Yabancı basında çıkan haberlere göre, yeni bir X-ışınlarını bükme yöntemi, daha küçük ve daha güçlü X-ışını uzay teleskopları inşa etme olasılığını artırdı. İsveç Kraliyet Teknoloji Enstitüsü'nden Mats Danielsson ve astrofizikçi Mark Pearce liderliğindeki bir ekip, orijinal olarak tıbbi görüntüleme makineleri için geliştirilen teknolojiye dayalı bir yığılmış prizma lensi (Yığın Prizma Lens) yarattı.
Şimdi, X-ışını bantları evreni incelemek için önemli bir araç haline geldi. NASA'nın Chandra X-ray Gözlemevi gibi uzay teleskopları, kara delikler ve süpernova gibi çeşitli kozmik fenomenler hakkında değerli veriler sağlar ve bunlar, yıldızların ve galaksilerin oluşumu ve dinamikleri hakkındaki insan anlayışını büyük ölçüde geliştirmiştir.
Ne yazık ki, X-ışını teleskoplarının birçok dezavantajı vardır. Her şeyden önce, X ışınları dünyanın atmosferine giremez, bu nedenle teleskop bir algılama görevine başlamadan önce uzaya gönderilmelidir. Ek olarak, çözünürlükleri ve odak uzunlukları da pratik uygulamalarda sorunlar yaşamaktadır.
X-ışınları maddeden geçerken görünür ışık veya radyo dalgaları gibi yansıtılamadığı veya kırılamadığı için odaklanması zordur. Bu nedenle, X-ışını teleskoplarında mercek veya reflektör yoktur, bunun yerine X-ışınlarını çok sığ bir açıyla bükerek odaklamayı sağlamak için bir dizi silindirik mercek kullanır. Bu sorunu bir dereceye kadar çözebilse de çok yüksek çözünürlük sağlayamaz, ayrıca Chandra için 10 metre gibi çok uzun bir odak uzaklığı gerektirir.
KTH'ye göre, istiflenmiş prizma levha teknolojisi, X-ışınlarını geleneksel lenslerden biraz daha yüksek bir açıyla bükmek için bir dizi küçük plastik prizma kullanır ve bu, teleskopun odak uzunluğunu büyük ölçüde kısaltır, bu da 50 cm kadar kısa olabilir.
Bu, yeni nesil X-ışını teleskoplarının daha küçük ve daha hafif hale gelirken fırlatma maliyetlerini düşürüp daha uzak ve net görülebileceği anlamına geliyor. Araştırma ekibi, bunun yeni uzak gök cisimlerini keşfetme imkanı sağlayacağını ve evrenle ilgili birçok temel sorunu da çözeceğini söyledi.
Şu anda KTH, yeni bir teleskopun bir laboratuvar prototipini geliştirdi.Ekip şu anda lenslerin ve ilgili sensörlerin, mekaniklerin ve elektroniklerin tasarımını geliştiriyor.Gelecekte bir kavram kanıtı teleskopu inşa etmesi ve test için uzaya göndermesi bekleniyor.
İlgili araştırma raporları "Nature Astronomy" de yayınlandı.