elde edebilir.
Ancak köle ticaretinin egemenliği Nil'in aşağı kesimlerinde Mısır'ın elinde değil, yukarı kesimlerdeki Sudan rejimlerinin ve kabilelerinin elinde.
Muhammed Ali'nin yeni Mısır ordusunu teftişini gösteren yağlı boya
Köle kaynaklarının yanı sıra, Mısır'ın maden kaynakları da Yukarı Nil Nehri'nin arzına bağlıdır. Mısır kıt maden kaynaklarına sahip bir ülkedir.Ülkede kömür madenleri, kükürt madenleri ve demir cevheri kıttır.
Bunlar sanayileşmenin maddi temelleridir.Bu üç mineralin yokluğu Mısır'ı kendi kendine yeterli sanayileşme yapamaz hale getirdi ve sanayileşmenin yavaş ilerlemesi ordunun modernizasyonunu etkileyecek ve Mısır'ın hevesli güçler karşısında kendini korumasını zorlaştıracak. Yani Muhammed Ali, Sudan'ı işgal etme ve onu bir Mısır kolonisine dönüştürme fikrine sahipti.
Mısır gerçekten kutsanmış
Sudan daha da umut verici
Kaynaklar için mücadele
1820'de Sudan'da saklanan Memlük güçlerini ortadan kaldırma bahanesiyle Mısır, Sudan'ı işgal etmek için toplam 10.000 kişilik iki ordu gönderdi.
Gelişmiş yeni silahlara ve Avrupa tarzı taktiklere dayanan görece az sayıdaki Mısırlı birlikleri, sadece dört yıl içinde 1.500 kilometre koşarak, kendilerine ait birkaç kez olan ancak hâlâ geniş kılıç ve mızrak kullanan Sudan rejimlerini mağlup etti. Orta Sudan'ın yönetimi.
Altı şelaleyi sonuna kadar geç
Eski Mısır hükümdarlarının hayalidir ...
Daha sonra Mısır doğuda Kassal, güneyde Fashda / Kdk ve onu çevreleyen Beyaz Nil'in üst kısımlarını kapsayan birçok saldırı gerçekleştirdi. Daha sonra Ekvator'un en güneydeki eyaleti olan Sawostkin'e (günümüz Güney Sudan'da) ve batıda Darfur'a doğru yürüdüler.
Sonuç olarak, tüm Sudan Mısır'ın arka bahçesi haline geldi ve Mısır neredeyse tüm Nil Vadisi'ni birleştirdi ve yaklaşık 4 milyon kilometrekarelik bir alana sahip büyük bir ülke kurdu.
Mısır, 1820-1822'de Sudan'ın çoğunu işgal etti
1880'den önce güneye gitmeye devam edin
Daha önce Mısır da Osmanlı İmparatorluğunun talebine cevap verdi.
Birinci Neishi Emirliği'ni (Suudi ailesi) mağlup etmesine yardımcı olun
Yunan Bağımsızlık Savaşı'na müdahale etmek bile gerçekten şaşırtıcı
Ancak Mısır, beklentilerin aksine hayal ettiği maden kaynaklarını Sudan'da bulamadı (Sudan'ın maden kaynakları şimdiye kadar tam anlamıyla geliştirilemedi). Sudan'dan çok sayıda siyah köleyi ele geçirme ve onları eğitilmeleri için Mısır'a geri gönderme planı, sonunda Sudanlı kölelerin fiziksel durumu nedeniyle askerler kırıldı. 1822 ile 1823 yılları arasında ele geçirilen 30.000 Sudanlı köleden sadece 3.000'i hayatta kaldı ve bu köleler sonunda sıkı çalışmaları için çiftliklere ve fabrikalara gönderildi.
Muhammed Ali, İngiliz elçisini kabul etti
Sonuç olarak Mısır, Sudan'ı fethetmek için çok çaba harcadı, ancak Mısır'ın sanayileşmesine yardım edemedi, Mısır ordusunun gücünü artırmadı ve ne zengin bir ülke ve güçlü bir orduya kavuştu. Kaynak kıtlığı olan Mısır, endüstriyel üretim için yalnızca yabancı ülkelerden ithal edilen kömür ve demire güvenebilir.
Ancak büyük güçler, Ortadoğu'daki bu yeni gücü çok kıskanıyorlardı ve Mısır'ın sanayileşme sürecini engellemek için gizlice ticari yaptırımlar uyguladılar. Bu, Muhammed Ali'nin reformlarının en kritik askeri reformunu sekteye uğratarak, kendisini yabancı güçlerin müdahalesi karşısında koruyamaz hale getirdi. Kaynaklar uğruna, Mısır yalnızca militarizm yoluna çıkabilir ve savaşı desteklemek için savaşı kullanabilir.
1831 ve 1839'da Mısır, nominal egemen devleti olan Osmanlı İmparatorluğu ile iki savaş yaptı ve yenilmez "Batı Asya'nın Hasta Adamı" nı mağlup etti. Sadece Büyük Suriye'yi (şimdi Suriye, Lübnan, Ürdün ve Filistin) fethetmekle kalmadı, aynı zamanda işgal etti. Doğrudan Konstantinopolis'i işaret eden Anadolu'nun hinterlandı.
Hiçbir Avrupa ülkesi görmek istemez
İkinci Osmanlı İmparatorluğu
Mısır ordusunun gücü, Avrupalı güçler arasında aşırı paniğe neden oldu. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünün Ortadoğu'daki güç dengesini bozacağından ve dolayısıyla Ortadoğu'daki güçlerin menfaatlerini etkileyeceğinden korkuyorlar. Bu nedenle İngiltere, Avusturya, Rusya ve Prusya, "Doğu Krizi" olarak bilinen bu savaşa müdahale etmek için sefer güçleri örgütlediler.
Dört uluslu koalisyon Mısır'ı mağlup etti, "Londra Antlaşması" na ulaştı ve Büyük Suriye'yi Osmanlı İmparatorluğu'na geri verdi. İki savaş çıkmaza girdi, karısını kaybettiği ve yıkıldığı söylenebilir.
Muhammed Ali Ortadoğu'ya hükmetme planından sonsuza kadar vazgeçti ve Kuzey Afrika'ya döndü, sadece Mısır Khdi'nin kalıtsal haklarını ve Sudan'ın egemenliğini korudu, Mısır'ın fiili bağımsızlığını korudu ve hala isim olarak Osmanlı İmparatorluğu'na teslim oldu.
Ancak, kaynak yetersizliği sorunu çözülmedi, Mısır'ın reformları durdu ve mali durum daha da kötüye gidiyor, böylece 1843'te gümrük vergilerinden ve hükümet tekelinden vazgeçti. Muhammed Ali bunu duyduktan sonra öfkelendi, altı gün kan kustu ve sonunda hastalandı.1849'un sonunda, 80 yaşında kalp hastalığı ve akıl hastalığı nedeniyle Kahire'de öldü.
Ülkeyi zengin ve güçlü askerler haline getirmek için başlattığı reformlar ve Mısır'ın yeniden canlanmasının en büyük nedeni vefatına eşlik ediyor. Çocuklarının ve torunlarının hiçbiri onun kadar güçlü değil, sadece Mısır'a Britanya ve Fransa'nın ekonomik olarak girmesine izin verebiliyorlar. Sanayi ve maden işletmeleri, nehirler, demiryolları, posta hizmetleri ve gümrükler, Mısır tarafından teminat olarak kullanılmaktadır. Ayrıca Mısır, İngiltere ve Fransa'ya demiryolları inşa etme ayrıcalığını, su seyrüsefer haklarını ve ulaşım haklarını ve Süveyş Kanalı'nın İngiltere ve Fransa'ya olan borçlarını geri ödemek için kazı ve yönetim haklarını da devretti.
Yüz bin Mısırlının kemikleri
İngiltere ve Fransa için zenginliğe giden yolu açtı
1876'dan beri Mısır hükümeti, İngiltere ve Fransa tarafından atanan İngiliz ve Fransız vatandaşları tarafından manipüle edildi ve "Avrupa Kabinesi" haline geldi ve Britanya ve Fransa tarafından Mısır kaynaklarını ve halkının zenginliğini kullanmak için kullanılan bir kukla oldu. İngiliz ordusu daha sonra Mısır'daki ulusal ayaklanmayı başlattı ve İngiliz halkını yerleştirerek keyfi olarak Mısır'ın içişlerine müdahale etme fırsatı buldu.
Mısır'ın ekonomisine, eğitimine, sınai ve tarımsal kalkınmasına ve diğer alanlara kapsamlı bir şekilde nüfuz ederek, İngiltere, Mısır'ın kontrolünü kademeli olarak ele geçirdi ve 18 Aralık 1914'te Mısır'ı koruyarak Mısır'ı kolonileştirdi.
Mısır Batılılaşma Hareketi nihayetinde başarısız oldu, ancak Mısır halkını daha sefil bir yarın bekliyor.
Reform başarısızlığının nedenine yeniden göz atın
Mısır modernleşmesinin başarısızlığının hem iç hem de dış nedenleri vardır:
Coğrafi çevre açısından Mısır, 1 milyon kilometrekarelik geniş bir alana sahip gibi görünüyor, ancak çöller toplam yüzölçümünün% 95'ini oluşturuyor, bu nedenle mevcut arazi alanı son derece sınırlı, sadece 50.000 kilometrekareden fazla. Mısırın verimlilik tavanı oldukça düşük ve genişleme potansiyeli sınırlı.
Buna ek olarak, bu mevcut bölgeler Nil Nehri'nin her iki yakasına şeritler halinde dağıtılmıştır.Herhangi bir nokta kesildiğinde, sonuçlar son derece ciddi olacaktır - yalnızca su kaynakları ve trafik kesintiye uğramayacak, aynı zamanda askeri güçler de bölünme ve kuşatılma ikilemiyle karşı karşıya kalacaktır.
Antik çağda mükemmel koruma sağlayan uçsuz bucaksız çöl, modern zamanlarda Mısır'ı yabancı güçlerin işgalinden korumadı. Büyük güçler çölü tamamen atlayabilir ve Mısır'daki tek can simidi olan Nil Nehri'ne saldırabilir. Bu, savaşta inisiyatif almazsa Mısır'ın yakında yenilmesini sağlar.
Nil olmadan Mısır olmazdı.
Etrafı çevreleyen çevre açısından Mısır, Japonya gibi denizaşırı ülkelerde yalnız değil, Ortadoğu'nun kaotik dünyasında. merkez , Deniz ve karanın ikili merkezidir. Askeri stratejistler için böyle bir savaş alanı doğal olarak her zaman dünya güçleri arasındaki çekişmenin odak noktası olmuştur. Dahası, Osmanlı İmparatorluğu öndeyken, Avrupa güçleri Ortadoğu'da yeni güçlerin yükselmesine izin vermeyecektir.
Kaynaklar açısından, Avrupa güçleriyle karşılaştırıldığında, Mısır doğal çevrenin kısıtlamaları nedeniyle sadece kendi başına küçük bir nüfusa sahip olmakla kalmıyor ve nüfus kaynakları dezavantajlı durumda, Mısır da sanayileşme için gerekli olan çeşitli maden kaynaklarından, özellikle kömür, demir cevheri ve kükürt cevheri bakımından son derece eksik. Yalnızca ithalata güvenebilir.
Bu üç faktör, büyük güçlerin katı kısıtlamaları nedeniyle Mısır'ın askeri reformları tamamlamasını zorlaştırdı. Bununla birlikte, ulusal kurtuluş talebi, onu dış genişleme yoluna girmeye ve militarizme doğru adım adım zorladı. Ancak tarih, bu yolun yalnızca kendi kendini yok etmeye yol açtığını ve genişleme tamamlansa bile ülkeyi durduramayacağını kanıtladı.
Mısır'da oyun yoktu
Mısır bugün hala öldü
İç uyum açısından Mısır halkının Muhammed Ali'nin reformuna verdiği destek aslında yüksek değil. Zorunlu askerlik hizmeti ve askerlik hizmeti, 1824'te Yukarı Mısır İsyanı'nı tetikledi. Mısırlı birçok çiftçi, askerlik hizmetinden kaçınmak için kendi kendine zarar vermeyi bile seçti.
Bunun nedeni, Mısırlıların çoğunun ulusal bilincinin ve ulusal kimliğinin şu anda oluşmamış olmasıdır.Onlara göre Muhammed Ali, Memluk ve Osmanlı İmparatorluğu'ndan sonra bir başka yabancı hükümdardır. Halkın düşüncesi feodal çağda kalıyor, bu ölüm kalım reformunun önemi konusunda bilgisizler ve milletin ve ülkenin geleceğine kayıtsızlar.
Uluslararası durum açısından, şu anda dünya neredeyse tamamen Avrupa merkezli ve Mısır'ın hiç şansı yok. Bir kez gelişip yükselirken, Osmanlı İmparatorluğu'nu yıkmak zorunda kalacak ve ardından Avrupa güçleriyle karşılaşacak ve kolayca yenilecektir. Güçler, Arap dünyasının modernizasyonu için son umudu boğmak için gerçekten birleşti.
Geriye dönüp baktığımızda, belki de uluslararası durumun Mısır için dezavantajı, Mısırın "Batılılaşma Hareketi" nin başarısızlığındaki en kritik faktördü.
SON
